Ona söyle traduction Anglais
11,859 traduction parallèle
Bana söylediğini ona söyle.
Tell her what you told me.
- Anlaşman Simon Poole'laydı. - Şikâyetin varsa, ona söyle.
You had an arrangement with Simon Poole, and if you got a problem, you take it up with him.
Eğer Barlow gelirse, lütfen ona söyle acilen beni arasın.
Well, if Barlow comes in, please have him call me immediately.
Kızı seviyorsan bunun ne kadar tehlikeli olduğunu ona söyle.
If you love her, then tell her how dangerous this is.
- Sadece ona söyle.
- Just tell her.
Ona söyle ; yasalarının benim üzerimde hiçbir gücü yok.
_
Ona söyle, kalbim patlamak üzere.
Tell her my heart is exploding!
- Ona söyle, Vishal.
Tell the boy, Vishal.
Ona söyle dedi, ona söyle dedi, bekliyorum.
He said, he said tell her I'm waiting.
- Bunu ona söyle.
Pretty sure I just did.
- Ona söyle. Az önce söylediğime eminim.
Now, what and where is this "intel"?
Ona söyle biraz perde assın.
Tell him to put up some drapes.
- Git ona söyle.
Go tell him.
Ona Keith'in onunla konuşmak istediğini söyle.
Wait. Tell her that Keith wants to talk to her.
Wanner, sen söyle ona, babası ben miyim?
Wanner you tell him I'm the father?
Ona gelen gemileri taramasını söyle.
Tell her to scan for incoming ships.
Eğer öyleyse ceremesini çekeceğini söyle ona.
Tell him he does so at his peril.
Ona, şehri, en değerli sakinlerini kızdırarak kurtaramayacağını söyle.
Tell her she is not going to save the city by pissing off its most influential residents.
Ona söyle, yeni bir emir için sabırsızlanıyorum.
Tell him from me, I look forward to a new order.
Ona selam söyle.
Tell her I said hi.
Bir boşanmanın ortasında olduğunu söyle ona.
Tell him you're in the middle of a divorce.
Söyle ona, anne.
Tell him, Mom.
hazır değilim biliyorum, tatlım bu yüzden onunla bu akşam konuşmam gerek ona nasıl hissettiğini söyle bunu ona ve kendine borçlusun daha fazla beklersen... dönmek için fazla geç olacak.
I'm not ready. - I know, honey. That's why you need to talk to him, tonight.
Marcellus'a, ya da şu anda baştaki her kimse söyle ona, emir verilmesinden sıkıldım.
Well, you tell marcellus, Or whoever is in charge now, That I'm tired of being instructed.
Ona onlarla orada buluşacağımı söyle.
Tell her I'll meet them there.
Aslında ne var biliyor musun, git onun koltuğuna otur... ve ona listeyi verene kadar buradan kalkmayacağını söyle.
You know what, you go sit in his chair and tell him you're not leaving - until he gives you the list.
- Maura, söyle ona.
- Maura, tell him.
- Söyle ona.
- Tell her.
- Ona ne söyledin söyle bana.
You're fine. What did you say to her? Tell me.
Hadi, söyle ona.
Hey, tell her.
- O halde ona beni aramamasını söyle.
- Well, then tell her to stop calling me.
Söyle ona seni sirf tuzlu su baliklariyla doyurmasin.
Just don't let him feed you too much salted fish, okay, monkey?
Söyle ona.
just tell her.
Ona Rachel'in hayatta olduğunu ve Neoevrim'in onu aldığını söyle.
Tell him Rachel is alive, and that Neolution has her.
Acele etmesini söyle ona.
T-tell her to hurry up.
Sadece ona istediğini söyle.
Just tell him what you want.
Gerçekten dayak yemek istediğimi düşünüyor ( bana böyle dedi ) Çocukken, arabada aralarında oturduğumu hatırlıyorum ve bir konuda tartışıyorlardı babam benim üzerimden uzandı şöyle geriye çekildim, ona bir tokat attı.
As a child, I remember sitting in the car between them and they were arguing about something, and I remember my father reaching across me, so it was like this, and backhanding her.
Büyüdükçe, ona bakıp şöyle demeye başladım...
As I got older, I started to look at her and I thought to myself,
Söyle ona kıçını kurulasın. 15 dakikaya oradayım.
Tell him to wipe his ass. I'll be there in 15 minutes.
Sadece ona benden selam söyle, olur mu?
Just say hello for me, will you?
Ona meydan okumasını kabul ettiğimi söyle.
Tell him I accept the challenge.
Söyle ona Kirk.
Tell her, Kirk.
Ona hazırlanmasını söyle.
Tell him to get ready.
Ona burada olmadığımı söyle.
Tell him I'm not here.
Söyle ona, anlaşmada kendi payıma düşeni yapıyorum.
Tell her I keep my part of the agreement.
İstediğimi alacağımı yoksa onun hiçbir şey alamayacağını söyle ona.
You tell him I get what I want or he gets nothing.
Aradığı adam hakkında bazı bilgilerim olduğunu söyle ona.
Tell him I have some information about the man he's looking for.
Söyle ona.
Tell him.
Ona onu ilk gördüğün andan itibaren senin için "nefes kesici" nin anlamının değiştiğini söyle.
Tell her... from the moment you saw her your definition of "stunning" changed.
Ona hayatında başka bir kadın olduğunu söyle.
Tell her there's another woman that you care about.
Ona sahip olmak için sabırsızlandığını söyle.
Mmm! Tell her you can't wait to have her.
ona söylemelisin 22
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona söyledin mi 58
ona söylerim 91
ona söylemedim 18
ona söyleyeceğim 43
ona söyleyin 21
ona söylemiştim 16
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona söyledin mi 58
ona söylerim 91
ona söylemedim 18
ona söyleyeceğim 43
ona söyleyin 21
ona söylemiştim 16
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylemem gerek 33
söylediğim gibi 241
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediler 23
söylemem gerek 33
söylediğim gibi 241
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39