Söyledim traduction Anglais
56,087 traduction parallèle
Ben de aynı şeyi söyledim.
I've said the same thing.
Ona söyler söylemez çok pişman olduğum şeyler söyledim.
I said some pretty terrible things that I regretted as soon as I said them.
- Sana öğle yemeği söyledim.
Oh. I ordered you lunch.
Evi yukarı koymaya karar verdi. Bir kere satılık Devlet bunları yapmalarına izin verdi Ve ajanlarımdan kurtulmasını söyledim.
Decided to put the house up for sale once the state allowed them to do so and told my agents to get rid out it.
Ben de aynen böyle söyledim, ama bu bir hayır.
That's exactly what I said, but that's a no-go.
Buraya gelmesini söyledim.
I-I told her to come down here.
Dışarıda olduğunu söyledim anlamıyor musun?
Don't you understand that he is out?
Ben ne zaman onu tutuklamanı söyledim?
When did I tell you to lock him up?
- Sana geri adım atmanı mı söyledim?
- Did I ask you to step back?
Efendim, onları öfkeyle söyledim.
Sir, I said that in anger.
Postanı açması için verdim ama ona burnunu sokmamasını da söyledim.
I gave her your mail to open it but I said that's snooping.
Taşınmayacağız, söyledim ona, tamam mı?
We're not moving in, I told her that, OK?
Söyledim ya amına koyayım!
Everything that criminates their side cannot come from our lawyer. I told your ass!
Evet. "Müthiş" diye öylesine söyledim.
Yeah, I know. That "oh, cool" wasn't genuine. I regretted it as soon as I said it.
Yalan söyledim, ben bir aktör değilim.
I lied. I'm not an actor.
Jane'e geceyi burada geçirebileceğini söyledim.
I told Jane she could stay here for the night.
Süt almasını söyledim ama mesaj attım, umarım alır.
I forgot to tell him to get milk,
Bir dakikaya ihtiyacım olduğunu söyledim!
I said I just need a minute!
Geçen gün sana yalan söyledim.
I lied to you before, the other day.
Ve bu işi sonuna kadar götüreceğimi söyledim.
And I said I have to see this thing through.
- O konuda yalan söyledim Mickey.
- Mickey, I lied about that.
Gus'a bir sene boyunca çıkmak istemediğimi söyledim, sonra arabamda seviştik.
So, I... I told Gus that I didn't want to date for a year and then we had sex in my car.
Anneme Hang 5'e katılacağını söylediğini söyledim.
I told my mom that you told me that you were going to join the Hang 5.
Hayır, size söyledim.
No, I've told you.
Söyledim ya, George bana saldırdı, sonra da takip etmeye başladı.
I told you, George Selway attacked me and then he started stalking me.
İkincisi, bahsettiğiniz temas onun tarafından başlatıldı ve ona durmasını söyledim. - Hemen mi?
Secondly, the contact that you're referring to was initiated by him and I told him to stop.
Ona hoşuma gitmediğini söyledim.
I told him I didn't like it.
Ona ilgilenmediğimi söyledim ve, sonrasında, bana oldukça soğuk davranacağını belli etti.
I told him I wasn't interested and, after that, he made it clear that he was giving me the cold shoulder.
Söyledim...
Isaid...
Sana yalan söyledim.
I lied to you.
Sana söyledim. Bana verdikleri ilaçları sevmiyorum.
I told you, I don't like the medication they put me on.
Holly'ye onunla takılacağımı söyledim.
I told Holly I'd hang out with her.
Az önce söyledim ve söylediğim doğru olmasaydı bunu teklif etmezdim.
I just gave you one, and you know I wouldn't be offering this unless what I was saying were true.
Phoenix'ten buraya benim Vadi'den geldiğimden daha çabuk geleceğini söyledim.
Wow. I told her it takes me longer to drive in from the Valley than it does to fly from Phoenix.
Yapmamasını söyledim.
I told her not to.
- Yeteneğimi geri istemediğimi söyledim ya.
I already told you, I don't want my gift back.
Bob'a söyledim biliyorsun.
I told Bob... you know, the youth minister...
- En az altı kez söyledim.
At least six.
Sana söyledim.
Told you.
Sana onunla ilgileneceğim söyledim, değil mi?
I told you I'd take care of it, right?
Ramal'ın bizimle olmadığını söyledim sana.
I already told you Ramal is out of the picture.
Onlara avukatın olduğunu söyledim.
I told them I was your lawyer.
Ona gitmesini ben söyledim.
I told her to go.
Sana söyledim.
I told you.
Aptalca bir şey söyledim.
I said something stupid.
Söylememem gereken bazı şeyler söyledim.
I said some stuff I shouldn't have.
Arabama aldım ve ona, Annalise'nin onu görmek istediğini söyledim.
I picked him up in my car, told him Annalise wanted to see him.
Ben söyledim.
I told him.
Bildiğim her şeyi söyledim.
That's all I've done.
Ona hamile olduğumu söyledim.
I told him I was pregnant.
Bunu burada yapmadığımı söyledim.
I said I'm not doing this here.
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
söyle 2270
şöyle 191
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
söyle 2270
şöyle 191
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söyle ona 443
söylemiyorum 60
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemeyecek misin 32
söyle ona 443
söylemiyorum 60
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33