English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ O ] / Onu geri getirin

Onu geri getirin traduction Anglais

162 traduction parallèle
Onu geri getirin.
Bring her in, do you hear me?
Onu geri getirin!
Bring him back!
O zaman onu geri getirin, Yoldaş Dynin!
Readmítalo mate Dynín.
Hayatınız üzerine onu geri getirin
- On your life, return it.
Onu geri getirin.
Bring her back.
Onu geri getirin.
Return him.
"Onu geri getirin," dedim!
I said return him!
Öyleyse onu geri getirin!
Very well, then get it back! Get it back!
Onu geri getirin!
Get him to come back!
Onu geri getirin!
Bring her back!
Onu geri getirin ve bu bir an önce olsun.
You know I can't. Just bring him back, and bring him back now.
- Kaptan'a kilitlenin, onu geri getirin.
- Lock on the Captain, get him back.
Onu geri getirin. Hemen.
Bring her back now for a talk.
- Onu geri getirin.
The visit's over.
Onu geri getirin.
Bring it back.
Onu geri getirin.
Bring him back.
Onu geri getirin.
Get him back.
Onu geri getirin.
You can bring him back.
Sen, sen ve sen hemen peşine düşün ve onu geri getirin!
You, you, and you Fancy-Feet, get after her and bring her back!
Oraya bir uçak gönderin ve onu geri getirin.
Get a plane out there and get him back
Onu geri getirin Bay Kirby!
Get her back, Mr. Kirby!
Onu ayıltın ve kendine gelince bara geri getirin.
Pick him up and bring him over to the bar.
Onu saat 19.00'da geri getirin!
Bring her back at 7 : 00!
Onu hemen şimdi geri getirin!
Get him back right now!
Salimen geri getirin onu.
Make sure he gets back safe.
Onu bana geri getirin.
Bring her back to me.
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
♪ We love him so We'll come back home ♪ In, oh, such a great big hurry ♪ It's him that pays the piper It's us that pipes his tune
- Onu Assisi'ye geri getirin.
You know that.
Geri getirin hemen onu.
Damn him! Bring him back here.
Onu bize geri getirin.
Bring back to us.
Geri getirin onu!
Come back here wi'that!
Onu bana geri getirin... canlı!
Bring him back to me... alive!
Geri getirin onu.
Give it here.
Onu yurda geri getirin.
Bring Viktor home.
- Çok daha fazlasını. Geri getirin onu.
Bring him back.
Onu buraya geri getirin.
Bring him back here.
Onu geri götürün ve bana Hossein'i getirin.
Drive him back and bring me Hossein.
Onu buraya geri getirin.
Get back here.
Onu ocağa götürün, sonra geri getirin.
Take him to the pit, then bring him back.
Onu sakinleştirin ve geri getirin.
Get him to calm down and bring him back in.
Arabayı onu çalan iki orospuçocuğuyla birlikte geri getirin!
Bring the car back and the two motherfuckers that stole it!
Sonra onu bana, buraya geri getirin.
Then bring him back here to me.
Lütfen onu bana geri getirin.
Don't worry, sir. We'll try our best
Ama onu hemen geri getirin.
Bring him right back.
Geri getirin onu.
Get him back!
! Geri getirin onu!
Bring her back!
Onu, olabildiğince çabuk, canlı olarak geri getirin.
Bring him back in a living state as possible as you can.
- Onu hemen geri getirin!
Get him back now!
- Getirin onu geri.
- Bring him back.
Pekala, siz Piper'ı bulun ve bir şekilde onu buraya geri getirin.
All right, you guys find Piper, bring her back here somehow.
Sadece onu geri getirin.
If you could just bring her back.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]