English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ O ] / Onu geri getir

Onu geri getir traduction Anglais

467 traduction parallèle
Onu geri getir.
Get her back.
Lütfen onu geri getir. O zaman her istediğini yaparım.
Please bring him back to me, and I'll do anything you say, ever.
Roger, onu geri getir.
Roger, go get her. Bring her back.
Onu geri getir.
Bring her back.
Sana bunu tavsiye edeceğimi düşünmezdim. Ama senin yaşaman çok daha önemli, onu geri getir.
I offend my own conscience by saying this... but I care more for your survival.
Onu geri getir, Oko.
Bring her back, Oko
Onu geri getir, yoksa bana 7 5.000 dolar ödersin.
You get him back, or you're gonna have to pay me $ 75,000.
Bir an önce, onu aramaya çık ve onu geri getir!
Gentlemen, please break into groups and find him.
- Git ve onu geri getir!
- Then go get him back!
Onu geri getir!
Bring it back! Bring that back!
Kızı geri getir. Duydun mu, onu geri getir!
Yeah, you bring her back now, you hear me?
- Bir kaç yüz atlı al ve onu geri getir
Take a hundred horses and bring her back!
Vasisi olarak, onu geri getir!
So as her guardian, bring her back!
Dur! Çabuk onu geri getir.
Stopl Bring it back nowl
Dediğimi yap, ve bu kez onu geri getir.
Do as I say, and this time I want him back.
- Onu geri getir.
- You bring him back.
"... onu geri getir yoksa o dönmeyecek. "
"you carried him, who won't return,"...
Benimle gelmeni istiyorum, Onu bulmama yardım et, Ve onu geri getir.
I want you to come with me, help me find him, and bring him back.
Ölü ya da diri onu geri getir!
You must bring her back dead or alive.
Tegleva, eğer aç olarak uyanırsa, onu geri getir.
Tegleva, if he wakes up hungry, bring him back.
- Onu geri getir.
- Bring him back.
Git onu geri getir.
Make him come back.
Onu geri getir evlat.
Get him back, son.
- Onu geri getir.
Fetch him back!
Lütfen! Onu geri getir! Gitmesine izin verme!
Please, fetch him back!
"Onu geri getir" diyorlar.
People say, "Bring her back".
"Kötü kalpli!" diyorlar. "Onu geri getir."
"Wicked!" they say. "Bring her back."
Onu geri getir!
You come back with that!
- Git onu geri getir.
Go get her.
Yaptıklarından hoşlanmıyorsan, onu eve geri getir.
If you don't like what she's doing, bring her back home.
O kadını geri getir belki aynı şekilde onu da hatırlarım!
Bring the dame back and maybe I'll remember her!
Geri getir onu!
Bring that back!
Baba, onu götür. Ama bana geri getir.
Father, take him, but bring him back to me.
- Ve onu buraya geri getir.
- And bring him back here!
Onu bana geri getir.
She must be restored to me.
- Keith, geri getir onu çabuk!
- Keith, give it back to him. At once!
Bayan P'yi oraya götür, arabayı yıkar, onu al ve geri getir.
Take Mrs P there, go get the car washed, pick her up and bring her back.
Onu bana sağ salim geri getir.
Bring him back to me safely.
Onu bana çabucak geri getir.
Bring him back to me quickly.
Onu vaktinde geri getir de genç adam.
Be sure you have her back on time, young man.
Güzel. Onu belirteç olarak birlikte götür fakat onu mutlaka bu gece geri getir.
Good You take that along with you as reference, but be sure you bring it back tonight
Git geri getir onu.
You go bring her back.
- Onu geri getir.
- Get him back.
Sadece onu nereden aldığını unutma ve buraya geri getir.
Just remember where you found it. Bring it back here.
Bir şişe viski ve iki bardak ver ve onu ne pahasına olursa olsun buraya geri getir.
Give me a bottle of whiskey and two glasses and get him whatever kind of soup you got back there.
Geri getir onu.
Hey, hey! Come back. Hey!
Geri getir onu!
Bring her back!
Onu bana geri getir
Bring her back to me now
Geri getir onu!
Bring it back!
Geri getir onu dostum.
Bring it back, mate.
Onu aşağı geri getir!
Keep it down back here!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]