Onu severdim traduction Anglais
460 traduction parallèle
Ama yine de onu severdim.
But I still loved him.
- Onu severdim, ama fazla değil.
- I liked him, but not a lot.
Evet, onu severdim.
Yeah, I loved him.
Ben onu severdim.
Me, I liked him.
Onu severdim.
I liked him.
Bir zamanlar ben de annemden nefret etmiştim ama onun hep haklı olduğuna inanırdım. Belki de değildi. Ama onu severdim.
I know I used to hate my mother at times but I always believed she was right about things.
Ben de onu severdim.
And I loved him.
Onu severdim.
I loved her.
Evlenmeden önce onu severdim.
I used to love him, before we were married.
Onu severdim, evet...
I cared for her, yes.
Evlenmemiş olsaydık da onu severdim.
I'd love her even if we weren't married.
Onu severdim.
I'd love it.
Onu severdim.
I liked her a lot.
Aptalın tekiydi ama onu severdim.
He was an idiot, but I loved him.
Onu severdim.
I loved him.
Herşeye rağmen onu severdim, ama artık yok.
I loved her, in spite of it all. And now she's gone. I can't take it in.
Eskiden onu severdim.
She used to adore me.
Onu severdim.
And I loved him.
Onu severdim.
He was loved.
Benim gibi bir kıza bakacak bir erkek olsa onu tüm kalbimle severdim.
If someone would take care of a girl like me, I'd love him with all my heart.
Bir zamanlar küçük bir köpeğim vardı. Ben üzgünken hep üzgün görünürdü. Onu öyle çok severdim ki.
You know, once I had a little dog, and he always looked sad when I was sad and I loved him so.
Onu aynı şekilde severdim
I would love her the same
Çirkin olsaydı da severdim onu.
Even, then I should love him.
- Aynı kasabada oturup yaşayamadık fakat azda olsa severdim onu
We couldn't stand living in the same town, but I liked him a lot.
- Tanrım, onu ne kadar severdim!
- My God, I loved him so!
Onu çok severdim.
He was very dear to me.
Kardeşim gibi severdim onu.
He was like a kid brother.
Onu babamdan fazla severdim!
I loved him more than my own father!
Onu kardeş gibi severdim.
I loved him like a brother.
Çocukken onu çok severdim.
I adored him when I was a child.
Onu çok severdim.
I loved him.
Onu çok severdim, sen ilk...
That was my favorite when you, uh- -
Onu çok severdim.
I was very fond of her.
Ben onu çok severdim.
- I loved him too.
Onu çok severdim.
I loved her deeply.
Aslında ben onu çok severdim.
Because I actually had very strong feelings for her.
Evet, onu çok severdim.
Yes, I used to adore him.
Umalım ki, önce biz buluruz onu. Bu odayı severdim.
But if she's held incommunicado, who knows what they might persuade her to say?
Onu çok severdim.
She died seven years ago. I loved her very much.
- Onu severdim. - Evet, harikadır.
- I liked her.
Onu çok severdim.
I liked her a lot.
Onu gerçekten çok severdim.
I really liked her a lot.
Ama büyük babamın bir köpeği vardı. Onu çok severdim.
My grandfather had a dog that I loved very much.
Bu dünyada onu her şeyden çok severdim.
I loved her more than anything in this world.
Kardeşim gibi severdim onu.
I loved him like a brother.
Bu adamı severdim... ve onu affediyorum.
I loved that man... and I forgive him.
Ben de onu çok severdim.
I loved him, too.
Onu çok severdim.
And I loved her very much.
Steve Biko'yu çok severdim ve onu öldüren bu sistemden nefret ediyorum.
I loved Steve Biko, but I hate the system that killed him.
Onu gerçekten çok severdim.
I liked your father very much.
Yürüyüş yaptığı zamanlar onu izlemeyi çok severdim.
When he went on his walks, I loved to watch his back
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42