Onu seviyorsun traduction Anglais
1,139 traduction parallèle
Onu seviyorsun, değil mi?
You do love her, don't you?
Onu seviyorsun değil mi?
You love him, don't you?
- Ama onu seviyorsun.
- But you love her.
Senin bir karın var ve onu seviyorsun. Bu harika bir şey.
I mean, you have a wife, and you love her, and that's so nice.
Onu seviyorsun, değil mi?
You love her, don't you?
- Onu seviyorsun.
- You love it.
Onu seviyorsun.
You love her.
Ama onu seviyorsun.
But what you want.
- Onu seviyorsun, değil mi?
- you do love her, don't you?
- Evet. Öyleyse seni seviyor ve sen de onu seviyorsun.
And you love her.
- Elbette, onu seviyorsun.
- Of course, you love her.
Onu seviyorsun, ama ona kızgınsın.
You love him, but you resent him.
Sen de onu seviyorsun, değil mi?
But you love her too, don't you?
Bence onu seviyorsun çünkü harika bir vücudu var.
I think you like her'cause she's got a great body.
Saçma! Onu seviyorsun!
You've got a hard-on.
Onu seviyorsun.
You love him.
- Sen de onu seviyorsun.
- You love her too.
Sen onu seviyorsun.
You love him.
- Onu seviyorsun, değil mi? - Evet.
You really like him, huh?
Sen de onu seviyorsun.
You love him.
Onu seviyorsun, değil mi?
You like her, don't you?
Onu seviyorsun, değil mi?
You like her, huh?
Yapma, onu seviyorsun.
Oh, come on. You love her.
Onu gerçekten seviyorsun, değil mi?
You really like her, don't you?
Onu o kadar çok seviyorsun.
You love her that much?
Kardeşini seviyorsun, ve onu korumaya çalışıyorsun demek!
You like to protect your brother now you are protecting him!
Onu gerçekten seviyorsun değil mi?
You really do like her, dontcha?
Onu sevdin ve hala seviyorsun.
You loved her and still do.
Hala seviyorsun onu.
You still love him...
Onu koruyorsun, çünkü onu seviyorsun.
What do you think?
Demek onu hala seviyorsun.
You still love her, huh?
- Sen onu daha çok seviyorsun.
- you love him more.
Ama sen onu öyle seviyorsun. O da seni.
You do love her that way, and she loves you!
- Onu gerçekten seviyorsun.
Him you really love, huh?
Otobüsümü seviyorsun, onu mu?
You like the bus or him?
Onu benden çok seviyorsun.
You're right.
Onu bol kaz yağlı mı seviyorsun?
You like it with so much goose fat?
- Onu bu kadar çok mu seviyorsun, ha?
- You really love her that much, huh?
Onu daha çok seviyorsun.
You just love her more.
Onu neden bu kadar çok seviyorsun da bizi hiç...
Why is it that you love him so much... and not us... never?
Onu beni sevdiğinden daha mı çok seviyorsun?
Do you love him more than you love me?
Onu neden seviyorsun, Cathy?
Why do you love him, Cathy?
Onu nasilda seviyorsun?
How do you like her?
Alexander... Demek onu gerçekten seviyorsun?
Alexander... so you really love this one?
Onu çok mu seviyorsun?
Do you love her?
En çok onu mu seviyorsun?
You like him the best?
Onu çok seviyorsun ona ama bir şey bırakmamışsın.
She is á your policewoman.
Bunca yolu geldin, çünkü onu çok seviyorsun.
You travel all this way because you love him so much.
Onu çok seviyorsun!
You love him a lot! - What did you say?
Onu hala seviyorsun.
You still love her.
- Onu benden çok mu seviyorsun?
- Do you love him more than me?
seviyorsun 32
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42