Oraya gitmeyin traduction Anglais
87 traduction parallèle
Oraya gitmeyin.
Don't go there.
Eğer hayatınıza değer veriyorsanız, oraya gitmeyin.
But if you value your lives, don't go there.
- Oraya gitmeyin.
Don't go there.
"Arkadaşlar, köprünün oraya gitmeyin, orada ordu var" dediler.
They said "Guys, do not go to the bridge the army is there"
- Oraya gitmeyin!
- Do not go there! No! No!
Oraya gitmeyin!
Don't go there!
Don Calo'dan önce oraya gitmeyin.
Try not to get there before Don Calò.
Mümkün olduğu kadar oraya gitmeyin.
Don't go there if possible!
Oraya gitmeyin.
Don't go in there.
- Oraya gitmeyin.
- Don't go in there.
Oraya gitmeyin.
Don't go there!
Oraya gitmeyin.
Don't go over there.
Bir saniye konuşabilir miyiz lütfen? Henüz oraya gitmeyin.
Can I talk to you one second, please?
Oraya gitmeyin, lafı gibi.
The phrase, "Don't go there."
- Oraya gitmeyin.
- Don't go there.
Oraya gitmeyin.
Don't go.
Adı Seminole dilinde, "Oraya gitmeyin." demekti.
The name means in Seminole : "Don't go there."
Sonra aşağı doğru koşmaya başladık. Bazı itfaiyecilerle karşılaştık. Şok içinde bize oraya gitmeyin diyorlardı.
Then we started walking down one way and we saw some fire fighters, you know dazed and shell shocked, saying don't go down there there's still more collapses happening.
"Oraya gitmeyin, vurulursunuz." demişlerdi.
People told us, " Don't go there
Durun, oraya gitmeyin
Wait, don't come this way!
Oraya gitmeyin!
Don't go in there!
" Oraya gitmeyin.
" Don't go down there!
" Oraya gitmeyin.
Don't go down there!
Oraya gitmeyin.
Don't go down there!
- Efendim, Oraya gitmeyin.
- Sir, don't go down there.
Hayır, oraya gitmeyin.
- Don't go that way.
Brielle, sana yalvarıyorum, sakın oraya gitmeyin, tamam mı?
Ours! . Brielle, I'm begging you.
Bayan, oraya gitmeyin!
Miss, don't get there!
Hey, oraya gitmeyin!
Hey, that don't go there!
Deponun oraya gitmeyin demedim mi?
Didn't I say not to go near the storage?
Bir daha oraya gitmeyin, asla.
Don't go there ever.
Oraya gitmeyin!
Don't go out there!
Lütfen oraya gitmeyin.
Please don't go in there.
Oraya gitmeyin.
Don't go out there.
Büyük kırmızı bir X genelde "Tehlike, oraya gitmeyin" anlamına gelmez mi?
A big red X generally means "danger", don't go there, " doesn't it?
- Sakın oraya gitmeyin!
Don't go down there!
İkinci kata dikkat edin, tek başınıza geceleyin oraya gitmeyin.
Careful with second floor, don't go up there alone at night.
Oraya gitmeyin, Dr Hamel.
Don't go there, Dr Hamel.
Lütfen oraya gitmeyin.
Please don't go there.
Oraya gitmeyin!
Don't go up!
- Gitmeyin oraya!
.Don't go over there!
Oraya yerleşmek zorunda değiliz ama lütfen gitmeyin.
You don't have to entrench, but please don't go away.
Oraya gitmeyin, lütfen.
Please!
Oraya gitmeyin.
- Don't go down there.
Oraya bensiz gitmeyin.
Don't go back out there without me.
Oraya sakın gitmeyin, tamam mı?
You must not go there, am I clear?
Oraya baktınız mı? Lütfen gitmeyin.
No, don't leave, please.
- Oraya gitmeyin.
- Don't go that way.
Hayır, bunu yapmayın, şimdilik olduğunuz yerde kalın... ve bir yere gitmeyin, oraya geri dönüyoruz, tekrar ediyorum geri dönüyoruz.
- No, listen, do not do that. You all strap in right where you are and stay there. Do not move.
Oraya gitmeyin!
- Don't go in there.
Sakın oraya yalnız gitmeyin.
Look, don't you guys go up there alone.
gitmeyin 197
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya bak 56
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19
oraya gidin 38
oraya geç 17
oraya hiç gitmedim 28
oraya gitme 62
oraya gittim 26
oraya otur 27
oraya gidemem 20
oraya giremezsin 27
oraya girme 29
oraya gidin 38
oraya geç 17
oraya hiç gitmedim 28
oraya gitme 62
oraya gittim 26
oraya otur 27
oraya gidemem 20
oraya giremezsin 27
oraya girme 29