Parayı aldın mı traduction Anglais
286 traduction parallèle
Gaston, parayı aldın mı?
Gaston, did you take the money?
- Parayı aldın mı?
- Got the money?
Parayı aldın mı?
Did you get the money?
- Parayı aldın mı?
- You got the money?
- Parayı aldın mı?
- Did you take the money?
Parayı aldın mı?
Did you get that money?
Parayı aldın mı?
Did you receive the money?
- Parayı aldın mı?
- Did you get the money?
Parayı aldın mı?
You get the money?
- Parayı aldın mı?
This is it!
Parayı aldın mı?
Got the money?
- Parayı aldın mı?
Yo got the money?
- Parayı aldın mı?
- Did you remember the money?
Yolladığım parayı aldın mı?
Did you get the money orders?
Parayı aldın mı T-Dub?
You got the money, T-Dub?
Parayı aldın mı?
Have you got the money?
Parayı aldın mı?
You got the money?
- Parayı aldın mı Murdock?
- Did you get the cash, Murdock?
- Parayı aldın mı diyorum?
Did you take it or not?
- Parayı aldın mı? Evet, hayır?
Did you take the money?
- Parayı aldın mı?
Did you get the money?
- Parayı aldın mı?
Did you get money?
O parayı aldın mı?
Did you take that money?
Parayı aldın mı, Buzz?
You got the money, Buzz?
- Masters'dan aldın mı o parayı?
- Okay. - Did you get that dough from Masters?
Eğer bu parayı tanımadığınız birinden aldıysanız o kişi aradığımız kişi olabilir.
You see, if you got this money from someone you didn't know I mean, that might be the very person we're looking for.
Parayı aldın. Haydi hemen gidelim ve buradan dönmemek üzere çıkalım.
Let's take off and get out of here for good.
Ona parayı nasıl aldığımızı ve hakkımız olduğunu anlatırsınız.
Tell her how we got it and that it's rightfully ours.
Parayı aldınız, benim de ihtiyacım var. Şimdi ödemek zorundasınız, hemen.
You've got the money and I need it, and you ought to pay me now, right now.
Kazandığım tüm parayı aldınız.
Taken every cent I've got.
Aldığın parayı kaçırmadığımı mı düşünüyorsun?
You think I haven't missed the money you've been taking?
Sana soruyorum, sefil, parayı nereden aldın?
I'm asking you, wretch, where do you get the money from?
- Bakın, parayı aldım.
Look, I took the money!
Bu parayı Ushitora'dan aldım! Alın onu!
Take it.
Parayı aldınız mı Bayan?
Did you get the money. ma'am?
Bütün tüyleri satın aldım parayı da verdim.
I bought all your feathers and lent you the money.
Beaumont'tan bu parayı aldığını inkar mı ediyorsun?
Do you deny receiving this money from Beaumont?
Seni aldırırım yatıracağın parayı da yanında getirirsin.
I could pick you up and bring your share of the money at the same time.
Parayı ben almadım ve kimin aldığını da bilmiyorum!
I didn't take that money and don't know who did!
Parayı kimin aldığını bulmak için katıldım.
But to find out who took it.
Satın alacak parayı kazanmam, üç yılımı aldı.
It took me three years to earn the money that bought it.
Parayı senden borç aldığımı babama sakın söyleme.
Don't tell my father I borrowed it from you.
Herkes elindeki tüm parayı verdi ama yardımınıza rağmen, aldıklarımız hastalara bile yetmedi.
Everyone chipped in whatever dollars they had around... but even with your help it wasn't enough to feed the ones who were really hurting.
Otogarda beni tuzağa düşürme çabalarınıza rağmen parayı aldım.
Despite your efforts to ensnare me at the bus station, I have the money.
Ne oldu? Parayı aldınız mı?
What's the matter, did you get the money?
Evden ayrılıp oğluma bir şey almak ve yol ücretini ödemek için parayı aldığımda, hâlâ ailesini geçindiremeyen Allah'ın belası bir yerde yaşayan fakir birisi olduğumu hatırladım.
When I left the house and I had to accept the money to buy something for my son and pay for my trip home, I realised... that I was still a poor guy who couldn't even support his family and who lived in a godforsaken place.
Bir matbaadan da davalının mesela kâğıt dağıtımından aldığı parayı teslim etmeyerek zimmetine para geçirdiğini söyleyen bir telefon aldım.
I also got a call from a printer's saying that the accused had misappropriated funds, such as keeping the money from a delivery of paper.
Parayı aldığınıza o kadar memnun oldum ki.
I'm glad you have the money.
Ben, uygun bir iş yaptım. Ona parayı ödedim ve oteli satın aldım!
Mr. Marco, I know that I have no evidence and I also know that this is your work.
Ama parayı nasıl aldığını anlayamadım!
I cannot understand as to how it reached him.
Posta kutusundakini mi? ... Mortgage şirketimize gidecek parayı mı aldın?
You mean, the one in the mailbox that was addressed to our mortgage company, Eviction Trust?