Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz traduction Anglais
102 traduction parallèle
Sizi bu şekilde rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
So sorry to have inconvenienced you in this way.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to intrude.
Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, fakat korkarım, yine fazla para çekmişsiniz.
Sorry to have to bother you, but I'm afraid your account is overdrawn again.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, ma'am.
Sorry to bother you, ma'am.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz fakat kenara çekmeniz gerekecek.
Sorry to disturb you but you'll have to pull over.
- Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to trouble.
Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz Bayan Hudson.
Sorry to have bothered you, Ms. Hudson.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Excuse us for disturbing you.
Bayanlar baylar sizi bu saatte rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama... beklenemedik bir türbülansla karşılaştık.
Ladies and gentlemen, we are sorry to disturb you at this time... but we have just encountered some unexpected turbulence.
Sizleri rahatsız ettiğimiz için üzgünüz fakat Washington merkez bölgemizde bir askeri hareketliliğin olduğunu bildirdi.
Sorry to bother you but Washington Centre has advised us of some military traffic in our airspace.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, ama gözün dikiz aynasında olsun, millerdir sana selektör yapıyoruz.
Just be on your way. We're sorry we bothered ya. Uh, but keep your eye on the rearview mirror.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama dün hastanenin acil servisinde Albay Decker'ın aradığı bazı insanlarla konuştuğunuzu duyduk.
Sorry to trouble you, but we have information... that you were seen at the emergency hospital yesterday... talking to people that Col. Decker's looking for.
Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, çabuk olacağız.
We`re sorry to bother you, It'll be quick.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, efendim, ama Seth'in bir fikri var.
I'm sorry to bother you. But Seth had an idea.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to disturb you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
We're sorry to have troubled you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, bayan.
Sorry to bother you, miss.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, fakat şov'u ne kadar sevdiğimizi söylememiz gerekiyordu.
Sorry to bother you, but we had to tell you how much we enjoyed the show.
İş yerinizde sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to interrupt you here at work.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to have troubled you.
Bayan Fiore, erken saatte rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama kocanız evde mi?
Mrs. Fiore, we're sorry for the early hour, but is your husband home?
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to bother you.
Tamam, rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Okay. Sorry to bother you.
Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama kardeşim ve ben...
Sorry to bother you, but my brother and I...
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to invadeyour space.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
We're sorry we disturbed you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz!
Sorry to have disturbed you.
Sully, Yoğun bir gününde rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sully, we're just so sorry to interrupt your busy day.
Hafta sonunun başlangıcında sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to disturb you at the beginning of your weekend.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
- Sorry to bother you.
Seni böyle rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
We're really sorry to bother you like this...
Haftasonunda rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to bother you on the weekend.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to bother you, ma'am.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz bayan.
Sorry to have to bother you, ma'am.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to trouble you.
Sizi tekrar rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to disturb you again.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, ama biz bir Tellarite mekiği arıyoruz.
Sorry to bother you, but we're looking for a Tellarite shuttle.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz efendim.
Sorry to disturb you, sir.
Sizi gecenin bu vaktinde rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama General Dobrinsky'nin nerede olduğunu biliyor musunuz?
We're sorry to get you up in the dead of night, but do you know where general dobrinsky is?
Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to have disturbed you.
Sizi bu saatte rahatsız ettiğimiz için üzgünüz Bay Montevani sizi görmek ister.
We're sorry to disturb you at this hour, sir, but there's a Mr Montevani to see you.
Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz fakat kuzenim davetiyelerimizi kaybetmiş.
I'm sorry to bother you, but my cousin lost our invitations.
Tekrar rahatsız ettiğimiz için üzgünüz, telefonunuzu kullanabilir miyim acaba? .
Sorry to bother you again, ma'am, but can I use your phone, please?
Bay Kagenuma, rahatsız ettiğimiz için üzgünüz ama yardımınıza ihtiyacımız var.
Mr. Kagenuma, sorry to disturb you but we need your help.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz Bayan Vasser.
Sorry to disturb you, Mrs. Vasser.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz
Sorry to bother you.
Sizi rahatsız ettiğimiz için son derece üzgünüz.
We're awfully sorry to disturb you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Good day.
Sizi rahatsız ettiğimiz için çok üzgünüz. Çok üzgünüz.
We are very sorry to bother you.
Bayan Tanaka, sizi rahatsız ettiğimiz için çok üzgünüz.
Mrs. Tanaka, we're very sorry to have disturbed you.
Rahatsız ettiğimiz... için üzgünüz.
Tell her we're sorry we bothered her.
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahatsız olmayın 47
rahat bırakın 25
rahat dur 117
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772
rahatsız etmek istemem 22
rahat mısın 71
rahat bırakın beni 59
rahatsız mı oldun 22
rahatsız olmayın 47
rahat bırakın 25
rahat dur 117
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772
rahatsız etmek istemem 22
rahat mısın 71