Rüya görüyordum traduction Anglais
272 traduction parallèle
- Rüya görüyordum.
- I was dreaming.
Çok huzurlu bir rüya görüyordum.
I was having such a peaceful dream.
Sanırım bende rüya görüyordum.
I guess I was dreaming too.
Evet, rüya görüyordum.
Yeah... dreaming.
Rüya görüyordum. Bizi takip ettiğini düşündüm.
I thought he was following us.
Rüya görüyordum.
I was dreaming.
Gözüm açık rüya görüyordum herhalde.
I was kinda daydreaming, I guess.
Bir rüya görüyordum.
I was dreaming.
Muhteşem bir rüya görüyordum.
I was having a great dream.
Rüya görüyordum yoksa, ben mi?
I was dreaming... Or was I?
Rüya görüyordum. Sanık sandalyesindeydim zincirlenmiştim.
I was dreaming I was in the witness chair, chained to it.
- Baba, rüya görüyordum.
Daddy, I was dreaming.
Sanırım, rüya görüyordum.
I must have been dreaming.
Bir rüya görüyordum.
I was just having a dream.
- Ne yani. Ben de güzel bir rüya görüyordum.
So I was having a good one.
Bir rüya görüyordum sesler duydum ne olduğunu anlayamadım korktum.
And I was dreaming of something and I heard the sounds coming and I didn't know what it was and it frightened me.
Güzel bir rüya görüyordum.
I was having a nice dream.
Yine mi rüya görüyordum?
Was I dreaming again?
Eve yatmış rüya görüyordum.
I was back there, dreaming... hey!
Rüya görüyordum!
I was there dreaming!
Rüya görüyordum.
I have dream morning.
Güzel bir rüya görüyordum.
I was just having a dream.
Erotik bir rüya görüyordum.
I was having an erotic dream.
Sanırım rüya görüyordum.
I guess I was dreaming.
Evet, harika bir rüya görüyordum.
Yes, I was having a wonderful dream. Wonderful.
Uyuyordum ve rüya görüyordum.
I was asleep and I was dreaming.
Hep bir rüya görüyordum, sürekli aynı şeyleri. Gece yarısı pencerenin önünde otururken Boğa'yı, Kızıl Boğa'yı görüyordum.
I used to have a dream, over and over, about standing at my window in the middle of the night and seeing the Bull, the Red Bull
Çok güzel bir rüya görüyordum.
I had a really nice dream.
Şimdi hatırladım... ben de rüya görüyordum.
I remember now that I was dreaming too.
- Kötü bir rüya görüyordum.
All right. Here. I was having a bad dream.
- Sen iyi misin? - Rüya görüyordum.
Mm-hmm, just daydreaming.
Rüya görüyordum herhalde...
I must have been dreaming.
Muazzam bir rüya görüyordum.
I'm having a great dream.
Affedersin, rüya görüyordum.
What happened? I'm sorry, I'm sorry, I was dreaming.
- Bir rüya görüyordum...
I had this dream about this girl.
- Rüya görüyordum.
- I was dreamin'.
- Müthiş bir rüya görüyordum.
I was having the most delightful dream.
Acayip bir rüya görüyordum!
What a dream I was having.
Korkunç bir rüya görüyordum.
I had the most fearful dream.
Sanırım rüya görüyordum.
I think I was having a dream.
Rüya görüyordum. Chére, seni düşünüyorum.
Chére, I think about you.
Dostum, muhteşem bir rüya görüyordum.
Oh, man, I was having an amazing dream.
Harika bir rüya görüyordum.
I was having the nicest dream.
Başka bir rüya görüyordum.
I was having another dream.
İçim geçmiş. Rüya görüyordum. Bacağım başkasına aitti.
I dozed off... and dreamed that my leg belonged to someone else.
Beş haftadır çalışıyoruz. Yoksa rüya mı görüyordum?
Have we been rehearsing for five weeks, or did I dream it?
- Yoksa rüya mı görüyordum?
- Or did I dream it?
Rüya görüyordum.
I was asleep.
Sanırım biraz rüya görüyordum.
I guess I was dreaming part of it.
Üç çıplak kızla ilgili bir rüya görüyordum.
Well, thanks a lot, Gilbert.
Rüya mı görüyordum?
- Was I dreaming?