Sevgili bayan traduction Anglais
657 traduction parallèle
İş birliğin için teşekkürler, sevgili bayan.
And thank you for your cooperation, dear lady.
Sevgili bayan, çok eğlendim ama gitmem lazım.
My dear lady, it's been delightful, but I must be going.
Çünkü, sevgili Bayan Brock burnunun dibinde Abner'i aldatıyor.
Because dear Miss Brock is two-timing Abner right under his very nose.
Gerçekten mükemmel olmuş sevgili bayan.
Very excellent it is indeed, my good woman.
Adımı bilmediğiniz için sevgili bayan diyorsanız, söyleyeyim, adım Judson.
If you're calling me a good woman cos you don't know my name, it's Judson.
" Sevgili Bayan Held, herhangi bir sözleşme imzalamadan önce beni görmeniz, geleceğiniz için çok önemli.
" My dear Miss Held, it is very important to your future that you see me before signing any contracts.
Biraz dinlenin sevgili Bayan Polly.
I'm all tuckered out.
Sevgili Bayan Higgins, size söylemem gerekiyor.
My dear Mrs. Higgins, I really must tell you.
Sevgili Bayan Kennedy.
My dear Mrs. Kennedy.
Çok sevgili Bayan Kennedy!
My very dear Mrs. Kennedy!
Coşkun duygularımla seni şaşırttıysam bağışla sevgili Scarlett, yani sevgili Bayan Kennedy.
Forgive me for startling you with my impetuous sentiments... my dear Scarlett... I mean, my dear Mrs. Kennedy.
Oh, sevgili Bayan Elizabeth!
Oh, my dear Miss Elizabeth!
Anlıyorum sevgili Bayan Elizabeth, hayır derken aslında evet'i kastetmek... düşünceli ve güzel bayanların adetidir zaten.
I understand, my dear Miss Elizabeth, that it is the delicate and charming custom of young ladies to say no when they mean yes, even three or four refusals.
Ama, sevgili Bayan Elizabeth, ne kadar güzel ve sevimli olursanız olun... teorik olarak meteliksiz... olduğunuzu unutmayın.
But, my dear Miss Elizabeth, I think you ought to take into consideration that in spite of your loveliness and amiable qualifications, you are practically penniless.
Oh, sevgili Bayan Bennet, hislerimi anlayacağınıza eminim.
Oh, dear Mrs. Bennet, I know you'll understand my feelings!
Evvela, sevgili bayan, Rendleshire Alayında Yüzbaşıyım.
- I have to acquaint you with certain facts. In the first place, my dear young lady, I am a Captain in the Rendleshire Fusiliers.
Sevgili bayan Totten babanızın, insanlığın aydınlanması için yaptığı bu harika jeste son veremezsiniz.
Oh, my dear Miss Totten, you wouldn't discontinue your father's great gesture towards human enlightenment?
"Sevgili Bayan Dubrovna, Benimle bir çay içer misiniz?"
"Dear Miss Dubrovna..." I would say, "Will you have tea with me?"
Sevgili Bayan Moore, Bayan Reed'e dediğim gibi, bu hikayenin onun korkusunun, haddinden fazla çalışan hayal gücünün bir mahsulü olduğuna inanıyorum.
I believe, my dear Miss Moore, exactly as I told Mrs. Reed : The story is a product of her own fear, her own overworked imagination.
Gayet basit sevgili Bayan Eberli.
Elementary, my dear Miss Eberli.
Sevgili Bayan Tura, sizin gibi büyüleyici birini herhangi bir tehlikeye maruz bırakmayı hayatta düşünmeyiz.
My dear Mrs. Tura, we would never dream... of subjecting anybody as charming as you to danger.
Sevgili Bayan Hunter, askerler askeri hadiselere sebep olurlar.
My dear Miss Hunter, soldiers cause military incidents.
Sevgili Bayan, benden beklememi rica edebilirsiniz fakat Britanya imparatorluğundan edemezsiniz.
My good woman you may ask me to wait but not the British Empire.
Siz de çok büyüleyicisiniz, sevgili bayan.
You are very fascinating, my dear.
" Sevgili Bayan Alquist, yalvarırım, bir kez daha beni kabul edin.
" Dear Miss Alquist, I beg of you to see me just once more.
" Sevgili Bayan Alquist, benimle görüşmeniz için yalvarıyorum.
" Dear Miss Alquist, I beg of you to see me once more.
Sevgili Bayan Mizushima, görüşmeyeli nasılsınız?
" Dear Mrs. Mizushima, how have you been?
Kesinlikle sevgili bayan, memnun olurum.
Certainly my dear, I'd be glad to.
Sakin olun sevgili bayan, sakin olun.
There, there, there, steady my dear, steady.
Sevgili bayan, suçlu insan konusunda geçirdiğim deneyimler Kaderin biz fanilere uygulanan ceza olduğunu göstermektedir.
My dear lady, in my experience of ill doing, Providence means the work of punishment to us mortals.
- Sevgili bayan. Kahve ve çiçeklere teşekkür ederim.
Thank you for the flowers and the coffee.
Sevgili Bayan Courtney, böylesine beklenmedik olmanın zevki çok daha büyük olur.
My dear, Mrs. Courtney, pleasure is all the greater for being so unexpected.
Sevgili bayan karşınızdaki kişi Bay Sherlock Holmes.
My good woman this is Mr. Sherlock Holmes.
- Sevgili Bayan Havisham.
Dear Miss Havisham.
Sevgili Bayan Hamilton, buraya sizden...
My dear Mrs. Hamilton, I've come to tell you...
Sevgili bayan, benim adım Dean.
[Man's Voice] Dear Madam, My name is Dean.
Sevgili bayan, bu senin evin değil.
My dear woman, it's not your house.
" Sevgili kayınpederim, Bayan Diaz'a oğlunun, doktorların tavsiyesine uyup Görevden Alma Kurulu'na başvurması gerektiğini yazmasını söyle. Hayatı tehlikede.
Dear Father-in-Law, tell Madame Diaz to write to her son and tell him to report to the Discharge Review Board, as the doctors advised him.
" Sevgili kayınpederim, Bayan Diaz'a oğlunun, doktorların tavsiyesine uyup Görevden Alma Kurulu'na başvurması gerektiğini yazmasını söyle.
Dear Father-in-Law, tell Madame Diaz to write to her son and tell him to report to the Discharge Review Board, as the doctors advised him.
Bildiğiniz gibi bu gece sevgili dostumuz Bayan Massey tarafından desteklenen geleneksel eğlencemiz için bir araya geldik.
As you know, we're gathered here tonight for our annual entertainment... which is sponsored by our good friend, Mrs. Massey.
Sevgili dostum, dün gece sana söylemeye niyetlendim ancak bayan Trowbridge vardı.
My dear fellow, I intended to tell you last night... but you know, Miss Trowbridge...
Sevgili genç bayan, bu ülkede insanlar hapse ancak suçluysa girer.
My dear young woman, in this country people don't land in jail unless they're guilty.
Bayan Saskia van Ulyenburgh, kocasının yeniden evlenmesi durumunda, yarısının oğlu Titus'a devredilmesi koşuluyla servetini sevgili kocası Rembrandt van Rijn'a bırakmıştı.
Get out of what? The lady Saskia Van Uylenburgh... Left her fortune to her beloved Rembrandt Van Rijn... with the proviso that in the event of his remarriage... he must make over 1 / 2 of the fortune... to her son Titus.
Sevgili genç bayan...
My dear young lady...
Sevgili genç bayan, bütün gün, nasıl derler uğursuzluktan başka bir şeyim peşinden koşmadım.
My dear young lady, I haven't been behind anything... but what they call the eight ball. I haven't been all day.
Bayan Meade işte sevgili Scarlett'ımız.
Mrs. Meade... here's our darling Scarlett.
Sevgili Louis'im, Bayan Sutton'a teşekkür et.
My dear Louis, thank Miss Sutton.
Sevgili genç bayan, hakkında neler düşünmüş olmalısın?
My dear young lady, what must you think of me?
Sevgili bayan.
There, there, my dear.
Sevgili genç bayan, müsaade edin de bunun kararını ben vereyim.
My dear young lady, you must allow me to be the judge of that.
Sevgili genç bayan, sosyal inceliklerinizi kısa süreliğine kenara bırakıp çok arzuladığınız bir fırsatı yakalamak için küçük ve bencil ama doğal bir içgüdüye müsamaha gösterir misiniz?
Now, my dear young woman, if you will set aside your book of social graces for just long enough to seize an opportunity that you want very much by merely indulging a small natural selfish instinct.
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan bennet 77
bayan lee 52
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan bennet 77
bayan lee 52
bayan scott 58
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan tate 49
bayan johnson 73
bayan simpson 50
bayan harper 60
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan parker 51
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan tate 49
bayan johnson 73
bayan simpson 50
bayan harper 60
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan parker 51