Sıcak su traduction Anglais
1,773 traduction parallèle
Sıcak su dolu küvete sokup keseledim. Aynen 2 yaşındayken yaptığım gibi.
I put her in a hot bath and scrubbed her myself, like she was 2 years old.
Burgundy kırmızısı, sıcak su şişelerinin rengidir.
Burgundy is the colour of hot water bottles.
Burası tuvalet, bura da duş, .. sıcak su, temiz hava.
Le cabinet de toilette, avec douche, hot water, naturellement.
Sıcak su.
Hot water.
İstediğin kadar sıcak su kullanabileceksin.
Oh, baby, you'll be able to use up all the hot water you want.
Peki, ben kontrol ederken sizde banyoda sıcak su musluğunu açmanız gerekiyor.
Okay, I need you to turn the hot tap on in the bathroom while I check it.
Ateş çemberinin acısını dindirecek tek şeyin... özel bir oturaktan gelen sıcak su olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
I remember her saying that the only thing that helped... sort of put out the ring of fire... was the warm water that squirted up from this special seat.
Sıcak su?
Running water?
Bandaj? Sıcak su?
Bandages?
Daha dur. Yarın gölün etrafından çok seveceğin sıcak su kaplıcalarına gideceğiz.
Tomorrow we go around the lake to this funky old hot springs you are gonna love.
- Hayır, sadece sıcak su...
- No, the hot water just -
Sıcak su çok yok.
There isn't that much hot water.
Sıcak su torban var mı?
You got a hot water bottle?
Hayır, asıl kötü fikir o pis sıcak su havuzunda mayosuz oturmaktı.
No, the bad idea was sitting in that filthy hot tub without a bathing suit.
- Sıcak su havuzunda.
- Ln the hot tub.
Ekvatorda olmasına rağmen Galapagos'da sınırlı sayıda sabit sıcak su cebi vardır.
Despite being on the equator Galapagos has a limited number of warm stable pockets of water
Sıcak su yok.
There's no hot water.
Silver Saddle'da sıcak su yok mu?
There's no hot water at the Silver Saddle?
Biraz sıcak su.
Some hot water.
Ellerimi sıcak su dolu testiye batırdı.
She put my hand in a pot of boiling water.
Ama dere ona göre soğuk oluyor ben de kovalarla sıcak su hazırlayıp havuza döküyorum.
But the creek is too cold for him, so I prepare buckets of hot water and pour it into the pond.
Sıcak su iyi geldi mi?
Does that warm water feel good?
Sadece sıcak su benim için yeterli.
Just warm up some water and I'll be fine.
Akçaağaç pekmezi, arnavut biberi, limon, sıcak su alabilir miyim?
Can I just have hot water and cayenne pepper and maple syrup and lemon?
Alt tarafı biraz sıcak su ve buhar.
It's just a little hot water and steam.
Önümüzdeki hafta Amber ve Tiffany adında altı kızla... bir sıcak su havuzunda pina colada'mı yudumluyor olacağım.
This time next week, I'll be sucking down piña coladas in a hot tub with six girls named Amber and Tiffany.
Bir sıcak su küveti için kavga mı... Biz son derece cesaretli çocuklar bekliyorduk, ama onun yerine 50 yarım akıllı, işe yaramaz piçimiz var.
Starting a fight for a tub of hot water... we expected to get desperately brave boys, but instead we got 50 half brained worthless idiots.
Yaptıklarımdan biri de, çorba arabasını alıp, şu gazlı şeyle onu yakmaktı, böylece, çorba kaynar ve sıcak kalıyordu.
So, one of the parts was you'd take the soup cart, and you'd light it up with this gas so that the soup was bubbling and boiling.
Su sıcak mı?
Is the water hot?
Hey, şu şeyi benim için sıcak tut.
Hey, keep that thing warm for me.
Şu an sinirim bozuk ve sıcak bastı.
I'm fuckin'annoyed and damn hot!
Ve su fazla sıcak olmasın- - yara kabukları dökülüyor.
Thanks. And don't make the water too hot. The scabs come right off.
Bu su hâlâ sıcak.
Huh. This water is still hot.
Şu an kendimi çok sıcak hissetmiyorum.
I'm not feeling too hot right now.
Alan, bu su sıcak.
Alan, this water is warm.
Tüberküloz, sıcak bir günde ani kalp durmasına neden oldu. Afrika'daki işin şu anda olduğundan daha beyhude olabilir.
If TB caused cardiac arrest on a hot day, your work in Africa would be even more futile than it already is.
Eğlenceli olabilir çünkü hava soğuk su, su sıcak.
It'll be fun, because when the weather is cold, the water is warm.
- Şu sıcak konusunda bir şey yap.
- Do something about the heat.
Sence şu anda sıcak mı?
You think it's hot now?
Su sıcak.
It's so fuckin'warm!
- Üstelik şu muşamba örtüyü hayli sıcak yapar.
Besides, that tarp makes a pretty warm blanket. But what if it does rain?
Güney Afrika'dayız. Burası da çok sıcak olabiliyor ama su baskını tehlikesi yok bu nedenle, termitler sıcaktan korunmak için görece serin ve dayanıklı olan toprağın altına sığınabiliyorlar.
Here in South Africa, it can also get very hot but there's no danger of flooding so termites can take refuge from the heat below ground where it's cool and relatively stable.
Cheesecake severim, ama aslında daha çok.... şu kocaman sıcak çikolatalı, vanilyalı dondurmaya bayılırım.
- I like cheesecake, but I kind of love... those big, gooey hot fudge sundaes, so -
Bu iyiliği kimseye yapmam, fakat... şu küçük şekerlemelere birazcık sıcak çikolata da katacağım.
I don't do this for just anybody, but... I'll even throw in some hot chocolate with those little tiny marshmallows.
Şu çok sıcak havalarda.
- Yeah, during the heatwave.
Sıcak ve soğuk su da var.
Hot and cold water, too.
Su... Sıcak, hayır. Soğuk, hayır.
The water, not hot, not cold.
- Acele et, su çok hoş ve sıcak.
- Hurry, it's nice and hot!
Sıcak şu anda. sıcak,
It's hot now.
Hortumdan fışkıran su öyle sıcak ki...
- Gross. And the water that comes out of the hose is so hot, almost boiling... that if it touches you, it burns you.
Ve doğruluğun dev bir fırtına olduğundan Sıcak bir günde dışarı çıkıyorsunuz ve biri birden yangın musluğunu açıyor her yer su oluyor!
It's like on a hot day when you go outside, and "whoosh!" somebody opens up a fire hydrant, and there's water streaming all over the place!