English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tanışmıştık

Tanışmıştık traduction Anglais

2,448 traduction parallèle
- Birkaç ay önce ev bakarken tanışmıştık.
- Yeah? - We met a couple of months ago at the open house.
Birkaç yıl önce tanışmıştık.
We actually met a few years back.
Bir film galasında tanışmıştık.
Yes, we met at a movie premiere.
Merdivenlerde tanışmıştık.
We met in the stairs.
Daha önce tanışmıştık.
We saw her earlier.
Geçen yıl bir kurt adamla tanışmıştık, Galvin.
Last year we met that werewolf, Galvin.
Aslında daha önce tanışmıştık.
We've actually met before.
Onunla tanışmıştık patron.
Ziva and I met him, boss.
- Bir kaç hafta önce tanışmıştık.
We met a couple of weeks ago.
Dün tanışmıştık.
We met yesterday.
Ben Bayan Pierce. Daha önce tanışmıştık.
We met once before.
Asıl benliğimizle tanışmıştık.
We truly met ourselves,
Marc'ın evinde bir partide tanışmıştık. 3 ay oldu.
We met at Marc's party 3 months ago.
Çünkü daha önce tanışmıştık.
- Mr. Benson, good to re-meet you,'cause we met each other earlier.
Önceden tanışmıştık.
I'm Holly. We met earlier.
Bir keresinde gerçekten kibar bir Meksikalıyla tanışmıştık.
Funny, we meta really nice Mexican.
Kısaca tanışmıştık. Hatırlıyor musun bilmem ama bende güçlü bir intiba bırakmıştı.
We met briefly, exchanged- - I don't know if you remember,
Yıldız Geçidi Komutanlığı'nda tanışmıştık.
We met at Stargate Command.
Dışarıda tanışmıştık.
I met him outside.
Restoranda tanışmıştık.
We met at the restaurant.
Üçüncü sınıftaydık ve yeni tanışmıştık.
We were in the third grade and we'd just met.
- Tanışmıştık.
We've met.
Varus'un verdiği partilerden birinde tanışmıştık.
We were introduced at one of Varus'affairs.
Seninle de tanışmıştık ama hatırlamanı beklemiyorum.
We've met also, but I don't expect you to remember.
Aslında tanışmıştık diyemeyiz.
Well, we didn't really meet.
Devrime gönüllü olduğunda tanışmıştık.
We met when you volunteered to work with the movement.
John'la kolejde, son sınıfta tanışmıştık.
I met John senior year of college.
Theresa ile Stones konserinde tanışmıştık.
Theresa and I met at a stones concert.
Tanışmıştık ama konuşma fırsatımız hiç olmadı.
We've met, but we've never talked.
Ben Chloe, geçen akşam tanışmıştık.
It's Chloe. We met the other night.
Seninle zaten tanışmıştık.
I met you already.
- Daha yeni tanışmıştık.
We'd only just met.
Stanford'da kitapları arasında tanışmıştık.
We met at Stanford... The stacks.
Beni hatırlıyor musunuz, bilmiyorum ama kısa süre önce destek gurubunuzda tanışmıştık.
I don't know if you remember me, but we met a while ago at your support group.
Birkaç yıl önce tanışmıştık.
We met a few years ago.
Şeyde tanışmıştık- -
- Yes, of course. We met at...
Ben ve Ben, birinci sınıfta tanışmıştık,... sonra da Mike ve Ethan hafta sonu için bizimle Chicago'ya gelmeye karar verdiler.
When we were freshmen, Ben and I met Mike and Ethan, and we decided that we would drive to Chicago for the weekend.
Gece partilerinden birinde işe alındığımda tanışmıştık.
We met when he hired me for one of his soirées.
Dün gece tanışmıştık ya.
We met last night.
Del Rey limanındaki bir işte tanışmıştık.
Lisa. We-we met on a-a job in Marina Del Rey.
Geçen gece tanışmıştık.
We met the other night.
Evet, tanışmıştık.
Yes, we've met.
Biz tanışmıştık.
Oh. We've met.
Geçen gece barda tanışmıştık.
Oh, we met at the cantina the other night.
Paris'te tanışmıştık ama buralarda da tanışabilirmişiz.
We met in Paris but we could have easily met here.
Üç yıl önce de böyle tanışmıştık.
Jessica and I ordered a cable car, which is where we met three years ago.
- Nerede tanışmıştık?
- Where'd we meet?
Ben senin yaşındayken bir kasaba fuarında bir kızla tanışmıştım. Birlikte lunapark oyuncaklarına binmiştik.
When I was around your age, I went to a county fair, and I met a girl, and we went on a bunch of rides together.
Bir keresinde bir kızla tanışmıştım.
I once knew such a girl.
Bir keresinde Doctor Who sohbet odasında bir Belçikalı kızla tanışmıştım...
I, um, I met this Belgian girl in a doctor who chat room once.
Bir tanesi ile tanıştık bugün. - Duyduğuma göre Ryan'a yapışmış.
We had our share of those today.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]