Yanılmıyorum traduction Anglais
303 traduction parallèle
Bu konuda yanılmıyorum.
As to that, I am not mistaken.
- Ne yazık ki yanılmıyorum.
- I'm afraid I haven't.
- Yanılmıyorum.
- I'm not wrong.
- Hayır, yanılmıyorum.
- No, I'm not.
- Hayır, yanılmıyorum.
- I don't think so.
- Şunu bil ki, yanılmıyorum.
I tell ya, I'm not wrong.
- Senin hakkında yanılmıyorum.
- I'm not wrong about you.
Yanılmıyorum Tee.
I'm not wrong, Tee.
Yanılmıyorum. O yüzü asla unutamam.
I could never forget that face.
- Hayır, yanılmıyorum.
- I'm not wrong.
Yanılmıyorum.
I'm not wrong.
Hayır, yanılmıyorum. Bana göre çok iyi olur.
- No, that sounds good.
- Hayır, yanılmıyorum!
No, I'm not mistaken.
Yani yanılmıyorum?
So I'm not mistaken?
Hayır yanılmıyorum. Onu gördüm.
No, I'm not mistaken.
Buraya gelmekle kumar oynadım ama sanırım hakkınızda yanılmıyorum.
My coming here is a gamble... but I think I have not made a mistake about you.
Yanılmıyorum, değil mi?
I'm not wrong, am I?
Hayır ben yanılmıyorum.
I'm not wrong.
Yanılmıyorum değil mi, siz oyundakilerden birisiniz?
Am I correct. sir. in assuming you're one of the players in the game?
- Yanılmıyorum.
- But I'm not.
Hayır, yanılmıyorum.
No, I am not wrong.
Yanılmıyorum, değil mi?
I'm not mistaken, am I?
- Yanılmıyorum, değil mi?
- I'm not wrong?
Hayır, efendim, yanılmıyorum.
No, sir, I'm not.
Ben yanılmıyorum Martine.
I'm not wrong Martina.
- Bay Scrooge, yanılmıyorum değil mi?
- Mr. Scrooge, I presume?
bu gaz sülfürden yapılmış yanılmıyorum değil mi Dr. Watson?
The gas made of sulfur, am I not right, Dr. Watson?
Hayır, yanılmıyorum.
No, I'm not mistaken.
Galiba yanılmıyorum Albay. Duyduğuma göre kaplan avcılığınız hâlâ rakipsizmiş öyle mi?
I believe I'm correct, Colonel, in saying that your bag of tigers still remain unrivalled?
- Yanılmıyorum.
I'm not wrong.
Ben de yanılmıyorum.
Neither am I wrong.
Hayır, yanılmıyorum.
No, I'm right.
- Yo hayır, yanılmıyorum.
- Oh, no, I'm not.
Bir tek sonuca vardım Ve sanırım yanılmıyorum
I came up with one thing And I don't believe I'm wrong
Yanılmıyorum, değil mi?
I'm right, aren't I?
- Yanılmıyorum.
- No, I'm not.
- Yanılmıyorum.
- I am not wrong.
Galiba, Sydney Ellen Wade sizsiniz yanılmıyorum değil mi?
You wouIdn`t be Sydney ellen Wade by any chance, would you?
Kongre görüşmede.Bu konuda yanılmıyorum değil mi?
Congress is in session, right? I`m not wrong about that?
- Yanılmıyorum.
I'm not.
Yanılmıyorum, değil mi, Merivel, bu yere olan sevgin hakkında?
I am not mistaken, am I, Merivel, about your love for this place?
İnan bana, bu konuda yanılmıyorum.
Believe me, I'm not completely deluded.
Ne düşünüyorsun, birlikteyken daha güçlü görünüyorlar yanılmıyorum değil mi?
- I don't understand! What do you think?
- Hatırlamıyorum. Yanılmış olmalıyım.
I must have got it wrong.
George hakkında yanılmış bile olsam, Van hakkında yanılmış olduğumu hiç sanmıyorum.
'Cause if I'm wrong about George, I just might be right about him.
Yanından ayrılmıyorum.
I'm not leaving his side.
Onun yanındayken asla sıkılmıyorum.
And I'm never bored with him.
Patricia yatakta çırılçıplak uzanmış ve ben, bilirsin, tutkulu aşık onun vahşi cazibesine kapılmış yanıyorum.
Patricia lying in bed naked, and me, you know, the passionate lover thrilled by her charm, violent and burning.
Yanılmış olabilirim, ama bunun bir araba parçası olduğunu sanmıyorum.
I know I could be wrong, but I don't think it's a car part at all.
detayları anlatırım sevgilim yanılmıyorsam mistik bir kokteyl kokusu alıyorum
I'll save the details, my darling. Am I mistaken or have we mixed ourselves a cocktail?
- Yanılıyorsun. - Yanılmıyorum. - Yanılıyorsun.
You know eight years is a long time to work for someone.
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33