English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yaptın

Yaptın traduction Anglais

199,803 traduction parallèle
Hafta sonu ne yaptın?
What'd you do over the weekend?
Bana uyku büyüsü mü yaptın?
Did you put a sleeping spell on me?
Pikabıma bir şey mi yaptın?
You did something to my truck?
- Beau, bunu sen mi yaptın?
- Beau, did you make this?
Yıkık dökük bir batakhaneyi alıp Garrison'ın en iyi barı yaptın.
You took a rundown honky-tonk and turned it into the best bar in Garrison.
- İkimizin de haddinden fazla yaptın.
Oh, you've made your fair share, and my share.
Ayrıca siz ikiniz bana Raul'dan çok daha iyi kardeşlik yaptınız.
And, uh... you guys were more brothers to me than Raul ever was.
- Ne yaptın?
- What did you do?
- Peki. Giriş yaptınız mı?
Uh, did you check in with the office?
Ne? Bunu neden yaptın?
Why'd you do that?
Sen mi yaptın?
Did you make that?
Jack Daniels şişesini elma suyuyla doldurduğumuzu bile fark etmemiş gibi yaptın.
You pretended not to notice when we were re-filling the Jack Daniels bottle full of apple juice.
Bakkal parasıyla ne yaptınız?
What did you do with the, uh, grocery money?
Neden böyle bir şey yaptın?
Why would you do this?
İyi yaptın.
Yeah!
Bunu daha önce yaptın mı?
Have you done this before?
Kayıt yaptıkları Winston'ın evine 400 metre mesafede olan Mavi Dağlar'daki ücra bir yolun kenarında karnı deşilmiş.
Malcolm was found gutted by the side of a rural road deep in the Blue Mountains about a quarter mile from Winston's home where they were recording.
Eğer bu ani saldırıysa ve Winston yaptı diyorsak Simmons'ın olay yerinde bulduğu lastik izleri ne olacak?
And if this was a blitz attack and we're saying Winston did it, how do we account for the tire tracks that Simmons found at the scene?
Yapmamız gerekeni yaptım! Neden buradasın?
Me did what me supposed to do!
Zion Damian'ın istediği her şeyi yaptıysa Damian niye onu öldürmek istiyor?
It seems Zion has done everything Damian asked him to do, so why would he want to kill him?
Bunu bana neden yaptın?
Why?
Damian'ın sana ne yaptığını biliyoruz.
No, me can't.
Sayın Yargıç, müvekkilim kesinlikle mantıklı konuşmuyor ve böyle bir itirafı sadece kızını kurtarmak için yaptı.
Your Honor, my client is clearly not of sound mind, and he only made this confession to save his daughter!
Samoa Joe da onun boğazını sıkıp bitirici hamleyi yaptı.
Then Samoa Joe reversed into his submission finisher, the Coquina Clutch.
Bir beyazın bunu yaptığını hiç görmedim.
- I've never seen a white person do that. - I've n... - It's...
Yaptığın en çılgınca şey neydi?
What's the craziest thing you've ever done?
artık bir insanın yaptığı gibi hissetmiyorsun, Julia.
You don't feel anymore, Julia, not the way a human does.
Sadece yaptığının yanlış olduğunu düşünüyorum.
I just think what she's doin'is totally wrong.
Yaptığın hiçbir şeye katılmasam da seni destekliyorum.
I support you, and I don't agree with practically anything you do.
Kmart'ın içinde engelli araçlarıyla alkollü NASCAR yarışı yaptıkları zaman mı?
Was it the drunken NASCAR race with the handicap scooters through Kmart?
Ne yaptığının farkında değilsin.
You have no idea what you're doing.
Horoz'un dördüncü sınıfta makarnadan yaptığı resmi hatırlıyor musun?
Aw, remember Rooster's macaroni painting from the fourth grade?
Biraz daha fazla bahşiş koparmak için öyle yaptığını sanıyordum, şu Bay İyi Seçim gibi.
I thought you were just angling'for a bigger tip, like Mr. Good Choice over there.
Sen yaptığın bir şeyi anlat.
You tell a story, Beau.
Yaptığını beğendin mi?
All right, you did it.
Sen de öyle yaptın.
Uh, you did.
Şaka yaptığının farkındayım.
I know you're jokin'.
Amerikan bayrağı yaptıkları süper teşhir standını gördüm.
Bud and the Bud Light cans made it into the American flag.
Ellie'yi bugün yaptım, yarın birileri var...
I did Ellie today, i have somebody tomorrow...
Bütün yaptığın çalışmak.
All you do is work.
Gelip bakın, çok kötü bir şey yaptım.
Guys, come look! I did something very bad.
Onları biraz "ateşleyince" neler yaptıklarına inanamazsınız.
You'll be surprised what they'll do for a couple of big tips.
Hayatım, ne yaptığını görüyorum fakat bu kontrol etme meselesi insanı yorar.
Sweetie, I see what you're doing, but this whole controlling thing... it's challenging.
Nasıl bir baskı yaptığının farkında mısın?
Don't you see how much pressure that is?
Dün akşam ne yaptığını sormuştum.
The question was, "What did you do last night?"
Ne yaptığını bilmiyorum ama harika görünüyorsun.
Well, I don't know what you're doing, but you look great.
Eminim Joe ne yaptığının farkında bile değildir.
I'm sure that Joe doesn't even know what he was doing.
Yani Clapa'nın yaptığını yapmayın sakın.
So don't do what Clapa has done, don't overreach.
Benden önce babamın da yaptığı gibi vaftiz edileceğim.
Like my father before me, I am to be baptised.
- Şimdilerde Danların yaptığı gibi.
As is the way with Danes.
Ama babanızın, bu ölümde işbirliği yaptığını biliyorlar.
But they know your father was complicit in his death.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]