Yardım traduction Anglais
271,237 traduction parallèle
Kabul etmek istesen de istemesen de yardımıma ihtiyacın var.
Whether or not you want to admit it, you need my help.
8113'ün tüm adamları arasında Doktor Campbell, yardım ettiğiniz sayısız asker için... size samimi teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Doc Campbell, from all the men of the 8113 and the countless Marines you've helped, our sincerest thank you.
Doktor Campbell, 8113'teki onca adam... yardım ettiğiniz tüm askerlerden ötürü... size en derin teşekkürlerini sunuyor.
Doc Campbell, from all the men of the 8113 and the countless Marines you've helped, our sincerest thank you.
Adam bin tane yeleğe yardım etmiş olmalı.
Guy must have helped over a thousand vets.
Sana yardım edebilecek birini bulacağım.
I'll find someone who can help you.
Şunu kaldırmama yardım et canım.
Help me put this up, love.
- Sana yardımcı olayım Rog.
- Let me help you with that, Rog...
Yardım edebilir miyim Janet?
Can I help you, Janet?
Ziyaretçilerden birine yardımcı olacağım.
I'm assisting one of the guests when they arrive.
Yardım alabilir miyim lütfen?
Can I have some assistance, please?
Yardım mı lazım?
Do you need a hand?
Biri bana yardım edebilir mi lütfen?
Could someone come and give me a hand, please? !
Yardım edin!
Help!
Yardım lazım!
We need help!
Hadi, şu balonlar için bana yardım et.
Come on, help me with these balloons.
Bize yardım edeceğinizi umuyordum.
I was hoping you might be able to help us out.
Belki sen de yardım etmişsindir?
And maybe you helped him out with that?
Sonra düşündüm ki adli tabip olursam ölülerin huzur ve adalet bulmalarına yardımcı olabilirim.
So I... figured, if I became an M.E., I could help them find some peace, maybe even some justice.
Sen bana yardım edersen ben de sana ederim.
You help me, maybe I can help you.
- Yardım mı?
- ¿ Ayudarme?
Gerçeği söylersen sana yardım edebilirim.
If you tell it, I can help you.
Yardım etmeme izin ver.
Let me help you.
Bunu duyduğuma sevindim çünkü yardımcı olabilecek birini buldum.
Well, I'm glad to hear that because I found someone who can help us.
Yardımına ihtiyacım var.
Ahh, I need your help.
Danny'ye yardım etmeliyiz.
We've gotta go help Danny.
- Annene yardım etmeye çalışıyordun.
You were trying to help your mother.
- Gerçekten minnettarım Emily, ama bana yardım etmen Büro'daki itibarını yok edebilir.
Emily, I really, I appreciate it, but you helping me could destroy your reputation at the Bureau.
Lütfen yardım etmeme izin ver.
Please, let me help you.
Evet, çok yardımı oldu.
Yeah, yeah, that's helpful.
Yardımcı olamadım değil mi?
I'm not helping, am I?
Melinda konuşamıyorsa belki buluşacağı kişiden yardım alabiliriz.
Well, if Melinda can't talk, maybe her date can help us figure out why she was targeted.
Başkanlık Günü ödevi için yardım ediyorum.
I'm helping with his President's Day assignment.
Yani, kalıp kaleyi korusam ve Ralph'a ödevinde yardım etsem nasıl olur?
So how about I man the fort and I'll help Ralph finish his project.
Yardım et!
Help!
Ona yardım etmek zorundayız.
We have to help him.
Bir aile kurmalarına yardım etmesi için çok özel çocuklar arayan müstakbel aileler.
Prospective parents who are looking for that very special child to help them form a family.
- Pekâlâ, şu anda yardım edemem.
All right, can't help right now.
Bir uçaktan atladığın, zehirli bir yılan yakaladığın bir çocuğun subatandan kurtulmasına yardım ettiğin.
That you jumped out of a plane, captured a poisonous snake, helped save a boy from a sinkhole.
Söz konusu mesele, özel bir mülke halka değil büyük bir mağazaya yardım etmek amacıyla el konulması.
The matter at hand is taking private property to help, not the populace, but a big box store.
Fakat fark şu ki, Scorpion sayesinde cesur olabileceğimi hatırlamama yardım eden bir ekibim var.
But the difference is, with Scorpion, I have a team to help me remember that I can be brave.
Geceye kadar Shepherd'ı öğrendim İnsanlara yardım etmeyi umursamaz.
Till the night I found out that Shepherd doesn't care about helping people.
Yardım edin.
Get some help.
Yardıma ihtiyacım yok, Tasha.
I don't need help, Tasha.
Shepherd hâlâ arkasında bir ordu var, Grev yapmaya kararlı... elde edebileceğimiz tüm yardıma ihtiyacımız var.
Shepherd is still out there with an army behind her, determined to strike... we need all the help we can get.
Hayır, demek istediğim, yardımın için teşekkürler Ama sanırım terapi bitti.
No, I mean, thank you for your help, but I think I'm done with therapy.
Ama, Edgar, ne yaparsan yap, Biz size yardım edebiliriz, ancak yapmanız gereken...
But, Edgar, whatever it is that you're going through, we can help you, but you need to...
Magnus'u bulmamıza yardım edersen, O zaman tüm rehineleri aynı anda kaydedebiliriz...
If you help us find Magnus, then we can save all of the hostages at once...
Ne, yardım çağırmak için mi?
What, to call for help?
Sana yardım istemekten gurur duyuyor, ama ben değilim.
He's too proud to ask you for help, but I'm not.
Ama eğer kaçmaya kalkarsan yardım için bağır,
But if you try and escape, yell for help,
Yardım edin!
Aah! Help! Help!
yardımcı 24
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardım etmek istiyorum 79
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardımcı olabilirim 30
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardım etmek istiyorum 79
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardımcı olabilirim 30