English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yukarıdayım

Yukarıdayım traduction Anglais

303 traduction parallèle
Yukarıdayım.
I'm up here.
- Yukarıdayım.
- I'm up here.
Söyle onlara, yukarıdayım.
Tell them I'll be upstairs.
- Yukarıdayım tatlım.
- Up here, sweetheart.
Yukarıdayım, masör.
Up here, masseur.
Yukarıdayım.
I'm up on top.
Yukarıdayım!
I'm up here!
Evet, yukarıdayım.
Yeah. Up here.
Ben yukarıdayım.
I'll be up here.
- Yukarıdayım Walter.
- Upstairs, Walter.
Bir havayi fişek daha atarsanız yukarıdayım.
Sorry! One more firecracker and I'm coming up.
Ben yukarıdayım.
I'll be upstairs.
- Yukarıdayım.
I'm up here.
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa yukarıdayım.
I'll just be upstairs if you need anything then.
Yukarıdayım!
- Upstairs!
- Yukarıdayım!
- Yeah, I'm up here!
Yukarıdayım!
I'm upstairs!
- Yukarıdayım, burada.
- I'm up here.
Zaten yukarıdayım aptal!
I am upstairs, dummy!
Yukarıdayım!
Up here!
Andy, yukarıdayım!
Andy! Over here!
Helen, yukarıdayım.
Helen, up here.
Yukarıdayım.
Hey, I'm up here.
Birazdan yukarıdayım.
I'll be right up.
- Jerry, yukarıdayım.
- Jerry, up here.
- Burada yukarıdayım.
I'm up here!
Yukarıdayım, Arrietty!
Up here, Arrietty!
Ben yukarıdayım.
I'm on top.
Evet, yukarıdayım.
Yeah, I'm upstairs.
Ama bir gün, bir gün hepsinden daha yukarıda olduğumda...
But one day, one day when I'm above them all...
Sarayın yukarısındaki dağın tepelerinde, gün doğumundan batımına, Her türlü havada orada duran, kutsal bir adam yaşar.
Up on the mountain above the palace, we have our holy man... who sits there day in and day out in all weathers.
Her gün, bakkal alışverişini bitirdikten sonra surların yukarısındaki alanda bir süre yürümek hoşuma gider.
Every day after I'm done buying groceries I like to walk for a while along the top of the city wall.
Dipten 200 m yukarıdayız.
650 left from keel to bottom.
Yukarı gitmeni tamamen yasaklıyorum... ve senin de kızımı ne bugün... ne de başka bir gün uçurmanı tamamen yasaklıyorum.
I absolutely forbid you to go up, and I absolutely forbid you... to take my daughter flying, today or any other day.
- Yukarıdayım efendim.
- Up here.
Sabah İrlanda durumuyla uğraştıktan sonra yukarı koşup kapıyı açarak "Ha ha, yakaladım seni" deme bakanıyla uzun uzun görüştü.
He spent the morning dealing with the irish situation And later in the day had long discussions With the minister for running upstairs two at a time
- Yukarıdayım anne.
- I'm up here, Mama.
Gündüzleri laboratuvarda Davy'ye yardım ediyor, gün sonunda da yukarıya sevgili eşi Sarah'nın kendisini beklediği küçük daireye çıkıyordu.
By day, he assisted Davy in the lab, at day's end, he climbed the stairs to the little apartment where his beloved bride Sarah was waiting.
Efsanevi gezegen Magratea yörüngesinde ve yüzeyinden üç yüz mil yukarıdayız. Tanrım!
We are currently in orbit at an altitude of 300 miles around the legendary planet Magrathea.
- Aşağıdayım Asterix, Yukarı geliyorum.
- I'm down here Asterix, I'm coming up.
Sanırım yukarıdayız.
I think we've come up.
- Yukarıdayım!
Up here!
30 kat yukarıdayım herhalde, aman ne şahane.
Like a 30-storey log. Damn!
- Bir gün yukarı bakıp şöyle dediğinde ben de dinleyicilerin arasındaydım. "Eğer lanet olası tembel kıçlarınızı kaldırıp iş aramaya başlarsanız belki Amerika yeniden yaşanabilecek iyi bir yer olur."
I was actually in the audience one day when he looked out and he said, "If you people'd just get off your dead asses and go look for work, maybe America can be a decent place to live in again."
Yukarıdayım tatlım.
Up here, honey.
Bütün gün caddelerde aşağı yukarı dolaşıp onu bulmaya çalıştım.
I've been going up and down the streets all day trying to find him.
Bir gün uzun beyaz sakallarım olup ve 2 veya 3 misketin yukarılarda zıpladığı zaman.
One day, when I got a long, white beard and two or three marbles rolling around upstairs.
Ve bir gün, çenemi yukarı kaldırdım ve yaşamı herşeyiyle kabullendim.
So one day, I lifted up my chin and took it all in.
Yukarı Londra'dayım.
I'm in London Above.
Aşağı yukarı tüm gün Sabatino ile uğraştım.
I'VE BEEN BACK AND FORTH WITH SABATINO ALL DAY.
- Yukarıdayım.
I'm up here. There he is!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]