English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ç ] / Çe

Çe traduction Anglais

1,019 traduction parallèle
Sence bu, bir çeºit anlaºmadan öte bir ºey degil mi?
Is this nothing more than a bargain with you, Laurie?
Iki çeºit sevgi vardir Jed.
There's two kinds of love.
Yol boyunca çeºitli emirler alacaksiniz.
You'll be given orders all along the way.
Çe-çek sağlam mı?
Th-The check is good?
Mao Çe Tung haklıydı, sizin gibi pislikleri acımadan yok etmek gerek.
Mao Tse Tung is right. Bastards like you must be eliminated.
Yapýsýnda çeþitlilik gözleniyor. - Arex, biz bu görüntünün neresindeyiz?
It seems to have some sort of anatomy.
" 2inci sınıf, CE'Doktor'Jones'tan Teğmen Anderson'a, efendim.
From pharmacist's mate second class C.E " "Doc" " Jones to Lieutenant Anderson. Sir...
Tabii bu çok büyük bir sorumluluk.
You remember, n'est-ce pas?
Je le parle le fleur ce magnifique, le romantique..
Je le parle le fleur ce magnifique, le romantique..
Ama seninle iken hayır. - Sorun nedir?
But you have brought it back Ce soir.
Bu gece geç kalmışsın.
You are late ce soir.
- Laisse - moi tranquille! Tu te rends compte de ce que tu as fait?
Tu te rends compte de ce que tu as fait?
Neler oluyor böyle?
Mais qu'est-ce qui se passe?
Alan Hinds'i tanıyor musunuz?
Ce Alan Hinds. Vous connaissez?
Sen de uyarsın modaya
Silent'a me nun ce sta nienta a fa
Minus'a göz kulak ol da Latin'ce çalışmayı unutmasın.
Make sure poor Minus doesn't fall asleep on his Latin.
Baba, sen şimdi Minus'la Latin'ce çalışmalısın.
You must help Linus with his Latin, Dad.
Qu ´ est-ce qu ´ il se passe?
Qu'est-ce qui se passe?
Ce soir, comme tous les autres soirs hiers, vous savez bien... qui ici au Black Sheep Club, l ´ attraction, c ´ est vous!
Ce soir, comme tous les autres soirs d'ailleurs, vous savez très bien... qui ici au Black Sheep Club, I'attraction, c'est vous!
Suivez ce taxi.
Suivez ce taxi.
- Il fait beau aujourd'hui, n'est-ce pas?
- [Speaks French] - I wouldn't think of it.
Aman susun!
Me fa paura'e ce turna'. Be quiet!
- Seni gördüm, ce...
- I arrest you.
"Est-ce que..."
- "Est-ce que..."
Lütfen ce...
Please answer...
Uh, est-ce qu'il, uh, um... iniş pisti...
Uh. est-ce qu'il. uh, um, landing field - Calais
- N'est-ce pas?
- N'est-ce pas?
- Bayım, bize yardım edin. - İçinde ne var?
Qu'est-ce qu'il y a dedans?
Hristiyan ce-cenazesi düzenlenmeli midir?
Should it be given Christian burial?
Dü şün ce mi ze rehber lik eden kuram sal dayanak Leninizm'dir.
The... theoretical... base... which... serves... as... a guide... in... our... thinking... is... Marxism...
- Çok iyi. - Sizin kamaranız burası mı?
- Est-ce que c'est votre suite?
Ce ee buradayım!
Here I am, peek-a-boo!
Ce-eee.
Peek-a-boo.
Askerler, siz nehrin bu tarafından devam edin.
Soldats, concentrez-vous de ce côté.
Ve.. böy.. le.. ce!
is... mi... give... vel!
Buradaki toprağın dinlenmesi lazım.
Give thi s p art of th e ran g e a ch an ce to recover.
Vous avez des portes de l'extase, n'est-ce pas?
Have portals of the delight : truth?
Zengin bir adam.
He's a man of mean s, a man of su bstan ce.
Oysa ben sana somut bir şey öneriyorum.
Here I am, I'm off erin g you a ch an ce f or somethin g solid.
Bayan Roper öldükten sonra artık hiçbir şeyi umursamıyorum Martin.
Wel l, I'I I tel I you, si n ce M rs. Rop er d i ed I d on't real I y mu ch care, M arti n.
Ya her dönemeçte barışı değil de şiddeti sevenlerle karşılaşırsam?
A nd if, at each turn, appear those who would be violen t and do no t lo ve pea ce?
Beden savaşsa bile, doğayla uyum içindeki bir kalpte şiddet yoktur.
I n a h eart th at i s on e wi th n atu r e, th ou g h th e bod y con ten d s th ere i s n o vi ol en ce.
Kalp doğayla uyum içinde değilse, beden savas halinde olmasa bile, hep şiddet vardır.
An d i n th e h eart th at i s n ot on e wi th n atu re, th ou g h th e bod y be at rest th ere i s al ways vi ol en ce.
Baba seni üzmek istemem ama seçimimi yaptım.
Dad I d on't want to hurt you but I've mad e my ch oi ce.
Bad IschI'de yıllardır görülmemişti.
- N'est-ce pas, Elisabeth? - Yes.
N'est-ce pas, Elisabeth? - Evet.
Your Majesty was right to mention the matter to Elisabeth.
- Céline, sana söylemem gereken bir şey var.
- Ce'Iine, I've something to tell you
Céline mi?
Ce'Iine?
- Bu en iyisiydi değil mi?
This one was the best, n'est-ce pas?
Bir kabus gördüm.
Ce n'est rien.
Sen ce de öyle değil mi?
Can't you tell?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]