English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ç ] / Çocuk gibisin

Çocuk gibisin traduction Anglais

329 traduction parallèle
Biliyor musun, komik bir çocuk gibisin.
You know, you're a funny kid.
Aynı çocuk gibisin.
What a child you are.
Çünkü çocuk gibisin.
Because you're a child
Bir kutu şekeri olan küçük bir çocuk gibisin.
You're like a little boy with a box of candy.
- Çocuk gibisin Johnny.
- That's kid talk, Johnny.
Böyle bir cüssen var ama hâlâ çocuk gibisin.
So big and yet you're such a baby.
Sadece ye, yüz ve uyu, ha okulu kırmış bir çocuk gibisin.
Nothing to do but eat, swim and sleep. You're like a kid out of school.
- Çocuk gibisin.
- You're such a child.
Sen kendin çocuk gibisin.
You yourself are but a child.
Aç bir çocuk gibisin.
You're like a hungry child.
Peri masalı dinlemek isteyen bir çocuk gibisin.
You're like a small child asking for fairy tales.
Çocuk gibisin.
You're such a child!
Tam da büyük bir çocuk gibisin, Öylesin.
You're just a big baby, that's what you are.
Bir çocuk gibisin.
You're like a child.
Küçük bir çocuk gibisin.
A crazy kid.
Çocuk gibisin.
This childishness...
Aslında kayıp bir çocuk gibisin.
In fact, you're like a lost child.
Gerçekten çocuk gibisin.
You're a real child.
Çocuk gibisin.
You're acting like a kid.
Aynı küçük bir çocuk gibisin.
You are just like a little boy.
Küçük bir çocuk gibisin. Sıradan hayatından kendine mutlu olacak şeyler çıkarıyorsun.
You're like a small child, happy as can be with his mediocre life.
Çocuk gibisin.
You're such a child.
Ardından, aynı bir çocuk gibisin, diyor.
Petrushka bursts out laughing...
Ağlayan bir çocuk gibisin.
You look like a crying child.
Sen bir çocuk gibisin.
You're like a child.
Onun karşısında küçük bir çocuk gibisin.
You're like a little child with her.
Tıpkı bir çocuk gibi sevişiyorsun çünkü çocuk gibisin!
You make love like a child because you are a child!
- Çocuk gibisin!
- You're a child!
Hala çocuk gibisin!
Brother!
Bana söz verir misin? - Evet. Çocuk gibisin, Ludwig.
Promise me you will never leave me.
Ormanda tek başına kalmış bir çocuk gibisin.
Oh, you're such a babe in the woods, a child.
Çok korkmuş bir çocuk gibisin. Sana bir peri masalı anlatmak istiyorum. Ormanda bir kurt varmış.
You're such a scared child, I want to tell you a fairy tale A wolf, in the forest.
Dexter, çocuk gibisin!
Dexter, you are such a child!
Çocuk gibisin, sanki Pazar gecesiymiş gibi buraya geliyorsun.
You're like a kid, coming in here like it's Sunday night.
Tüm metallerin ortasında küçük bir çocuk gibisin, işte böyle, burada bişeyler üretirsin.
You're like a little dude in the midst of all this metal, and like, you're here to produce something.
Kardeşinin kendi topuyla oynamasını istemeyen bencil bir çocuk gibisin.
You're like a selfish kid who won't let his brother play with his ball.
Çocuk gibisin.
You're like a kid.
Paralı bir çocuk gibisin.
[raquel] you're like a kid with money.
- Çocuk gibisin.
- You're such a baby.
Sal, çocuk gibisin aynı!
Sal, you are such a child!
Çocuk gibisin.
You sounded like a little boy.
Koca bir çocuk gibisin.
You're like a big kid.
- Çocuk gibisin, Wayne.
- You are immature, Wayne.
Çocuk gibisin.
You're like a child.
- 13 yaşında bir erkek çocuk gibisin. *
- You're built like a 13-year-old boy.
Ama o uzaktaki sen, kısa bir elbise giyen, saçları omuzlarına dökülmüş genç bir kız gibisin. Yanında da elini tutan küçük bir çocuk var.
Only way back there you're a little girl with a short dress and your hair... falling to your shoulders, and a little boy is standing, holding your hand.
Daha küçük bir çocuk olduğunu unutmuş gibisin.
You seem to forget you're just a little boy.
Bence sen hala küçük bir çocuk, bebek gibisin. Sorunlu bir çocuksun.
I think you're a child, a baby, a spoiled infant.
- Çocuk gibisin.
Loomis!
Küçük bir çocuk gibisin...
You're like a little kid.
Hâlâ çocuk gibisin.
I can't take it. You're too immature. What?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]