Çocukken traduction Anglais
8,682 traduction parallèle
Çocukken yaptığın bir kardan adamı mı hatırlatıyor sana?
Does her remind you of a childhood snowman?
Ben çocukken hiçbir zaman yanımda değildin.
When I was a kid, you were never around.
Ve bu yüzden hayattayız, çocukken asla sahip olamadığımız şeyi bize vermek için her şeyi yapıyorum ben... kontrolü.
And we're alive because of it, because I do whatever it takes to give us what we never had as kids... control.
Çocukken, annemin imkansız bir şey tarafından öldürüldüğüne şahit oldum.
When I was a child, I saw my mother killed by something impossible.
Evet aslında var. Çocukken ailemin evindeki tüm saatleri sökmüştüm.
Yeah, actually- - I took apart every clock in my parents'house when I was a kid.
Çocukken kaybetmiştim.
I lost it when I was little.
Köpeklere bayılıyorum. Çocukken hep retriever'larımız vardı.
When I was a kid, we always had retrievers.
Çocukken hep öğretmen olmak istemiştim.
I wanted to be a teacher when I was a kid.
Çocukken, geceye 11-12 olmadan başlamazdık.
What happened to you? When we were kids, we wouldn't even start the night till 11 : 00, 12 : 00.
Çocukken doğru dürüst bir ailem olmadı.
I didn't have much of a family as a kid.
Çocukken köpeğimiz vardı. Benden nefret ederdi ve buna çok üzülürdüm.
I had a dog when I was a kid and he hated me, and it really hurt.
Çocukken izlediğimde o kadar üzülmüştüm ki. Em Teyze " Dorothy!
It was so upsetting to me when I was a kid to see this movie,'cause Auntie Em is like, " Dorothy!
Kız kardeşleri Bridgit ile takılırdım çocukken.
I used to hang with their sister, Bridgit, when I was a kid.
Çocukken, klipsli mıktanıslı fener icat etmiştim yorganın altında bir şeyler okuyabileyim diye.
Well, when I was a kid, I invented a magnetic flashlight clip so I could read under the covers.
Çocukken çok okurdum.
I used to read a lot as a kid.
Belki çocukken başına bir şey gelmiştir.
Something could have happened to him when he was a child.
Çocukken kendini güçsüz hissediyorsa şimdi gücü tatmak uyuşturucu gibi gelmiş olabilir. Aynen.
If he felt powerless in is childhood, then having a taste of power now would be like a drug.
Falconbridge bana çocukken iç kısımlardaki bir köyden alındığını söyledi.
Falconbridge tells me that, as a child, you were taken - from a village far inland.
- Çocukken hiçbir iyi kalpli yetişkinin köle gurubunun rahatça geçmesine izin vermeyeceğine inanırdım.
- As a child, I had believed that any decent adult would not let any slave coffle pass
Çocukken hastalandığımda, bunu taht için bir fırsat olarak gördüler.
When I was sickly as a child, they were considered an option for the throne.
Çocukken hep birlikte oyunlar oynardık.
We all used to play together as children.
Çocukken...
In our childhood days...
Annem çocukken bir oyunda yer almış.
My imma, my mother, she come from... She was in play, as a child.
Dişlerindeki parlaklık azalmasına bakılırsa çocukken diş bakımı yetersizmiş.
The enamel degradation on her teeth suggests a lack of dental care as a child.
Bunu daha o çocukken anlamıştım. Ama onun bize gelmesini beklemem gerekti.
I recognized it when she was just a child, but I had to wait for her to come to us.
Çocukken Sammy birçok kez kıçımı kurtardı.
When we was growing up, Sammy saved my sorry butt more than once.
Çocukken onlar tarafından kaçırıldı diye biliyordum.
I thought he was kidnapped by'em when he was a boy.
Bayat ekmek ve çürümüş et domuz gibi olukları bize beslenen Çocukken, biz kötü eating- - vardı.
As a child, we had bad eating... stale bread and rotten meat fed to us in troughs like hogs.
Ben çocukken benim hatalarımı yüzüme vurmakta bir sakınca görmüyordun ama.
Well, you never had a problem pointing out my faults when I was a kid.
Küçük bir çocukken, İsraillilerin,... çölde 40 yıl boyunca anlatılan o harika yeri,... vaat edilmiş toprakları bulmak için nasıl dolaşıp durduklarını anlatmışlardı.
You know, I remember as a kid that story of the Israelites in the desert and how they wandered around for 40 years, being told about this awesome place, this promised land.
- Çocukken en büyük hayalimdi.
That was my childhood dream.
Küçük bir çocukken...
As a little child...
Ayrıca, annenin çocukken sana söylediği ninniyi dinlerken kavga etmek bayağı zordur.
And it's hard to keep fighting when listening to the lullaby your mother used to sing to you.
Çocukken ben de gitmiştim aslında.
I actually went to one when I was a kid.
Çocukken babamla bir Iron Hans kampına gitmiştim.
I went to an Iron Hans camp with my dad when I was a kid.
Çocukken katıldığı bu kampları hatırladı. Sonrası malum.
He remembered doing these camps as a kid, so...
Çocukken annesiyle iyi olduğu zamanlar yazları oraya gidermiş.
When he was a kid, he'd go there in the summers when things got too intense with his mother.
Çocukken Filistin'de beraber oyun oynardık. Delikanlılık çağımızda Kabil'de karşılaştık.
We played together as boys in Palestine and reconnected as young men in Kabul.
çocukken kiliseye çok giderdim.
I went to church a lot as a kid.
Ben çocukken aileme nasıl muamele edildiğini gördüm. Maaş çeklerinin nasıl çalındığını, çalışırken nasıl öldüresiye dövüldüklerini gördüm.
It's the part when I was growing up and I saw how my parents were treated, how they had their paychecks stolen from them, how they knew people who had been beaten to death in the fields,
Bakın, bunu bir milyon kez anlatmışımdır ama hatırlıyorum da çocukken, bir yönetici yanıma gelip "Joe, beklenenin altındasın, finansal anlamda iyi durumda olmalıyız."
Well... You know, I... I must've told this one about a million times, but I remember when I was a kid, a manager comes in and he says, " Now, Joe, you're under quota.
Hayır ama ortağım ve ekibi, Molly'nin çocukken şiddet gördüğüne dair kanıtlar buldu.
No, but, uh, my partner and her team have come up with evidence that suggests that Molly was physically abused as a child.
Sen daha bir çocukken sokak dövüşçüsü olmalıymışsın.
You must have been a hell of a street fighter when you were younger.
Biz çocukken kovboy ve Kızılderililer oyunu oynardık tüm çocuklar gibi.
When we were kids, we would play cowboys and Indians like the kids do.
Bu bana bizim çocukken çağırdığımız yokai dostumuzu hatırlattı.
It reminds me of the yokai friends we invented as children.
Bu bize çocukken öğrettiğin en iyi dersti, usta.
- Never give up hope. That was the greatest lesson you taught me as a kid, Sensei. ♪
Felix, küçük bir çocukken büyük annem çocuk felcinden bahsetmişti o söyler söylemez ise bende olduğuna inandırmıştım kendimi.
You know, Felix, when I was a kid, my grandmother told me about polio, and as soon as she did, I was convinced that I had it.
Beni çocukken yemeğe her götürdüğünde yaptığın şeyleri hatırlıyor musun?
Anyways, do you remember what you always did when you'd take me to dinner as a kid?
Çocukken polisten kaçardık.
When I was a kid, we used to run from the police.
Çocukken.
As a boy.
Çocukken dövülmüş mü?
Beaten as a child? Is that a thing?
çocukken bile 17
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21