Çok meşguldüm traduction Anglais
518 traduction parallèle
İhtiyar Rosen öldüğünde, seninle ilgilenmem gerekirdi. Fakat çok meşguldüm.
When Old Man Rosen died, it was up to me to take care of you, but I was too busy.
Vali olmak ve seni elektrikli sandalyeye göndermek için çok meşguldüm.
Too busy getting to be governor so I could send you to the chair.
- Çok meşguldüm.
- I've been awfully busy.
- Bu sabah çok meşguldüm.
- l was so busy this morning.
Çok meşguldüm.
I've been very busy.
- Çok meşguldüm.
- I've been pretty busy.
- Çok meşguldüm.
● I have been too busy.
Çok meşguldüm, sanırım onlar da öyle.
I was pretty busy and I reckon they was, too.
Çok meşguldüm.
We're awful busy.
Fakat çok meşguldüm. Bu konuya fazla kafa yoracak vaktim yoktu.
'Anyhow, I was so busy, I didn't have time to think much about it.'
Lawrence cinayetiyle çok meşguldüm.
I've been up to my eyes in the Lawrence murder.
-... üç gün, üç gece geçti. - Evet, çok meşguldüm.
Well, I've been very busy.
Hayvan toplamakla çok meşguldüm.
I've been too busy collecting animals.
- Oh, çok meşguldüm..
- Oh, I've been busy.
Başka şeylerle çok meşguldüm, gerzekçe davrandım.
I was so busy with other things, I must have sounded like an idiot.
Çok meşguldüm.
I've been too busy.
- Ama çok meşguldüm.
I was right in the middle of a... thing.
Çok meşguldüm.
I've been very busy making plans.
- Çok meşguldüm.
I've been very busy.
Çok meşguldüm.
I'm pretty busy -
- Çok meşguldüm...
- I've been so busy...
Çok meşguldüm.
I was busy.
Evet, ama çok meşguldüm.
Yeah, but I got busy.
Daha önce gelmek istedim ama çok meşguldüm.
I wanted to come earlier, but I've been so busy.
Ben de bugün çok meşguldüm.
I had a busy day myself.
Hayır, hayır çok meşguldüm.
No, no. I've been too busy.
Çok meşguldüm, sizi istediğim gibi ağırlayamadım.
I was too busy to give you much time.
Çok meşguldüm baba.
I've been very busy, Daddy.
Çok meşguldüm ama geri döndüm.
I've been very busy, but I'm back now.
Bu aralar çok meşguldüm, boş vakit bulamıyordum.
I've been so busy it was hard to find the time.
Bahçemle çok meşguldüm. "
"I've been too busy in my garden"
İlk başta çok az dikkat ettim Çünkü kendim için üzgün olduğum için çok meşguldüm.
At first I paid scant attention because I was too busy feeling sorry for myself.
Görüyorsun işte, çok çok meşguldüm.
Well, see, I've been very busy and...
Çok meşguldüm.
I've been so damn busy.
İşte çok meşguldüm canım.
I got busy at the yard, honey.
Her zaman çok meşguldüm, sanırım.
Well, I guess I was afraid you wouldn't think it good enough.
Ben hep çok meşguldüm, sanırım. Sesi kısar mısınız?
My father is heard every weeknight on 468 stations throughout the country.
Çok meşguldüm.
I got busy.
Geçen hafta çok meşguldüm.
Been very busy this past week.
Çok meşguldüm, bilirsin işte.
I been, you know, busy.
Orada çok meşguldüm.
I was busy there.
- Biliyorum. Sadece diğer çocuklarla çok meşguldüm. Wayne, onları seviyorum.
I've been busy with the rest of the company.
Seni çok özledi. Çok meşguldüm.
Oh, yeah, well, I was busy, Arnie.
Çok meşguldüm ve sadece kendimi düşünüyordum.
I was too busy, too wrapped up just thinking about myself.
Çok meşguldüm.
I've been busy.
Yazmakta geciktiğim için affet beni, ama çok meşguldüm.
Sorry it's taken me so long to write, but I've been very busy.
- Gerçekten çok meşguldüm.
- I've been real busy.
Çok meşguldüm.
Too busy.
Biraz geç yedik. Tüm gün çok meşgûldüm.
I'm a bit late, I've been very busy!
Çok meşguldüm.
I've been so busy.
Çok can sıkıcı ama mumları değiştirmekle meşguldüm.
It's a nuisance, but I was busy replacing the candles.
meşguldüm 69
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok mu komik 18
çok merak ediyorum 37
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok mu komik 18
çok merak ediyorum 37
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68