Çok minnettarım traduction Anglais
1,090 traduction parallèle
Çok minnettarım efendim.
- I'm very grateful, sir.
Çok minnettarım.
I'm much obliged.
Çok minnettarım.
Much obliged.
Çok minnettarım.
I am very grateful.
Tüm söyleyebileceğim, onun gibi davranmadığın için çok minnettarım.
All I can say is I'm glad you didn't behave like that.
Size çok minnettarım.
I owe a great deal to you.
Davetimi kabul ettiğiniz için size çok minnettarım.
I'm so pleased you were able to accept my invitation.
- Çok minnettarım.
- I'm very grateful.
Çok minnettarım
I'm much obliged.
- Çok minnettarım.
- Much obliged.
- Çok minnettarım Will.
- Much obliged, Will.
- Çok minnettarım, Herr Belzig.
- I am very grateful, Herr Belzig.
Çok minnettarım.
With all due gratitude.
Çok minnettarım.
I'm very grateful to you.
Çok minnettarım.
Thank you so much.
Bunun farkındayım ve çok minnettarım.
I realize that, and I'm very grateful.
Ve inan bana, bana sağladığınız yardıma çok minnettarım.
And believe me, I'm very grateful for all the help you've given me.
İlkin bana geldiğin için çok minnettarım.
I'm most grateful you came to me first.
Mr Brimmer, Size çok minnettarım.
Mr Brimmer, I owe you a great deal.
Çok minnettarım.
I really appreciate this.
Majeste, çok minnettarım.
Sire, my gratitude.
Çok minnettarım.
I sure appreciate it.
Biliyorum. Her neyse, yaptıklarınız için çok minnettarım.
Anyway, I'm very grateful for what you've done.
Çok minnettarım, Kardinal Hazretleri.
I'm terribly grateful to your Eminence.
Sana çok minnettarım.
I'm so grateful to you.
Çok minnettarım.
So grateful.
Bayan Ross, çok minnettarım.
Mrs. Ross, I'm very grateful.
Pekala beyler, sizlere çok minnettarım.
Well, gentlemen, much obliged to you. Much obliged.
- Çok minnettarım, Bill.
- I appreciate that, Bill.
Tüm bu görevim süresince sana çok ama çok minnettarım.
The whole point of my mission. I am very, very grateful to you.
Çok minnettarım.
And I'm very grateful
Bu sadece bir iş.Annemin hatırı için bunu yapmana çok minnettarım.
Just a business arrangement. I do appreciate it for Mommy's sake.
Taşınmamıza yardım edeceğin için çok minnettarım.
I really appreciate your helping us move.
Zahmetiniz için size çok minnettarım bayım.
I am most indebted to you, sir, for your trouble.
- Size çok minnettarım.
- I am very much obliged.
Evet, tabii yaptığını ve bana inandığını biliyorum, buna çok minnettarım.
Yes, of course I know that you have, and believe me, I appreciate it very much.
Yaptıklarınız için çok minnettarım.
I am grateful for what you did back there.
Çok minnettar kalırım.
I'd be very much obliged.
Çok minnettar kalırım, bayan.
I'd be much obliged, ma'am.
Çok zor zamanlar yaşadık, ve bazen anlayamadık ama siz iyi ve dürüst bir adamsınız... ve size minnettarım.
There were difficult moments and we didn't always understand. But you are a good and honest man... and I'm very thankful to you.
Bunun için çok minnettarım.
- Thanks to you all, very, very much.
Beni otele geri götürme inceliğini gösterirseniz, çok minnettar kalırım.
If you'd just kindly drive me back to my hotel, I'd be most grateful.
Çok minnettar kalırım.
I'd really appreciate that. All right.
Evet, çok minnettar kalırım.
Yes, I'd appreciate that, if you could.
Eğer beş dakikalığına içeri girebilirsem çok minnettar kalırım.
If you could get me in for five minutes, I'd appreciate it.
Çok naziksiniz Şerif, gerçekten minnettarım ama affedersiniz, bunu kabul edemem.
That's very nice, Sheriff, and I appreciate it and all that, but... I'm sorry. I just can't accept this.
Barışsever insanlar adına konuşuyorum. Bizden istediklerinden çok daha fazlasını bize veren Ziyaretçilere minnettarız.
I know I speak for peace-loving people with whom I'm grateful that the Visitors have given to us far more than they've asked from us.
Babasını bulmamıza yardım edenlere çok minnettar kalırız.
If anyone can help find his father, we'd be most grateful.
Ve şu an, bunu yapanlara minnettarım. Nerede hata yaptığımı çok iyi biliyorum şimdi.
.. and I'm very grateful for that today today I know exactly where I made a mistake...
- Çok teşekkürler, gerçekten minnettarım.
Thanks a lot, I really appreciate it.
Çocuğun ebeveynleri çok minnettar kalmışlar ve ona bu el yapımı bastonu almışlar... bu Hong Kong malı olan?
THE PARENTS WERE SO GRATEFUL THEY BOUGHT HIM THIS HAND-CARVED CANE...
minnettarım 143
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68