English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ç ] / Çok şanslıyım

Çok şanslıyım traduction Anglais

893 traduction parallèle
Bu kadar güzel bir ev sahibesi olan bir oda bulduğum için çok şanslıyım.
I am lucky to find a room with such a charming hostess.
Çok şanslıyım.
That's one break.
Ben çok şanslıyımdır.
I'm very lucky.
Çok şanslıyım.
I'm on velvet.
Çok şanslıyım.
I'm lucky.
Çok şanslıyım.
Am I in a rut.
Çok şanslıyım.
Very lucky.
Çok şanslıyım ki, onlara geldiğinde ben çoktan evden ayrılmıştım.
Luckily, I was leaving when they arrived.
Evet. Çok şanslıyım.
Yes, it certainly was.
Buna şüphe yok. Çok şanslıyım.
No question about it.
Sizi evde bulduğum için çok şanslıyım Dr. Gilchrist.
I'm a lucky man to have caught you at home, Dr. Gilchrist.
Çok şanslıyım ki taş gibi bir midem var.
Fortunately, I have a stomach like Gibraltar.
- Burada olduğunuz için çok şanslıyım.
- How lucky for me you happened to be here.
Dirseğim olduğu için çok şanslıyım.
I'm lucky, I have my elbows.
Seni bulduğum için çok şanslıyım.
I was lucky to get you.
Çok şanslıyım.
I suppose I was lucky being seeded fifth.
Bu gece burada olabildiğim için çok şanslıyım aslında.
And it's rather lucky that I'm here at all tonight.
Bu gece çok şanslıyım.
I've been frightfully lucky this evening.
Senin gibi bir adam bulduğum için çok şanslıyım.
I'm very lucky to have a man like you.
Benimle çalışacak böyle seçkin bir bilim adamı bulduğum için çok şanslıyım.
I am very fortunate to have found such a distinguished scholar to work for me.
Çok şanslıyım.
Some lucky.
Hâlâ hayattaysam çok şanslıyım.
I'm lucky to be alive.
İyiliğinizin dokunduğu için çok şanslıyım.
You're lucky you're able to do some good!
Ben çok şanslıyım.
I'm so lucky.
Çünkü çok şanslıyım.
Because I'm so lucky.
Spencer gibi bir adamla evleneceğim için çok şanslıyım.
I'm lucky to get a man like Spencer.
- Çok şanslıyım.
- Ive been very lucky.
Çok şanslıyım.
I'm very lucky.
Böylesine yoğun çalışmadığım için çok şanslıyım.
I'm glad I don't work that hard.
Çok şanslıyım.
Imagine what luck.
- Evet, çok şanslıyım.
I'm very lucky.
Çok şanslıyım.
That was lucky.
Her zaman oyunda, çok şanslıyımdır.
And I'm always lucky, also in game.
Böyle modellerle çalıştığım için çok şanslıyım.
I'm so fortunate to have had excellent specimens to work with.
Ben çok, çok şanslıyım.
I'm very, very lucky.
Çok şanslıyım.
That's lucky for me.
Bu gece Kuharu ile karşılaştığım için çok şanslıyım.
I'm lucky to have met Koharu here tonight.
Tanrım, seninle evlenmediğim için çok şanslıyım.
My God, what a mercy I'm not married to you.
Çok şanslıyım.
bally piece of luck.
Kilo sorunum olmadığımdan dolayı çok şanslıyım.
Of course I'm very lucky not having a weight problem.
- Çok iyi bir insandı. Bana hep iyi davrandığı için çok şanslıyım.
Good to me, in his own sort of way.
Sanırım hala sorumsuz olduğum için çok şanslıyım. Çünkü babamdan başka bir şey düşünemiyorum.
I guess I'm lucky I'm still irresponsible because all I can think about is my father.
Sana rastladığım için çok şanslıyım.
It's lucky for me that I ran into you.
Gerçekten çok şanslıyım.
Very lucky, I should think.
Çok teşekkür ederim, ne kadar da şanslıyım...
Thank you very much, I'm lucky...
Çok şanslıyım. Teşekkür ederim.
You know, it would be just my luck if they both went and died before the morning papers.
Hayatta kaldığımız için çok şanslıyız.
We were lucky to come through it alive.
Çok şanslıyız sevgilim birbirimize sahibiz ve başka hiç kimseye ihtiyacımız yok.
Oh, we are lucky, my darling to have one another and need no one else, ever.
Bu sefer çok şanslıydık sanırım, iyi sıyırdık.
Well, we're all safe, though it was a narrow squeak.
Atılım! Aramıza yeni bir üye katıldığı için çok şanslıyız, kendisi özellikle militan ve bireyci bir kişiliğe sahiptir. Aynen.
Progress!
- Çok şanslı olmalıyım.
- I should be so lucky.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]