English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ö ] / Öldü o

Öldü o traduction Anglais

7,556 traduction parallèle
Bu yüzden öldü o. O köşk yüzünden.
It's what killed him... that house.
Peki, tamam. İyi bir evliliğimiz vardı ama artık benim için öldü o.
Wow, okay, you know what, we had a good run,
Öldü o.
He is dead.
Öldü o.
He's dead.
Öldü, öldü o...
He's dead, he's dead...
Oh, Tanrım, öldü amına koyayım. Adam öldü, artık o bir ölü!
My fucking God he's fucking dead, he's fucking dead, there's a fucking dead guy!
O öldü.
He... He's dead.
- O öldü efendim.
- Dad...
O öldü!
She's dead!
O öldü Derek.
She killed Derek.
O onun dahiyane mekanizma inşa yıl geçirdim. Ve o öldü.
He spent years building his ingenious contraption and then he died.
Ama sonra o öldü ve ben o doğru şeyi bir daha bi türlü bulamadım.
But then she passed... and I haven't been able to find it since.
O bazı potansiyel suçlu öldü izlenir oluyor.
He's tracked down some potential perps.
O öldü.
She's dead.
- ne? O öldü?
She's dead?
Kadın o kitabı korurken öldü.
She died protecting that book.
Şimdi ise o öldü.
And now he's dead.
O öldü.
She's gone.
- O öldü Lily.
- He's dead, Lily.
O öldü.
She saved us.
O öldü ve trajik bir durum.
He died, it was tragic.
O öldü.
He's dead.
O... -... öldü.
He... died.
Mesele şu ki, o öldü.
The thing is he's gone.
- O kadar çok dövüşçü ringde öldü.
- So many fighters died in the ring.
Tutuşturulmuş bir odun yığınıyla aranda duran tek şey kocandı ve şimdi o da öldü.
The only thing that ever stood between you and a pile of kindling was your husband, and he's dead.
- Hey, o öldü, o öldü. - Hayır!
- Hey, it's dead, it's dead.
İB'ye göre öldü o.
No, sir, IB's wrong.
Yani şu an en iyi teorimiz, Hoffman ve Fensky'nin bir şeye bulaşmış olabileceği. Pis bir işe bulaştılar ve Matt de o yüzden öldü.
Well, it's our operating theory that Hoffman and Fensky were mixed up in something, some bad business, and maybe that got Matt killed.
O Cicero'da kaldı. Öldü, gömdük.
He's back in Cicero, dead and buried.
Fakat darbe kalp krizine neden olmuştu ve o kalp krizinden öldü.
But the impact gave him a heart attack and that killed him.
JonBenét Ramsey ile çalıştım, sonrasında o öldü.
I started a JonBenét Ramsey line of denim, after she died.
- Bruce, o öldü.
- Bruce, she's dead.
O öldü.
Oh? He's dead.
Aman Tanrım. O öldü mü?
Jesus Christ. ls he dead?
Kamuoyu açıklaması da yazın, çünkü o kazada insanlar öldü.
You're gonna write a public admission because people died in that crash.
Ama bir hafta sonra o da öldü.
But a week later, he died anyway.
O daha yeni öldü.
He... He's just... He died.
O internette her yerde yayınladı ve şimdi de Rachel öldü.
She posted it all over the web, and now she's dead.
O zaman arkadaşın öldü.
[Sighs] Then your friend is dead.
Öldüğü zaman, o parçam da onunla birlikte öldü diye düşündüm.
When she died... I thought that part of me died with her.
O öldü.
- She's gone.
250 kişi o köyde öldü.
250 people died in that village.
Sonra o Vietnam'a gitti ve öldü.
And then he went to Vietnam and died.
Bu onun bedeni ama o öldü.
It is his body, but he's dead.
O meclis üyesi benim verdiğim karar yüzünden öldü.
That alderman died because of the decision that I made.
O adam karısıyla beraber öldü.
That man died with his wife.
Ama o artık yok, çünkü öldü.
But he's not here anymore, Because he's dead.
Ve o gemi battığında o kişi de öldü.
And how he probably died when that boat went down.
O öldü Anna.
Okay, he's dead, Anna.
O öldü, Harold.
He's gone, Harold.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]