Özür diledim traduction Anglais
653 traduction parallèle
Beni cezalandırmak istediler. Ben de özür diledim.
They wanted to punish me So I offered my excuses
Dün gece için özür diledim.
I said I was sorry about last night.
Özür diledim üzgünüm.
Well, I say I'm sorry. Well, I am sorry.
Olaf'tan özür diledim.
I apologized to Olaf.
- Özür diledim ya.
- I apologized.
Üç kere özür diledim!
I said I was sorry three times!
Bütün söylediklerim için özür diledim ya.
I said I was sorry about the name-calling.
Özür diledim.
I said I was sorry.
Özür diledim.
I apologized.
- Hadi ama, özür diledim ya.
- Come on, will you? I told you I'm sorry.
Senin adına özür diledim ve daha sonra senin için bebeğine bakacağından emin ol dedim.
I apologized for you, and I said I was sure you could baby-sit for her later.
- Özür diledim senden.
I said I was sorry.
Ondan özür diledim.
I pleaded with Weiss!
- Özür diledim.
- I said I was sorry.
- Özür diledim, Bridger.
- I've apologised, Bridger.
Kendi asrımın aptallığı yüzünden gereksiz yere özür diledim.
The foolishness of my century had me apologising where no offence was given.
Özür diledim ya.
I said I was sorry.
Bu yüzden özür diledim ya demin.
That's why I just said I'm sorry I didn't go to church.
"Yaşlı Bayan" için özür diledim, arkadan tıpkı bir- -
I said "Sorry" about the old woman, but from behind, you looked- -
Affedersin. Araba için de özür diledim, üzgündüm ve paniklemiştim.
I said I'm sorry about the car, but I was panicked and upset.
Özür diledim!
I apologized!
Geldim ve özür diledim.
I came, I apologized.
Sandy, özür diledim ya.
Sandy, I told you I was sorry.
Telefonda özür diledim ya.
I told you on the phone I was sorry.
Ondan özür diledim.
I begged his pardon.
- Özür diledim!
- I said I'm sorry!
- Özür diledim.
- Look, I said I was sorry.
Birden ayrıldığım için özür diledim.
I apologized for leaving suddenly.
Evet ama senden bunun için yüzlerce kez özür diledim.
Well, I've apologized to you about a hundred times.
Özür diledim.
That was that.
Ona bir mektup yazıp her şeyi açıklamaya çalıştım, özür diledim.
I wrote him a letter, tried to explain it, apologize.
Özür diledim, üzgünüm dedim.
Look, I apologized, I said I was sorry.
Özür diledim ya.
I have apologized.
Ondan özür diledim.
I did apologize to her.
Balki, senden özür diledim.
Balki, I apologized.
- Radyo için senden özür diledim.
Hey, Dave, I apologised about the radio.
Küçük bir ceza ödedim, ve özür diledim, hepsi bu.
So I paid a little fine, I apologized, that was it.
Özür diledim ya.
What the- -
Ben özür diledim, ve parasını ödememe izin verdiler.
You do now. Boy, I'm hungry. What do we got in the fridge?
Tanrım, özür diledim ya.
Jesus Christ, I said I'm sorry.
- Özür diledim.
- I said, I'm sorry.
Fleischman, bak, özür diledim.
Fleischman, look, I said I was sorry.
Ben, Dave'den özür diledim ve ben bu konuda iyi hissettim.
I apologized to Dave, and I felt good about it.
- Ama, bunun için özür diledim.
- And I apologized for it.
Özür diledim.
I have apologized.
Madem artık içerdeyim, özür filan da diledim... kullandığınız fondöteni soracaktım.
- Yes, you should have. Well, now that I'm inside, apologies and all that. I wanted to ask you about that makeup base you use.
Tanrı aşkına, senden bunun için özür bile diledim.
For the love of Pete, I even apologized to you for that.
Üstelik hoşlanmadığımı söylediğim için özür bile diledim.
I mean, I practically apologized for even hinting.
- Bill senden özür diledim.
Bill, I said I was sorry.
- Özür diledim.
- I apologized.
Senin için babamdan özür diledim. Eve gel lütfen.
I apologised on your behalf and he has forgiven you.
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
özür dileriz 112
özür dilerim tatlım 22
özür dilerim efendim 196
özür dilerim hayatım 19
özür dilemene gerek yok 37
özür dile 65
özür dilerim anne 36
özür dilerim baba 37
ozur dilerim 18
özür dileriz 112
özür dilerim tatlım 22
özür dilerim efendim 196
özür dilerim hayatım 19
özür dilemene gerek yok 37
özür dile 65
özür dilerim anne 36
özür dilerim baba 37