Üç gün traduction Anglais
4,199 traduction parallèle
Seninle üç gün daha geçirmek için 20 yılımı daha verirdim.
I'd take 20 more years just to have another three days with you.
Bu da üç gün önce çekildi.
And this was three days ago.
11 sürücü, üç gün boyunca dünyanın en tehlikeli arazilerinden birinde büyük ödülü kazanma şansı elde etmek için yarışacaklar.
Eleven drivers will compete over three brutal days across one of the most dangerous terrains on Earth for a chance at the ultimate prize.
Sahip olduğum altın uçlu asa ile Cennetin Güney Kapısından Penglai Dağı'na kadar üç gün, üç gece durmadan ortalığı ateş gibi kasıp kavurdum. Kan su gibi aktı.
In those days, I had a cleaver in each hand... from South Heaven Gate to Penglai East Road chopping back and forth for three days and three nights... blood flowed like a river... just chopping up and down
Kitabını tamir etmek için üç gün uğraştım.
I spent three days putting your book back together.
Onlar üç gün kaldı ama sol Cumartesi günü.
They stayed three days but left on Saturday.
Baba, üç gün oldu.
Dad, it's been three days.
Eğer üç gün içerisinde bir şey olmazsa bunu düzeltmek sana kalacak.
So if nothing happens in three days it's up to you to do it right.
Ve üç gün zarfında ortadan kaybolursan, bundan haberim olmayacak.
No, you won't. And I won't know if you've been incinerated for three days.
İnsanlara üç gün süre tanıyorlar.
- They're giving people 3 days.
Politikaları üç gün önce değişti.
Changed their policy three days ago.
İsa mağaraya konuldu ve üç gün sonra dirildi.
Jesus went into the cave, and he arose three days later.
Ama düğün merasiminden önce kendimi üç gün hapsedecek değilim.
But I'm not going to lock myself in the cave for three days before this wedding ceremony.
Asıl mesele şu, organizasyondan üç gün önce patlayıcıları alıp podyuma saklayacağım.
But the point is, three days before the event, I'm gonna take the explosive and hide in the podium.
... üç gün boyunca bir podyumun içinde çömelmeye hazırlanan sevgilisinden saklamak zorunda olduğunu biliyordu.
... from a boyfriend that was preparing to squat in a podium for three days with a paint bomb.
Seni öldürmesi üç gün alır ama üç saniye içinde ölmeyi dilersin.
Three days it takes to kill you but you wish you were fucking dead in three seconds.
Şu andaki takma adı Dennis Archer, ve üç gün önce de öldürüldü.
Your husband, formerly known as Miles Scott, currently using the alias Dennis Archer, was murdered three nights ago.
Adamımla konuşurum. İki, üç gün filan sürer.
I'll talk to my guy and it should take two or three days.
ve hepsi sadece üç gün içinde.
It's all within three days.
Yalnızca üç gün için.
It's only for three days.
Son üç gün boyunca.
For the past three days.
- Yeni evlendik üç gün kutlama yapıp doğru buraya geldik.
We just got married, and we celebrated 3 days and we have come directly here.
Ağaca ulaşmamız üç gün sürebilir.
It can take us three days to reach the tree.
Tapınağı yıkın, ve üç gün içinde yeniden kuracağım.
Destroy this temple, and I will build it again in three days.
Transferi üç gün içinde yapılmalıdır
The transfer must be made within three days.
- Onları hatırlıyor musun? - Bu üç gün önceydi.
It was three days ago.
Bakan Seward'ın hayatına karşı yaptığı vahşi ama başarısız saldırıdan sonra Lewis Powell üç gün boyunca Washington'da saklanır. hides
After his savage but failed attempt on the life of Secretary of State Seward,
Maskotumuz üç gün önce yıllık geçit törenimizde öldü.
Our mascot has passed away just three days before our annual parade,
Evet, tanışmadan üç gün sonra.
Yeah, three days after they meet.
Telafi etmeye çalışırken üç gün gecikeceksin, biliyorum.
You'll be three days late trying to recuperate, I know.
Bir düzineyi öldürürsen üç gün boyunca CNN ve Fox'ta haberin döner.
If you knock off a dozen, you make the CNN / Fox cycle for about three days.
Yani, vahşi hayatta üç gün öyle mi?
So, three days out in the wilderness, huh?
Adamı üç gün içerisinde bitirmesi için zorlayacaksın, değil mi?
So you'll get him to finish it in three days right?
Daha konuşalı üç gün oldu, sana bir şey lazım demek ki.
Well, we just spoke with you three days ago, so obviously you need something.
İsa'nın çarmıha gerildiği yer olduğuna inanılan Golgotha taşına dokunmak için istediğim zaman kiliseye gelebiliyor ve gömüldükten üç gün sonra dirildiği mezarını ziyaret edebiliyorum.
I can come to the church any time I want to touch the rock of Golgotha. It's where we believe Jesus died on the cross. And visit the tomb where he was buried and three days later rose from the dead.
Sadece üç gün içerisinde, Waldo internette yayıldı.
'In just three days, Waldo has gone viral.
Ve üç gün sonra gerçek kocasıyla birlikte kayboldu.
And she disappeared after three days with her real husband.
Kadın, tamamen dolu küvette üç gün boyunca yıkanırken susuzluktan öldü.
The woman died of thirst while soaking in a full tub for three days.
Üvey babanın ölümünden üç gün önce onu uyarmaya geldin.
Three days before your stepfather's death, you came back to warn him.
Hükümlüler, üç ağır gün boyunca büyük ödülü kazanma şansı elde etmek için yarışıyorlar.
Convicts race over the course of three grueling days for the chance at the ultimate prize.
Kalacağınız her gün için size bir dolar ve gösterilerimizde sergileyeceğiniz performans için de her gece üç dolar vereceğiz.
We could give you one dollar for each day's services and three dollars for every night played at our performances.
Kısa kılıçta, kalkanda ve üç mızrakta ustalaşana kadar, her gün şafaktan hava kararana kadar talim yaparlar.
Every day they drill from dawn to dusk until they have mastered the shortsword, the shield, and the three spears.
Kendin söyledin Murdoch, üç kurban da öldürüldüğü gün aynı yerlerden geçmişler.
You said so yourself, Murdoch, all 3 victims passed through this neighbourhood the day they were killed.
Günde iki-üç kez, haftada da altı gün, spora gittiğimizi bilmiyorlar.
They don't know that we're in the gym two, three times a day, six days a week.
Etrafında takip deneyin üç çocuk her gün.
You try chasing around three kids every day.
Beş gün boyunca şu canavarca dağı taradık yollarda dondurucu soğuk ve kum fırtınalarıyla savaştık ve üç tayfun.
For five days, we scoured that beast of a Mountain, fighting our way through blizzards, sandstorms, and three typhoons.
Her gün aynı işte, üç lokanta üç toplantı.
It's the same three rallies and three diners a day.
O hastanede aynı gün üç erkek bebek doğdu.
Three male babies were born in that hospital that same day.
Tüm şu parasal işlemlere bak hepsi aynı gün başlıyor üç sene önce Amelia'nın sözüm ona öldürüldüğü gün.
Look at these financial transactions- - all of them start the exact same day that Amelia was allegedly killed, three years ago.
Hem de her gün üç defa.
Every day, three times a day.
Geçen gün üç farklı kuş sürüsü bizim eve çarptı.
birds from three different regions flew into our house.
üç gün sonra 30
üç gün önce 40
üç gündür 21
üç gün oldu 17
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
üç gün önce 40
üç gündür 21
üç gün oldu 17
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın millet 27
günaydın baba 43
güneyde 29
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın millet 27
günaydın baba 43
güneyde 29