Içeri traduction Anglais
72 traduction parallèle
ıçeri girmez misiniz?
Would you care to come in?
ıçeri bir de kaynana düşerse, o da baharat olur.
And if a mother-in-law happens to fall into it, it's a bit of spice.
ıçeri gelin.
Come in.
ıçeri gel.
Oh, get in.
Burası özel bir mülk. ıçeri adımınızı bile atamazsınız hiçbiriniz.
But this is private property and you aren't setting a foot on it.
- ıçeri geri dönmek mi istiyorsun?
You wanna go back in there?
ıçeri gir ve görevi tamamla.
You go in to finish the job.
ıçeri al.
Have him come in.
ıçeri gelin.
Come inside.
- ıçeri gelmek ister misin?
- You wanna come in?
ıçeri girebilir miyim?
Can I come in for a second?
- ıçeri buyurun.
- Yeah, sure.
Yıkanıyorum, çeri girme.
Don't come in, I'm bathing.
Pardon, girin çeri.
Oh, sorry, come in.
- Hemen çeri girsen iyi olur.
- You'd better go right in.
Oh, çeri kolanız var mı?
Oh, you got a cherry cola?
Çeri bilmemne.
Cherry something?
- Çeri çekil.
- Step back out of it.
İ çeri girmek istemezsin.
I took a dump. You don't want to go in.
İ çeri girmesini istemiyorum.
I don't want him coming in.
çeri
Get in!
l.çeri nasıl girdin Simon?
Simon? How could you get in here?
Çeri gir, içeri gir.
Come in. Come in.
Neden çeri girmiyorsun?
Why don't you step in.
Rafe. çeri gel.
Rafe. Come in.
Fiyatlarımız çeri domates gibidir : küçük ama sert.
Our prices are like cherry tomatoes : Small but firm.
Fiyatlarımız çeri domates gibidir :
Our prices are like cherry tomatoes :
Çeri tepede!
Cherry on top!
Çeri tomatesine benziyor.
Looks like a cherry tomato.
Çeri domatesler, hamur ruloları ve fıstık.
Cherry tomatoes, sourdough rolls and peanuts.
Çeri Bombası.
Cherry bomb.
O bir çeri bombası!
She's a cherry bomb
Çeri bombası.
Cherry bomb. All right.
Ben sizin çeri bombanız.
I'm your cherry bomb
Ben sizin çeri bombanız!
I'm your cherry bomb
Çeri bombası, seksi kedi.
Cherry bomb, sex kitten.
Endonezya radyosu Çeri Bomb'u çalıyormuş.
She said they're playing "Cherry Bomb" on the radio in Indonesia.
- Çeri çöpten ayırın.
- So separate the chaff.
İ çeri girin.
Go back inside.
İ çeri buyrun.
Please, come in.
Çok güzel sandviçleri vardır. İçine salam, peynir ve çeri domates koyarlar, aklını uçurursun.
They do a BLT with blue cheese and cherry tomatoes...
- Çünkü bunu çeri alırsan içinde başka idrar örneğinin olmadığında emin olmak için içine bakmam gerekecek.
- If you take it in there with you, I have to check to make sure you don't have another urine sample in it.
Çeri domates!
And cherry tomatoes!
Ben geçen gün oraya gittim, çeri domatesleri var.
I went there the other day, they have cherry tomatoes- -
Bir de bunun üzerine yerleştirilmiş çeri domates ve limon çeşnimiz var.
Then building off of that base, we've got cherry tomato, lime zest.
Bana çeri-moya gibi nadir bir meyve üzerinde antlaşma mı teklif ediyorsun?
You offering me a deal on some kind of a rare fruit, like a cherimoya?
B-Ben aslında çeri-moya için bulunduğum yerden çıkmam.
I-I actually don't get out of the tub for cherimoya.
Benim sevgili şirin çeri domatesim.
? Oh, my dear ?
- Semper fi, çeri.
- Semper fi, Devil Dog.
Çeri domatesi yemenin en doğru yöntemini biliyor musun?
Do you know the correct way to eat a cherry tomato?
Hadi çeri girin.
Come on in.
içeri 231
içeride 300
içerim 28
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeri girip 56
içeride kim var 18
içeride 300
içerim 28
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeri girip 56
içeride kim var 18
içeri girebilir miyiz 61
içeri buyrun 59
içeride kimse var mı 30
içeri gelebilir miyim 66
içeri giremezsin 45
içeride değil 16
içeride biri var 21
içeri girin lütfen 20
içeri girelim 141
içeri giriyor 25
içeri buyrun 59
içeride kimse var mı 30
içeri gelebilir miyim 66
içeri giremezsin 45
içeride değil 16
içeride biri var 21
içeri girin lütfen 20
içeri girelim 141
içeri giriyor 25