English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ş ] / Şanslı adamsın

Şanslı adamsın traduction Anglais

465 traduction parallèle
Sen zaten şanslı adamsın.
1 guess you've had plenty.
- Şanslı adamsın.
- You're a lucky man.
Şanslı adamsın, Lionel.
You're a lucky man, Lionel.
Şanslı adamsın Louis.
You're a lucky fellow, Louis.
- çok şanslı adamsın.
- So you're the lucky man.
Şanslı adamsın, Steve.
You're a lucky guy, Steve.
Nathan, çok şanslı adamsın.
Nathan, you are indeed a most lucky fella. She is a most beautiful doll indeed.
Şanslı adamsın.
You're a lucky man.
Şanslı adamsın, Harry Worp.
You're a lucky fellow, Harry Worp.
Şanslı adamsın.
Lucky man.
Şanslı adamsın Bay Wormold.
You are a very lucky man, Mr. Wormold.
Bayım, şanslı adamsın.
Mister, you are a lucky man.
Sen şanslı adamsın Alfie Doolittle.
You're a lucky man, Alfie Doolittle.
Dünyadaki en şanslı adamsın.
You're the luckiest guy in the world.
Şanslı adamsınız.
You're a lucky dog.
Çok şanslı adamsın Santo.
You're very lucky, Santo.
# Şanslı adamsın.
~ A lucky man ~
Söyledikleri gibi, şanslı adamsın vesselam.
As they say, you're a lucky man.
Sen benim şimdiye kadar gördüğüm en şanslı adamsın Voller.Pas
You've got the damndest luck I ever seen. The pot is yours.
- Ne şanslı adamsın.
- What a lucky guy.
Çok şanslı adamsın, ama seni kıskanmıyorum ahbap.
Well, you're lucky there, but i don't envy you, buddy.
- Sizi tanımasam da çok şanslı bir adamsınız.
- I don't know you, but you are a lucky man.
Şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın, Pete.
You're a lucky guy Pete.
Sen şanslı bir adamsın.
You're a lucky boy.
Ne şanslı adamsın, herkes hanımefendiye bakıyor.
Me, too.
Çok şanslı bir adamsınız, Bay Bogardus.
You're a very fortunate man, Mr. Bogardus.
Şanslı bir adamsın, Harry.
You're a lucky fella, Harry.
Vay canına, sen şanslı bir adamsın Sana da mutlu Paskalyalar
Me, oh, my, you're a lucky guy Happy Easter to you
Tam şu anda çok şanslı bir adamsın.
You know, you're a pretty lucky guy right this minute.
Hey, şanslı bir adamsın, böyle bir düzen... seninle böyle ilgilenen bir kimono.
Hey, you're a pretty lucky guy, a setup like this... and a kimona like that to nurse you.
Çok şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın.
You're one lucky guy.
Sen şanslı genç bir adamsın Joe.
You're a lucky young man Joe.
Şanslı bir adamsınız.
You are a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Biliyor musunuz, şanslı bir adamsınız.
You know, you're a lucky fellow.
Sen şanslı bir adamsın.
You're a lucky guy.
Eleanor'la evlendiğim zaman, " Ne şanslı bir adamsın,..
When I married Eleanor I thought, " you lucky man.
Çok şanslı bir adamsın.
You're a very lucky man.
# Şanslı bir adamsın.
~ You are a lucky man ~
Çok şanslı bir adamsın, Ilya.
You're a very lucky man, Ilya.
Şanslı bir adamsınız Senatör.
You're a fortunate man, Senator.
Şanslı bir adamsın, Eric.
You're a very lucky young man, Eric.
şanslı bir adamsın.
You're a lucky man.
Sen de şanslı bir adamsın.
You're a lucky man too.
Ne kadar şanslı bir adamsın sen böyle.
You look like having fun at 8 in the morning.
Sen şanslı bir adamsın Boog.
You're a lucky man, Boog.
Sen şanslı bir adamsın, Macintyre.
You're a lucky man, Macintyre.
- Çok şanslı bir adamsın.
- You're a lucky man.
Sen şanslı bir adamsın.
You are a lucky guy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]