English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ş ] / Şuraya bakın

Şuraya bakın traduction Anglais

1,164 traduction parallèle
Şuraya bakın.
Look at this place.
Hey, şuraya bakın.
Hey, look over there.
Şuraya bakın!
Look over there!
Hey, şuraya bakın.
Hey, looky there.
Diş etleri bile yanarak kömür haline gelmiş. Ama şuraya bakın.
Even the gums are charred but look here.
Tanrım! Şuraya bakın!
Oh, my God, look!
Şuraya bakın.
Look there now.
Şuraya bakın.
Look there.
Lanet olsun, şuraya bakın.
Shit, take a look at that!
Şuraya bakın.
Look!
Şuraya bakın!
Well, look here!
Şuraya bakın.
Here, look at this.
Şuraya bakın!
Oh, look there!
Şuraya bakın.
Look, you can see.
Bakın! Şuraya bakın!
Look up there!
Şuraya bakın!
Look at this!
- Şuraya bakın.
- Lookie there.
Şuraya bakın, lastik izleri.
Lookee here. Tyre tracks.
Şuraya bakın. Diane ve hafta sonundaki flörtü geliyor.
Looky.There's Diane and her date back from the weekend.
Şuraya bakın! Bu Danton!
It's Danton
Şuraya bakın!
Look, over there!
Şuraya bakın!
Look at there!
Şuraya bakın!
Look at everything!
Şimdi de, günün en önemli gösterisi! Şuraya bakın!
And now, for today's climactic act look yonder!
Şuraya bakın.
Look at that.
Şuraya bakın hele.
Look at that.
Şuraya bakın.
Look at that thing.
- Şuraya bakın.
- Look up there.
Hey şuraya bakın... Big Ben ve Parlamento binası.
Hey, look, there's Big Ben and there's Parliament.
Bir de şuraya bakın.
Look at it over here.
Şuraya bakın, oturmuş konuşuyorlar.
Look at this. They sit around and talk, and no action?
Şuraya bakın, en sevdiğim ikili oturmuş sohbet ediyorlar.
Look at this two of my favorite people talking to each other.
Gidip şuraya bakın!
Go and check over there. Go!
Şuraya bakın.
MURDOCK : Look out! Watch it!
Şuraya bakın.
Well, look here.
Sezar, kara göründü, şuraya bakın.
Caesar we are insight of land, look there.
Şuraya bakın.
Well, looky here.
Şuraya bakın çocuklar.
Look at this, kids.
Ah, şuraya bakın, efendim.
Of course if there is. - Yes.
Şuraya bakın!
Look there!
Şuraya bak, ayakkabımın bağcığı çözülmüş.
Lookee there, my shoe's undone.
Şuraya bir bakın. Sabah bir gazetede okuduğuma göre...
I read in a local paper...
Bakın şuraya! Bütün arabaların içinde hep tek kişi.
Look at these people, there's one person in each car.
Şuraya bak.. Kahretsin! Yorgunluktan ölüyor olmalısın Yvonne...
Look here, dash it all, you must be terribly tired, Yvonne.
Şuraya bakın gördünüz mü?
I spy with my little eye.
Şuraya bak, kapıyı açık bırakmışsın.
look here, you left the door open.
Şu güzellere bakın. Şuraya geçin.
LOOK AT ALL THESE BEAUTIFUL PEOPLE.
Şimdi, şuraya bir bak Lem dışında tanıdığın biri..
Now just take a look at this and tell me if you recognize anybody,
Şuraya bir bakın.
Look at this place.
Şuraya bakın.
In spite of that... you probably don't realize how prolific these rodents are. Here, read this.
Şuraya bak. Aztekler ölülerini gömerken cesedi kumaşla kaplar... ... yanlarına silahlarını ve mücevherlerini de koyarlardı.
It says that when the Aztecs buried their dead, they wrapped the bodies in several layers of cloth and they surrounded them with their weapons and jewels.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]