English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Başaramayacağız

Başaramayacağız traduction Espagnol

452 traduction parallèle
Asla başaramayacağız!
¡ No se puede!
- Başaramayacağız!
Jamás los conseguiremos.
Bu sefer başaramayacağız.
Esta vez hemos fracasado.
- Asla başaramayacağız!
- No, coge las que puedas.
- Asla başaramayacağız.
No lo podremos hacer.
Asla başaramayacağız.
Nunca funcionará.
Başaramayacağız.
No vamos a poder pasar.
Başaramayacağız Teğmen.
No puedo tomar esto, Teniente.
Hemen çıkalım buradan, yoksa asla başaramayacağız.
Vamos a salir de aqui, o estaremos aqui para siempre.
Hayır, asla başaramayacağız Daisy.
No, no podemos ir alli, Daisy.
Başaramayacağız...
No podemos...
Asla aşağıya inmeyi başaramayacağız.
No vamos a aterrizar, nunca lo conseguiremos.
Başaramayacağız da ne demek? Donup kalma.
¿ Qué quieres decir con eso?
Başaramayacağız Jake, yeterince hızlı değiliz, onu yavaşlatıyoruz.
No tenemos como alcanzarlo tiene mas velocidad vamos muy despacio.
Başaramayacağız! Bu arabayla asla!
¡ No lo conseguiremos en este coche!
Başaramayacağız.
No lo lograremos.
Asla başaramayacağız.
Nunca lo lograremos.
Asla başaramayacağız!
No lo lograremos.
Başaramayacağız.
No lo alcanzaremos.
Artık bu işten senden daha çok hoşlanmıyorum. Ama... Başaramayacağız, evlat.
Eso me molesta tanto como a ti, pero...
Caleb ve ben hakkında endişeliyim, başaramayacağız diye.
Me preocupa lo de Caleb y yo. Quizá no funcione.
- Asla başaramayacağız.
- No lo lograremos.
Bunu asla başaramayacağız.
Nunca lo lograremos.
- Asla başaramayacağız.
- Nunca lo conseguiremos.
Başaramayacağız, ağırlık atmamız gerek!
Llevamos demasiado peso. Arrojadlos al agua.
Başaramayacağız, değil mi?
No lo vamos a conseguir, ¿ verdad?
- Başaramayacağız!
- ¡ No podemos!
- Eğilin. - Başaramayacağız!
- Agachense.
Gidelim yoksa başaramayacağız.
Vámonos o no llegaremos a ningún sitio.
- Başaramayacağız.
- ¡ No lo vamos a conseguir!
Bunu başaramayacağız Kaptan.
No lo conseguiremos, capitán.
Başaramayacağız!
No lo conseguiremos.
Asla başaramayacağız, burada öleceğiz.
Nunca lo lograremos. Creo que moriremos aquí.
Bunu başaramayacağız öyle değil mi?
No vamos a sobrevivir, ¿ verdad?
Asla başaramayacağımızı düşündüğüm anlar oldu.
Hubo veces que pensé que no lo conseguiríamos.
Tabii ki. Asla başaramayacağımızı sanmıştım.
Sí, pensé que no lo lograríamos.
Bazen hiç başaramayacağımızı düşündüğüm zamanlar oldu.
Hubo momentos que pensé que no íbamos a lograrlo.
Bunu asla başaramayacağımızı sana söyledim.
Ya te dije que no lo lograríamos.
Zaman zaman başaramayacağımızı düşündüğüm oldu.
Sí. A veces creía que no lo haríamos.
Gemiyi ne kadar hafifletebileceğini bana söylersen başarıp başaramayacağınızı size söyleyeceğim.
Me dirán cuanto alivianaron el peso de la nave y analizaremos si es suficiente.
Sana diyorum, başaramayacağız.
No lo conseguiremos, no podemos.
Eğer birbirimize destek olursak, başaramayacağımız şey yok.
Si nos ayudamos el uno al otro, seguro que triunfaremos.
Bir an başaramayacağımızı düşünmüştüm.
Sabes, por algún momento pensé que no saldríamos de ésta.
Bizim başaramayacağımız umuduyla Michealson'a Sydney'in mektubuyla izin verdi.
Permitió que el reverendo nos trajera el mensaje de Sydney, con la esperanza de desanimarnos.
Daleklere karşı tek başımıza başaramayacağımızı biliyorsunuz, değil mi?
Todos sabéis, por supuesto, que no venceremos a los Daleks solos.
Tanrım, başaramayacağız.
No lo conseguiremos.
Çünkü sen bizim başaramayacağımızı biliyorsun.
Porque sabe perfectamente que no podríamos pasar.
Biz de hiç başaramayacağımızı sanmıştık.
Pensaba que no llegaría nunca.
Buraya gelip yardım etmezsen, başaramayacağız.
Si no vienes aquí a despejarme el camino, jamás lo conseguiremos.
Başaramayacağımızı sanmıştım.
- Creí que nunca llegábamos.
- Vakit yok, başaramayacağız.
Corramos, no vamos a poder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]