Bir işim var traduction Espagnol
3,537 traduction parallèle
Mükemmel bir işim var. Mükemmel adam, mükemmel yaşam.
Podría tener mi carrera perfecta, mi hombre perfecto, mi vida perfecta.
Bay Arab'lar, gurur duydum! Ama zaten sevdiğim bir işim var.
Sr. Zar de los Coches, me siento halagada, pero ya tengo un trabajo que adoro.
Eski mutlu günlerde, "zaten bir işim var" diye dalga geçerdim.
Durante los días felices, hubiera hecho una gracia con que ya tengo un trabajo.
Bir işim var.
Tengo un trabajo.
Yapacak bir işim var.
Tengo trabajo que hacer.
- Yapacak bir işim var.
Tengo trabajo que hacer.
Yapılması gereken... bir işim var ve bazı nedenlerden Pete ve Myka'ya söyleyemiyorum.
Hay algo que necesito... hacer y por diversas razones no puedo decirles a Pete o Myka.
Benim de bir işim var.
Yo también trabajo.
Bugün bir işim var da.
Tengo que ir a hacer un recado el resto del día, así que...
Bugün bir işim var,... o yüzden kaçmam gerek.
Hola a todos. Estaré afuera... el resto del día haciendo un recado.
Ne tasadüf. Çünkü benim de bugün yapmam gereken bir işim var.
Qué coincidencia... porque yo también tengo que salir a hacer un recado... durante todo el día.
Senin sayende bitirilmemiş bir işim var. Hayalet senden hoşlandı.
Hay asuntos pendientes, gracias a ti.
Benim bir işim var, tamam mı?
Ya tengo trabajo, ¿ vale?
- Her neyse gördüğünüz gibi çok canlı bir yerde, iyi bir işim var.
Voy a tirar todos mis espejos. Bueno, como puedes ver, ahora tengo un trabajo genial en un lugar de trabajo dinámico.
Sonra bir işim var.
Tengo cosas que hacer después. Sí, sí.
Sonra bir işim var.
Tengo un compromiso más tarde.
Eski bir adli muhasebeciye çok uygun bir işim var.
Tenemos un trabajo que es perfecto para un antiguo forense contable.
Orada bir işim var.
Tengo cosas que hacer allí, en realidad.
Lindsay ve Ray Jay ergen oldu. Yeni ve çok vaktimi alan bir işim var.
Lindsay y Ray Jay son adolescentes, y tengo este nuevo trabajo exigente.
En azından sağlam bir işim var. D'oh! Sinekkuşları, gelin de alın!
Bueno, al menos tengo un trabajo estable.
Bir işim var.
Tengo que hacer algo.
- Bir işim var benim.
- Tengo que ir a trabajar.
Güzel bir işim var.
conseguí un buen trabajo.
Senin aksine benim bir işim var.
Porque a diferencia de ti, yo tengo un trabajo.
Halihazırda bir işim var ama sana arkadaş olarak yardım edebilirim.
Bueno, ya tengo trabajo, pero ayudaré como amigo.
- Halletmem gereken bir işim var.
Oye... ¿ Qué?
bir işim var.
Tengo un trabajo.
Bir işim var, hatırladın mı?
Tengo trabajo, ¿ recuerdas?
Ne isim var, ne de bir adres.
No hay nombre, no hay dirección.
Hem de hemen! Ama evde yapacak bir sürü işim var.
¡ Pero tengo mucho que hacer en casa!
Monroe, elimde ne isim ne de bir numara var.
No tengo un número.
Kimin aklında bir isim var?
¿ Quién tiene ese nombre?
Sonunda Turner'ın evinin oradan giden arabayı buldum ve elimde bir isim var.
Por fin encontré a un coche que se dirigía a la zona del apagón cerca del apartamento de Turner y tengo un nombre.
Bugün çok işim var, ama harika bir inekler buluşmasıydı.
Tengo mucho que hacer hoy, pero esto fue una gran charla nerd.
Elimizde sadece bu resimler var, bir isim yok.
Solo tenemos estas fotos, no tenemos nombres.
Yani elimizde bir isim ve bunun içindekiler var.
Entonces, tenemos un nombre y todo lo demás que esté allí.
Rory'nin mezar taşında bir isim için daha yer var, değil mi?
La tumba de Rory, tiene espacio para otro nombre más, ¿ verdad?
- Evet komiser, farkındayım. Şu an biraz işim var, baş tanığımızla ilgili bir iş.
- Sí, teniente, estoy al tanto pero estoy en medio de algo que involucra a nuestro testigo sustancial.
Haberini zaten yaptığım bir protestoda ne işim var Liv?
¿ Por qué estoy aquí, Liv, en una protesta que ya he cubierto?
Çünkü, bugün katılmam gereken önemli bir kampanya işim var.
Porque tengo un asunto importante de la campaña que atender hoy.
İsim yazdıran kimse yok ve bu akşam bir sürü zamanımız var. O yüzden gelmek isteyen var mı?
No tengo a nadie más apuntado aquí... y todavía tenemos mucho tiempo esta noche... entonces ¿ alguien más quiere continuar?
Bana başka bir isim vermek için 5 saniyen var, yoksa ölürsün.
Tienes 5 segundos para darme otro nombre o mueres.
Şu an yapabileceğim bir sürü başka işim var.
Tengo muchísimas otras cosas que podría estar haciendo en este momento.
Sahte bir isim kullansaydı işimiz kolaylaşırdı, isme hemen bir göz atardık ve var olmadığını görürdük.
Hubiera sido fácil para la asesino de usar un nombre falso, pero tenía que saber que había recoger en él muy rápido.
Bir sürü işim var zaten.
Tengo montones de trabajo, de todas formas.
Bir yerlere varıyoruz. 6 isim çıktı.
Tengo seis nombres.
İsim yapmak için tek bir şansım var, kendim için, gerçekten iyi bir iş yapmak için.
Tengo una oportunidad de crearme un nombre por mí mismo y tengo que eliminarlo del parque.
Araştırmanı istediğim bir isim var Qaseem Ramzi.
De acuerdo, aquí hay un nombre por el que correr : Qaseem Ramzi.
Elinde bir isim var mı?
Así que... ¿ tienes un nombre?
Daha acil bir işim var.
Tengo asuntos más importantes.
Bitirilecek son bir yarım kalmış işim daha var.
Tengo un cabo suelto más que debo atar.
bir isim 33
bir işim çıktı 20
işim var 162
işim vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
bir işim çıktı 20
işim var 162
işim vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir ipucu 16
bir iki 72
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir işe yaramaz 50
bir itirazın mı var 16
bir iş 43
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir iyilik yapar mısın 23
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir işe yaramaz 50
bir itirazın mı var 16
bir iş 43
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir iyilik yapar mısın 23