Birkaç traduction Espagnol
112,897 traduction parallèle
– Birkaç haftaya kadar dönerim.
- Regresaré en unas semanas.
Birkaç saatliğine Hans'a bakabilirsiniz diye umuyordum.
Esperaba que pudiera cuidar de Hans por un par de horas.
Ve birkaç saat içinde buluşabiliriz.
Y podríamos vernos en un par de horas.
İki burrito alalım. Ekstradan birkaç damla yağ, göt çıkaran sos ve acı olsun. Yanına da iki orta boy bira.
Sí, queremos dos burritos ultraasquerosos y extragrasientos, salsa revientaculos extrapicante y un par de cervezas indias.
Bana birkaç duruş tekniği gösterirsin değil mi bebeğim?
Te encanta entrenar conmigo, ¿ verdad, nene?
Franz size söylemekten çekiniyor ama birkaç kısa hikâye yayınladı.
Franz es muy tímido para decirlo, pero él ha publicado algunos cuentos cortos.
Üniversitede birkaç gök bilimci tanıdığım var ama açıkçası tanıştırmaya isteksizim.
Conozco a algunos astrónomos de la universidad, pero la verdad, me siento renuente a presentarle a alguno.
Birkaç yudum alınca öyle bir uyursun ki rüya bile görmezsin.
Un par de tragos de eso y duermes tan bien que ni siquiera sueñas.
Bunlardan birkaç tane içtin, geri büyüdüler.
Un par de malotes después te crecieron.
Garantiye almak için de ceplerime birkaç taş koyardım.
Un par de piedras en los bolsillos, por si acaso.
Şansımıza, birkaç ay sonra öyle bir tutulma olacak.
Por suerte para nosotros, ese eclipse ocurrirá en unos pocos meses.
Ben teklif edeceğim ama senin önceden birkaç iyi kelam etmen meseleyi sonuçlandırmamıza yardım edebilir.
Bueno, voy a hacer la propuesta, pero unas cuantas palabras a favor de su parte podrían ayudar a resolver el asunto.
Ama önce birkaç aile meselesini halletmem gerekiyor.
Por supuesto. Solo tengo que resolver algunos asuntos de familia primero.
Dün onu aradım ama birkaç günlüğüne uzağa gitmiş.
La llamé ayer, pero al parecer, se ha ido por unos días.
Bir tutulmayı görüntülemeye geldim, birkaç gün sonra olacak.
Estoy aquí para fotografiar un eclipse que habrá en cuestión de días.
Sadece birkaç günlük fazlalık aldı.
Solo un par de días más.
Topher'ın cinayetinden birkaç gece önce evime girdim ve birisinin evime girdiği hissine kapıldım.
¿ Saben? , unas semanas antes del asesinato de Topher, entré en mi casa y tuve la sensación de que alguien había forzado la entrada.
Birkaç gece önce evim hakkında ne dediğimi hatırlıyor musun?
¿ Te acuerdas de lo que dije sobre mi casa hace unas noches?
Tahmin et uçak kazasından birkaç gün önce neredeymiş.
Adivina dónde estaba el día antes de coger ese avión.
Evet, birkaç tanesini.
Sí. Varios.
Etkisini göstermesi birkaç gün sürebilir.
Podría llevar varios días saber si funciona.
Birkaç dakikaya bu cezaevini geri alacağız ve sefil hayatının geri kalanı boyunca tecritte hamam böceği pişireceksin.
En cuestión de minutos, recuperaremos esta prisión, y tú cocinarás cucarachas en aislamiento el resto de tu patética vida.
Sonra da üzerini balla kaplarlar, birkaç gün sonra bal ve kendi dışkısı da işin içine girince kurtlar da iyice azıtırmış.
Lo cubrían en miel y después de unos días, entre la miel y sus propias heces, los gusanos hacían lo suyo.
Muhtemelen birkaç gün ishal olursun.
Posiblemente tengas diarrea un par de días.
Sadece birkaç saat sürecek.
Solo serán unas horas.
Birkaç taklit yapacağım.
Voy a hacer algunas imitaciones.
- Birkaç yıldır.
- Un par de años.
Yani en az birkaç saat lazım.
Pasarán al menos unas horas.
Ama beklerken yapabileceğimiz birkaç şey biliyorum.
Sé algunas cosas que podemos hacer mientras esperamos.
Çoğunluğun iyiliği için birkaç kişiyi daha feda etmen gerekiyor.
Tenéis que sacrificar a unas cuantas más por el bien común.
Zoloft ve Lexapro var, bilinçsizce gezmek için de birkaç şey var.
Tenemos Zoloft y Lexapro, y un montón de cosas por si quieres quedarte inconsciente.
Öncelikle, birkaç yara açacağım keş karı.
Primero, voy a infligir un poco de dolor, drogadicta.
Daya teslim olduğuna göre birkaç güne sonuçlanabilir.
Ahora que Daya se entregó, deberían acabar pronto.
Bu iş birkaç gün daha sürecekse dinlenmeniz lazım.
Si esto dura algunos días más, tendrán que descansar.
Birkaç saat baygın kalır.
Estará inconsciente un par de horas.
Son birkaç saattir bir gelişme yaşanmadı.
No hubo actividad en las últimas horas.
Birkaç ay önce başka bir cezaevine nakledildi.
La transfirieron a otra prisión hace unos meses.
Son birkaç talepte çıkmaz girdik.
Estamos en un impasse con unas pocas y últimas exigencias.
Son birkaç günde birlikte takılıp evcilik oynayabilir yıllarca sahip olamayacağımız kısmi özgürlükten faydalanabilirdik.
Estos últimos días podríamos haber estado juntas, jugar a papá y mamá aprovechando la única libertad relativa que íbamos a tener en años.
Adria'yı yakından izleyeceğiz Önümüzdeki birkaç saat boyunca.
Vigilaremos a Adria constantemente durante las próximas horas.
Benden sadece birkaç yaş büyük.
Solo tiene un par de años más que yo.
Birkaç görüntü seçip montajlarız.
Podemos buscar filmaciones y armar algo.
Her zaman Doug Stamper'a ayıracak birkaç dakikam vardır.
Siempre tengo unos minutos para Doug Stamper.
Birkaç istisna dışında hiç kimseye ve hiçbir şeye güvenmiyorum.
Con pocas excepciones, no me fío de nada ni de nadie.
Birkaç kere bırakmışımdır.
Quizá unas pocas.
Hayır, birkaç kere değil.
No, no fueron pocas.
– Birkaç günlüğüne Essen'a gitmiş.
Parece que se ha marchado a Essen.
Birkaç gün!
¿ Unos días?
ZÜRİH, BİRKAÇ HAFTA SONRA
ZÚRICH VARIAS SEMANAS DESPUÉS
Bize birkaç dakika verir misiniz, Profesör Einstein?
¿ Le importaría darnos un momento, profesor Einstein?
Birkaç gün yokum.
- Me temo que deberá esperar.
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç saat önce 23
birkaç gün içinde 28
birkaç gün 43
birkaç dakika önce 30
birkaç yıl önce 54
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç saat önce 23
birkaç gün içinde 28
birkaç gün 43
birkaç dakika önce 30
birkaç yıl önce 54