Birkaç dakika traduction Espagnol
5,214 traduction parallèle
Ama annem birkaç dakika içinde evde olur, ne istiyorsun?
Pero mi madre está a punto de llegar, ¿ qué es lo que quieres?
Birkaç dakika müsaade et.
Serán un par de minutos.
Birkaç dakika önce de biraz ağladım.
y hace unos minutos un poquito.
Olmaz, aşkım. Birkaç dakika daha sabret, olur mu?
- No, querido, en unos minutos.
Sadece birkaç dakika.
Solo unos minutos.
Hoş geldin demeleri için birkaç dakika izin veririz.
Dejaremos unos minutos para la recepción.
Birkaç dakika içinde bir konuşma yapacağım.
Tengo un discurso en unos minutos.
Birkaç dakika nefes al kendini toparlayıp içeri gel.
Tómate unos minutos, recomponte y entra.
Zihnini toplaman için birkaç dakika vereyim mi?
Así que, ¿ debería darte unos minutos para poner en orden tus pensamientos?
Onun çekinden adını ve adresini aldım ve Google ve Facebook üzerinden sadece birkaç dakika her şeyi hallettim.
Saqué su nombre y dirección del cheque... y en unos minutos Google y Facebook... se encargaron de todo.
Ayrıca birkaç dakika önce Biri bizimle güvenli hattan iletişime geçmeye çalıştı.
Además, hace unos momentos, alguien trató de ponerse en contacto con nosotros en el canal seguro del equipo.
Evet.Birkaç dakika içerisinde yola çıkıyorlar
Sí. Ellos tienen el visto bueno hace sólo unos momentos.
Birkaç dakika içinde herkesin aklındaki soru işaretlerini silmek amacıyla soru cevap olayı yapacağım.
En unos minutos, haré preguntas y respuestas para calmarlos sobre mi grupo.
Birkaç dakika daha bekleyelim, sonra tura çıkarım.
Bueno, un par de minutos más y luego iré a darme una vuelta.
Bayan Chang gelmeden önce bize birkaç dakika müsaade eder misiniz?
¿ Les importaría si nos tomamos unos minutos... ante de la llegada de la señora Chang?
İlk birkaç dakika komikti.
Lo siento. Fue divertido por unos minutos.
Olanlar koca bir hataydı. Hadi gel. Seninle birkaç dakika konuşmak istiyorlar.
Todo esto es un gran error así que ven solo quieren hablar contigo unos minutos.
Birkaç dakika daha verelim.
Démosle solo unos cuantos minutos más. No, no, no.
Hayır, birkaç dakika ver, tamam mı?
No, solo dame unos cuanto minutos, ¿ está bien?
Sakin ol Sheldon, birkaç dakika gecikti.
Relájate, Sheldon, sólo se ha atrasado unos minutos.
Birkaç dakika içinde Grayson Global'dan alacağım.
Lo voy a recoger en Grayson Global dentro de unos minutos.
Ben onları oyalarım ama sadece birkaç dakika orada kalabilirsin.
Bueno, yo las distraeré, pero sólo puedes estar ahí dentro unos pocos minutos.
Birkaç dakika sonra yanına geleceğim.
Le daré unos minutos y regreso enseguida. Perfecto.
- Gidip, birkaç dakika gecikeceğimi söyle onlara.
- Ve a decirles... que voy a llegar un par de minutos tarde. - Ve a decírselo, ¿ sí?
Başımı ile çalıştırın birkaç dakika.
Lo pienso cada minuto.
Birkaç dakika sonra oradayım.
Te veo en un momento.
Birkaç dakika daha ver ve sonra... Sonra gidip konuş onla, yani...
Sólo dale un minuto, y luego... ve a hablar con él, eso creo.
Birkaç dakika kaldı genç Grimm. Ondan sonra ölmüş ve yeni evine doğru yola çıkmış olacaksın.
Solo unos minutos más, mi joven Grimm y a todos los efectos, estarás muerto y de camino a tu nuevo hogar.
Birkaç dakika sonra o uçak uluslararası sularda olacak ve müdahale edemeyeceğiz.
En cuestión de minutos, ese avión estará sobre aguas internacionales, donde no podemos tocarlo.
Ama birkaç dakika öncesinde telefonda konuştu.
Habló por teléfono unos minutos antes
Sanırım birkaç dakika ayırabilirim. Güzel.
Bueno, yo... supongo que podría dedicar un par de minutos.
Hayır, aslında Braden Rebecca vurulmadan birkaç dakika önce sinirlenip dışarı çıkmıştı. Hatırladığım kadarıyla silahı almak için oldukça fazla zamanı vardı.
No, Braden salió corriendo un poco antes de que dispararan a Rebecca, según recuerdo, tiempo suficiente para tomar un arma.
Birkaç dakika önce kredi kartını kullanmış bir adam arıyoruz. 7,45 sterlin harcamış.
Estamos buscando a un tipo que usó aquí su tarjeta de débito hace unos minutos. Gastó 7,25 libras.
- Endişelenme, seni birkaç dakika uyutacak.
No te preocupes, solo te va a poner a dormir - por un momento.
- Birkaç dakika göz kulak olabilir misiniz?
¿ Podrías quedarte con él unos minutos? Sí, claro.
Birkaç dakika önce.
No lo sé, fue hace unos minutos.
Ama karım sadece birkaç dakika sonra bir ödül alacak, ve ben de hemen oraya gitmeliyim.
Pero mi mujer va a recibir un premio en unos minutos y realmente tengo que llegar hasta allí.
Savunma sistemi birkaç dakika içinde çalışır hâle gelecek Tom.
La red defensiva se activará en cuestión de minutos, Tom.
Bize birkaç dakika daha verin.
Danos un par de minutos más.
Müvekkilimle birkaç dakika konuşmam gerekiyor.
Necesito unos minutos con mi cliente.
Her şey yolunda giderse birkaç dakika içinde sorun hallolur.
Si todo va bien, no debería llevar más que un par de minutos.
Merkez, burası Bravo, Aziz'i birkaç dakika içinde buradan çıkarmazsak ölecek.
Zero, Kilo-Bravo, si no sacamos a AZ - en los próximos minutos, está muerto.
Birkaç dakika içinde burası harabeye dönecek.
En pocos minutos, este lugar no será más que un cráter.
Hatta birkaç dakika sonra bütün bunları hatırlamayacağın için paylaşmak için delirdiğim bir sırrımı sana söyleyeyim.
De hecho, ya que no vas a recordar haber estado aquí en los próximos minutos, tengo un secreto que me muero por compartir.
Birkaç dakika paylaşmamızın bir hususu var mı?
¿ Le importaría compartirlo unos minutos?
Birkaç dakika sonra güneşi tenimde hissedeceğim.
Y ahora, en un par de minutos, voy a sentir el sol en mi piel.
Bu palyaçoyla birkaç dakika geçirmek isterdim.
Me gustaría estar unos minutos con este payaso. Para calentarle.
Birkaç dakika önce buradaydı.
Estaba aquí hace unos minutos.
Önerdiğiniz şarap çok pahalı. Bu yüzden birkaç dakika içinde masamıza gelip "Üzgünüm o şarabımızdan kalmamış." demenizi istiyorum.
Ese vino que acabas recomendar es demasiado caro, así que voy a necesitar que vengas a la mesa dentro de unos minutos y digas : "Lo siento, ese vino ya no está disponible".
Bir dakika, birkaç kerede kendimle korunmasız seks yaptığım oldu.
Espera, hubo un par de veces donde tuve sexo no seguro conmigo mismo.
Pekâlâ, birkaç dakika sürebilir.
De acuerdo, tomará un minuto.
birkaç dakika sonra 23
birkaç dakika önce 30
birkaç dakika daha 16
dakika 21
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç saat önce 23
birkaç dakika önce 30
birkaç dakika daha 16
dakika 21
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç saat önce 23