Birkaç kez traduction Espagnol
3,067 traduction parallèle
Pierce eski erkek arkadaşına karşı LAPD'ye birkaç kez şikâyette bulunmuş.
Pierce presentó varias denuncias en la Policía contra un ex novio.
15 kere Curaçao'ya gitmiş. Dördü geçen yıl içinde. Tabii ondan önce de birkaç kez Barbados'a gitmiş.
Investigaron al buen reverendo Calvin y surgieron quince viajes a Curazao cuatro, solo en el último año sin mencionar varios a Barbados antes de eso.
Babam birkaç kez Pelant'ın dedesiyle kahve içti.
Mi padre tomó café con el abuelo de Pelant un par de veces.
Birkaç kez.
Un par de veces.
Birkaç kez gazeteye çıktı.
Ha escrito unas pocas veces.
Biriyle telefonda birkaç kez görüştü. El Lupo diye biriyle.
Él habló con un tipo por teléfono un par de veces... alguien a quien él llamaba El Lupo.
Singapur'dan döndüğü zaman birkaç kez Ga-pyung'a golf oynamaya gitmişti.
Cuando regresa, a veces visita Ga-pyung para jugar al golf.
Birkaç kez terfi etmeyi bile göz ardı etti.
Ya ha habido varias veces que le han ignorado a la hora de dar ascensos.
Sadece onu sehpanın üstüne koyacağız ve birkaç kez döndüreceğiz ki bakalım iyi bir damızlık kısrak mı diye.
La pondremos aquí en la mesa, le daremos un par de vueltas, y veremos si es una buena potra de cría.
Yedi ya da sekiz yıl kadar önce onu hapiste birkaç kez ziyaret etmiş.
Ella le visitó en prisión unas cuantas veces hace siete u ocho años.
Bazı komşularına göre, ayda birkaç kez özel hemşire olarak serbest çalışıyormuş.
Según uno de sus vecinos, trabajaba por su cuenta un par de veces al mes como enfermera privada.
Evet, birkaç kez tokatladı, röntgenimi falan çekti. Boynumda bulduğu o şey var ya.
Sí, me golpeó, me sacó radiografías buscando esa cosa que encontró en mi cuello.
Söyledim size, daha öncede birkaç kez söylediğim gibi, kaçırıldık.
Se lo he dicho, como una docena de veces, fuimos secuestrados.
Birkaç kez çıktık işte.
Hemos salido un par de veces.
Ve benim hayatımı da birkaç kez kurtarmıştı.
Y salvó mi vida un par de veces también.
Bunlardan sıyrılma fırsatı bulmuştu. Hem de birkaç kez.
Ella tuvo la oportunidad de salirse... más de una vez.
Bu konuyu birkaç kez daha konuşmalıyız.
Vamos a tener que hablar sobre esto muchas veces más
Birkaç kez geldiler.
Vinieron varias veces.
Sonra deli de saçmalık dedi ve karnından birkaç kez bıçakladı. Yani işte kan kaybından da öldü heralde.
Y fue apuñalado varias veces por el abdomen y... se desangró y más o menos se murió.
Video tanıtımını izlerken birkaç kez yarar sağladım.
Oh, sí, me satisfice unas cuantas veces cuando estábamos viendo el video de presentación. ¿ Después ellos me llamaron por no ser Brian LeFeve?
Evet, birkaç kez lafı geçmişti.
Sí, lo mencionaste un par de veces.
Kayıtlarına göre havacılık okuluna, çeşitli uçuş programlarına ve hatta NASA'nın astronot eğitim programına birkaç kez başvuru yapmış.
Su informe dice que solicitó el ingreso en la escuela de aviación, varios programas de vuelo, incluso en el Programa de Entrenamiento de Astronautas de la NASA bastantes veces.
Evet. Birbirimizi ayda birkaç kez görmeyi planlıyorduk. Ama uzun-mesafeli bir ilişki için bile bu...
Sí, sí, estábamos planeando vernos dos veces al mes, pero incluso para una relación a distancia, es
Birkaç kez tanışmıştık.
Nos hemos... encontrado varias veces.
Bunun gibi fuarlarda onunla birkaç kez buluştuk.
Nos vimos algunas veces en convenciones como ésta.
Birkaç kez "İyi Geceler Ay Dede" yi okuduk değil mi?
Bueno, leímos "Buenas noches, Luna". Varias veces, ¿ Cierto?
Hmm, sadece birkaç kez daha.
Mm, solo un par de veces más.
Bir de birkaç kez emlakçın aradı.
Tu agente inmobiliario llamó varias veces.
Tamam. Lund, Eva Lauersen birkaç kez aradı.
- Lund, Eva Lauersen ha llamado varias veces.
Evet, ya da bu bir tesadüftü. Yılda birkaç kez görüşüyorlarmış.
Se vieron otras varias veces al año.
Sistemimiz birkaç kez çöktü. Herkes 100 milyon kron değerinde bir şey bildiğini sanıyor.
Nuestro sistema de telefonía se cayó cinco veces, todos creen que ellos han visto algo que vale 100 millones.
X-Raylerden anlaşıldığına göre son birkaç yılda kemikleri birkaç kez zarar görmüş.
Los rayos X muestran que su hueso ha sido fracturado repetidamente en los últimos años.
Birkaç kez karşılaştık aslında. Central Park kuruluşunda.
Sé que nos hemos encontrado en algunas ocasiones sociales, ya sabes, a través del Central Park Conservancy.
Kafandan bunu birkaç kez daha düşünmesini isteyeceğim.
Bueno, voy a necesitar que pienses en ello solo durante unos minutos más.
Pekala, tamam. Fark ettiğim tek şey, Ivy Dickens'ı birkaç kez aramış olması.
Bueno, lo único de lo que me he dado cuenta fue que llamó a Ivy Dickens unas cuantas veces.
Birkaç kez vurulmasına rağmen o adamları kurtarmış.
Lo hizo a pesar de que le habían herido varias veces.
- Birkaç kez denedim ama bana göre değildi.
Lo intenté un par de veces, pero no salió bien.
- Birkaç kez denedim.
Lo intenté un par de veces.
Tabii ki birkaç kez buluştuktan sonra böyle davranan bir kadının..... neden saçmaladığını, ne çeşit bir kadın olduğunu düşüneceksindir.
Por supuesto, se podría pensar... lo ridícula que soy y preguntarse porque actuo así, luego de vernos solo unas pocas veces.
Eski hastalarınızın dosyalarını almak ve yukarı taşımak için birkaç kez aradım.
He llamado varias veces pidiendo... los historiales de sus antiguas pacientes... que se han cambiado a nuestro centro.
Belki kollarım vahşi hayvanlar tarafından kemirilmeden önce bebeğinizi birkaç kez kucaklama fırsatım olur.
Tal vez lo voy a dejar sostener al bebé un par de veces antes que mis brazos sean arrancados por animales salvajes
Tiyatro oluşturmama yardım etmek için, birkaç kez havlasaydın, ölür müydün?
¿ Te hubiera matado al menos ladrar un par de veces, para hacerlo más dramatico?
Dediğim gibi, Max'le sadece birkaç kez çıktık.
Como he dicho, solo salí con Max un par de veces.
Birkaç kez gözden geçirdim ama hiçbir şey çağrışım yapmadı.
He mirado estos nombres pero no me suena nada.
Nicholas'la sadece birkaç kez konuşmuşluğum var.
- Solo lo vi unas pocas veces.
- Birkaç kez- -
- Que un par de veces...
- Birkaç kez mi?
- Un par de veces.
Birkaç kez.
No te preocupes.
- Savunma Bakanlığı geçen sefer tüm şehri hedef aldığını düşünerek Parish'in bu kez daha büyük bir planı olduğunu düşünüyor. Saldırıları göz önüne alırsak, birkaç gün içerisinde gerçekleşecek.
El Departamento de Defensa dice que Parish está construyendo algo grande, y desde que su último plan tuvo como objetivo a toda la ciudad, estamos esperando que este sea aun más grande, y según estas intercepciones, va a tener lugar en los próximos días.
Birkac kez.
Un par de veces.
Telefon kayıtları, kurbanı bugün 17 kez aradığını aradığını gösteriyor. Hepsi de yarısı biçilmiş zavallı piçin son birkaç saati içinde.
El registro telefónico muestra que has llamado a la víctima 17 veces hoy, y todas a unas pocas horas de que el pobre bastardo sea cortado a la mitad.
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç saat önce 23
birkaç gün 43
birkaç gün içinde 28
birkaç dakika önce 30
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç saat önce 23
birkaç gün 43
birkaç gün içinde 28
birkaç dakika önce 30