Böldüğüm için üzgünüm traduction Espagnol
796 traduction parallèle
Oyununuzu böldüğüm için üzgünüm çocuklar ama kaptan bir saat içinde ranza denetlemesi yapacakmış.
Siento interrumpir el juego, muchachos pero el jefe inspeccionará las literas en una hora.
Böldüğüm için üzgünüm.
Siento haberles molestado.
Selamlar, böldüğüm için üzgünüm, Juanillo... sözünü tutman için çok iyi bir zamanlama.
Saludos, compañero. Perdóname por importunar, Juanillo... pero este es un buen momento para que cumplas tu promesa.
Ben... konuşmanızı böyle aptalca böldüğüm için üzgünüm.
Lo... lo siento, he interrumpido su lección tan estupidamente.
Böldüğüm için üzgünüm.
Perdón por interrumpirla.
Bir şey satın almak istemiyorum... ve işinizi de böldüğüm için üzgünüm... ama ben çok ciddi bir hata yaptığınızı size söylemek istiyordum.
No quiero comprar nada. pero quería decirle que está cometiendo un grave error.
Böldüğüm için üzgünüm, ama Grant Kalesi genel alarm verdi efendim.
Lamento interrumpir. Fort Grant telegrafió una alerta general.
Böldüğüm için üzgünüm, Peder.
Siento interrumpir, padre. Hacer cama.
Böldüğüm için üzgünüm.
¿ Capitán? Perdona si interrumpo...
Oh, böldüğüm için üzgünüm.
Oh, siento interrumpirle.
Böldüğüm için üzgünüm, ama acil bir durum var. Vurulacaksınız!
Perdone la interrupción, esto es urgente ¡ porque le van a disparar!
Böldüğüm için üzgünüm.
Siento la interrupción.
Çalışmanı böldüğüm için üzgünüm.
Lamento haber perturbado su ensayo.
Böldüğüm için üzgünüm.
Siento interrumpir.
Dansınızı böldüğüm için üzgünüm.
Discúlpenme por interrumpir el baile.
Böldüğüm için üzgünüm. Bir beyanat vermeniz mümkün müdür acaba?
Discúlpenme, pero deberíamos decir algo.
Böldüğüm için üzgünüm fakat sabah altıdan beri ayaktayım.
Siento terminar la reunión pero me he levantado a las seis de la mañana.
Oyununuzu böldüğüm için üzgünüm ama beyler, ülkem çağırdığında...
Odio separarme del juego, maldición, pero cuando mi país me llama...
Böldüğüm için üzgünüm Doktor Forbin ama ne demek oluyor bunlar?
Perdón, Dr. Forbin, ¿ pero que es exactamente eso?
Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm, Senhor Lazar burada mı yaşıyor?
Odio interrumpir su cena, pero, ¿ el señor Lazar vive aquí?
Böldüğüm için üzgünüm, Sally.
Perdona la interrupcion, Sally.
Partinizi böldüğüm için üzgünüm.
Lamento interrumpir su fiesta.
- Bestenizi böldüğüm için üzgünüm.
- Perdone interrumpirle.
Sevgili öğrenciler. Böldüğüm için üzgünüm.
Estudiantes, todos perdón por interrumpir.
Böldüğüm için üzgünüm...
Lo siento por... Meterme aquí.
Toplantınızı böldüğüm için üzgünüm.
Perdón por interrumpir su junta.
Böldüğüm için üzgünüm, ama buna değebilir.
Perdone la interrupción, pero puede ser importante.
Böldüğüm için üzgünüm.
Perdonen la interrupción.
Böldüğüm için üzgünüm, hırdavatçıdaydım ve...
Perdón por la intrusión. Iba a la ferretería.
Bay Toovey, böldüğüm için üzgünüm.
Sr. Toovey, siento interrumpir.
Başbakan, böldüğüm için üzgünüm, ama bir sorunumuz var.
Primer Ministro, lamento interrumpir pero tenemos un problema.
- Böldüğüm için üzgünüm.
- Perdone la interrupción.
Bahar temizliğini böldüğüm için üzgünüm ama artık burada çalışıyorum.
Perdón por molestar en la limpieza de primavera, pero ahora trabajo aquí.
Kaptan, böldüğüm için üzgünüm.
Capitán, siento mucho interrumpirle.
Böldüğüm için üzgünüm.
Lamento interrumpir.
Toplantınızı böldüğüm için üzgünüm.
Disculpen si interrumpí su reunión.
Böldüğüm için üzgünüm, bir soru sorabilir miyim?
Siento interrumpirlo pero ¿ puedo hacerle una pregunta?
- Böldüğüm için üzgünüm, ama...
- Lamento la interrupción, pero...
- Pardon, böldüğüm için üzgünüm ama sormam gerek, acaba daha önce tanıştık mı?
Siento interrumpirles, pero tengo que preguntarte... ¿ nos conocemos de algún lado?
Böldüğüm için üzgünüm.
Disculpen la interrupción.
Gecenizi böldüğüm için üzgünüm.
Lamento interrumpir tu velada.
Evet, farkındayım ve bu şekilde böldüğüm için son derece üzgünüm ama normal yollardan sizi görmek çok güç, ayrıca bu sadece bir dakikanızı alacak, gerçekten.
Sí, lo sé. Lamento interrumpir de esta forma, pero es muy difícil poder hablar con usted. Esto sólo me llevará un minuto.
Yemeğinizi böldüğüm için çok üzgünüm ama işler çok yoğun.
Siento interrumpirles la cena, pero siempre vamos corriendo.
Evet, farkındayım ve bu şekilde böldüğüm için son derece üzgünüm ama normal yollardan sizi görmek çok güç, ayrıca bu sadece bir dakikanızı alacak, gerçekten.
Sí, ya lo veo, y siento tener que interrumpirle. Pero resulta tan difícil dar con usted... Además, será sólo un minuto.
Böldüğüm için çok üzgünüm.
No importa. Ella solo intenta hacerme sentir bien.
Böldüğüm için üzgünüm.
- Paul, perdona la interrupción.
Partinizi böldüğüm için gerçekten çok üzgünüm.
Siento mucho interrumpir su fiesta.
"Flowers bloom in my heart..." Böldüğüm için üzgünüm. Cecile gitmek zorunda.
Lamento interrumpir pero Cecile se tiene que ir.
Bay MacLeod, konuşmanızı böldüğüm için çok üzgünüm.
Lamento tener que interrumpir la reunión.
Böldüğüm için çok üzgünüm tatlım... ama az önce helikopterden atlayan tuhaf biri Priscilla Bailey'e saldırmak istedi.
Perdona que interrumpa, cariño... un extraño saltó de un helicóptero y atacó a Priscilla Bailey.
- Bay Brackett böldüğüm için üzgünüm.
Siento interrumpir.
böldüğüm için özür dilerim 27
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgünüm canım 24
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgünüm canım 24
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geç kaldım 20