Bütün istediğim bu traduction Espagnol
174 traduction parallèle
Bütün istediğim bu.
Es todo lo que quiero.
Bütün istediğim bu.
Eso es todo lo que quiero.
Bütün istediğim bu.
Es todo lo que quiero
Bütün istediğim bu.
Es lo único que quiero.
Kitabına uygun yapılması lazım. Bütün istediğim bu.
- Respetemos las reglas.
Bütün istediğim bu.
Eso es lo único que quiero.
Benim de bütün istediğim bu. Bir koca.
Es lo único que quiero : a alguien.
Bir bardak su, bütün istediğim bu.
Un vaso de agua, eso es todo lo que pido.
Bütün istediğim bu.
Eso es todo lo que pido
Masraflarımızı karşılamak için tek ağaç satmamız yeterli. Sizden bütün istediğim bu.
Richie ah sido "matado con amabilidad"
Bütün istediğim bu.
Que me aceptes de una vez por todas.
Bütün istediğim bu. Sadece bir dene.
Sólo te pido que pruebes.
Peki ama duvarın arka tarafında ne var? Bütün bilmek istediğim bu.
Pero, ¿ qué habrá del otro lado?
Bütün bu olanlar seni kendime yakın tutmak istediğim için oldu.
Todo lo que pasó, pasó porque yo quería conservarte a mi lado.
Bütün bilmek istediğim bu.
Es todo lo que quiero saber.
Benim bütün istediğim de bu. Bir de şu dileğim var sizden. Ölüsünü ben götüreyim meydan yerine ve kürsüden, bir dosta yaraşan şekilde konuşabileyim cenaze töreninde.
Es lo único que quiero... y además os pido que me dejéis llevar su cadáver al foro... y a la tribuna, como hacen los amigos, y hablar en su funeral.
Bütün istediğim, bu ülkenin hava savunmasının... trajik durumunu herkese göstermek.
Quiero una oportunidad para contar la trágica historia de la defensa aérea en este país.
Aslında sana anlatmak istediğim şu, bu konuda çok ciddiyim, Lloyd eğer bütün istediğin babalarımızınki gibi bir hayatsa Hava Kuvvetleri'nde yüksek bir rütbeyse annelerimizin sahip olduğu gibi sosyetede bir pozisyonsa benimle sadece güzel ve akıllı olduğum, cesur olduğum için evlenmekse benimle evlenmek istediğini sanmıyorum, Lloyd.
Creo que lo que estoy tratando decir es... y lo digo en serio, Lloyd... si quieres tener una familia, como nuestros padres la tienen... escalar en la Fuerza Aérea, ser alguien en la sociedad como nuestras madres lo son... y casarte conmigo porque soy bonita, inteligente... valiente y me sé comportar... entonces, no creo que quieras casarte conmigo, Lloyd. Lo siento.
Bütün istediğim bu.
Eso es todo.
Zaten bütün bilmek istediğim bu kadar.
Muchas gracias. Se lo agradezco.
Onu benden uzak tut, yeter. Bütün istediğim bu.
Eso es todo lo que quiero.
Bütün söylemek istediğim Bir yolu var mı... bu kupayı benden almanın.
Solo deseo decir... si hay alguna forma aparta de mí este cáliz
Gençleşmiyorum, bütün demek istediğim bu.
Trato de decirte que no rejuvenezco.
Bilmek istediğim tek şey sizce bütün bu hasara eşinizin kendisinin sebep olması mümkün mü?
Lo... Lo que quisiera saber es... ¿ cree que es posible que su esposa le haya causado estas lesiones?
Kollarında, bu şekilde, bütün gece, tam olarak istediğim aslında yorgunluğa değecek, yani yolculuk yorgunluğuna.
En tus brazos, toda la noche... Justo lo que... Ha valido la pena.
Demek istediğim bütün bu olanlardan sonra bir restoranım var.
Al menos, tengo el restaurante.
Bana acı, bütün istediğim bu.
Pero no exijo nada, sólo que te compadezcas.
Bütün istediğim, bu zavallı çocuğun mektup yazmasına yardım etmeniz.
Lo único que te pido es que ayudes a la pobre niña a escribir una carta.
Bütün hayatım boyunca, hep yapmak istediğim şey bu oldu.
Eso es lo que siempre he querido hacer.
Bu bütün gün boyunca oynadığınızı... görmek istediğim türde bir hokey çocuklar.
Ese es el tipo de juego que quiero ver. muchachos!
Bütün istediğim bu.
Es todo lo que pido.
Bütün dünyanın bilmesini istediğim şey bu kampın gerçekten berbat bir yer olduğu.
Solo quiero que todo el mundo sepa que este era una porqueria de campamento.
Bütün istediğim küçük bir fiş. - Bence iyi bir anlaşma bu.
Creo que es un buen trato.
Bütün bilmek istediğim bu.
Eso es todo lo que me interesa saber.
Bütün söylemek istediğim bu Don.
A ver si así podemos entendernos.
Demek istediğim bütün bu kabuslar sonunda yok oluyor.
Gina. Pero la visión desaparecerá, y entonces le habrás olvidado.
Bütün istediğim bu.
- Usted es un saco de mierda!
Bu yüzden sana inanmak istediğim kadar... eğer sen bile buna inanırsan... Tanrılığı'nı geri aldığın zaman bütün bahisler kapanmış olacak.
Así que por mucho que me gustaría creerte, y aunque tú mismo te creas todo terminará cuando recuperes tu divinidad.
Hayır, ya bütün bu kale çökerse, demek istediğim, ya tüm bunlar kaybedilirse,... burada kalırsam geçidi tekrar kurabilirim.
Si el castillo se desintegrara con la Puerta, todo desaparecería. Si me quedo, podría volver a desenterrar la Puerta.
Demek istediğim, bütün bu acı ve şiddet benimle duracaktı.
Digo, todo el dolor y la violencia iban a terminar conmigo.
Çünkü bütün istediğim dünyayı kontrol etmek... ve bu metal onu bana veriyor.
Porque todo lo que siempre quise fue dominar al mundo y este metal me lo dará.
Ve şu anda bütün istediğim de bu...
Y es justamente lo que pienso hacer.
onun odasında yaşıyorsun bütün onun eşyalarıyla birlikte. Yani, demek istediğim ; Sanki bu...
Bueno, vives en este cuarto con todas sus cosas.
Tek istediğim bu. Bak ne diyeceğim. Bütün kartlarımı veririm sana.
Te doy todas mis tarjetas.
Bütün yapmak istediğim bu.
Y es todo lo que quise hacer
Demek istediğim, Tanrım, Bütün bu olanlar Roswelle bağlantılı.
Digo, Dios, todo esto es típico de Roswell.
Dağınık bir evde yaşıyoruz kavga ediyoruz ortaklık istediğim için saatlerce çalışıyorum ve o aramızdaki bütün sorunlar için bu bebek işini bahane olarak kullanıyor gibi.
Nos peleamos, y yo tengo mucho trabajo. Usa lo del bebé para curar todo lo que está mal entre nosotros.
Bütün bilmek istediğim bu.
Es todo lo que necesito saber.
- Bütün söylemek istediğim.. Kim bu piç kurusu.
- Lo que estoy diciendo- - - ¿ Quién carajo es este chico?
Biliyorum bundan bahsetmenin sırası değil ama buradan ayrılmadan önce bütün bu çılgınlıklardan kafanı kaldırabilirsen seninle konuşmak istediğim çok önemli bir şey var.
Si quieres charlar unos minutos antes de que nos vayamos despejar tu mente de toda esta locura, hay algo muy importante sobre lo que quiero hablarte.
Demek istediğim, bütün bu zamanı hazırlanmaya harcıyorsun kırışıklıklar gideriliyor kendini bunun için hazırlıyorsun.
Pasas años preparándote.
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
bully 18
istediğim bu değil 16
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
bully 18