English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hak

Hak traduction Espagnol

26,915 traduction parallèle
Zingariello, koruma ve affedilmeyi hak etmen gerek.
El perdón y la protección te los tienes que ganar, Zingarello.
Ve bunun için ölmeyi hak ediyorum.
Y por eso merezco morir.
Bir baba olmayı hak etmediğini biliyorsun.
Sabes que no mereces ser su padre.
Ama hak etmedin.
Pero no te lo ganaste.
İnancımı hak etmedin!
¡ No te mereces que crea en ti!
- Bazılarımız hak etmiyor değil.
Algunos nos lo merecemos.
- Çünkü hak yerini bulmalı.
Porque se tiene que hacer justicia.
Yani burada olmayı kendim hak ettim, mazisi çok eskiye dayanıyor.
Me he ganado mi sitio aquí yo solito. Sí, lo sé. Va de muy atrás.
Gelip de, kulübesinde hak iddia eden biri olmayacak.
No va a venir nadie a reclamar su cabaña.
Jack, bizden daha iyisini hak ediyor.
Jack merece algo mejor que nosotros.
Ölmeyi hak etmemişti.
No merecía morir, eso es todo.
- Ölmeyi hak etmemişti!
- ¡ Ella no merecía morir!
- Trevor Holden hak etmişti, öyle mi?
- Pero ¿ Trevor Holden sí?
Kadınlar sadece yarım hak alabiliyor.
Las mujeres reciben solo la mitad.
Fakat olanlardan sonra bana hak vermelisiniz.
Pero después de lo que pasó, ahora disparo inmediatamente.
Ölmeyi hak ettim.
Me merezco la muerte.
Tamam, bunu hak ettim.
Vale, lo merezco.
Belki bunu hak eden tek kişi o değildir.
Quizás él no es el único que se merece eso.
Bütün bunların ardından ikimiz de eğlenceyi hak ettik bence.
Y creo que ambos nos merecemos algo de diversión después de todo.
Buna göre sence burada kalmayı hak ediyor mu?
¿ crees que se merece estar aquí?
- Öyle bir şey demedim. Ama burada kalması da burayı hak ederek gelmiş olanlara haksızlık olur.
Bueno, yo no he dicho eso, pero, si se queda, ¿ no sería injusto para los que se ganaron su lugar?
Tahrik olmayı şiddetli acıyla ilişkilendirerek vücudum yavaş yavaş erotik tatmini hak etmediğini öğrenecek.
Mediante la asociación de la excitación sexual con... dolor extremo, mi cuerpo aprenderá lentamente que no merezco satisfacción erótica.
- Sen çıkmayı hak etmedin.
- No merecías salir. - Tú tampoco.
Hak etmiyorum.
No lo merezco.
Görmeyi hak etmiyorum.
No merezco ver.
Görmeyi hak ediyorsun.
Merece ver.
Bana yaptığın şey yüzünden görmeyi hak etmiyorsun.
No mereces ver por lo que me hiciste.
PHILANDO CASTILE ADALETİ HAK EDİYOR
PHILANDO CASTILE MERECE JUSTICIA
Peki Harvey başına kakmayı bıraktım. Ama benimle iş yapmak istiyorsan hak etmelisin.
Está bien, Harvey, terminé de recordártelo, pero si quieres representarme, tienes que ganártelo.
Ama hak etmediğini düşünsem sana bu teklifi sunmazdım.
Sí, pensé que necesitabas un pequeño descanso, pero no te ofrecería esto si no pensara que te lo has ganado.
Seninle gitmeye razı olmuş bir kadınla nasıl çıkacağını dahi bulamıyorsan belki de onunla çıkmayı hak etmiyorsundur.
Lo que creo es, que si no puedes averiguar cómo tener una simple cita con una mujer que ya accedió a salir contigo, entonces quizá no mereces salir con ella para empezar.
İyi, yeteneklerimi sorguladığın için Louis'e veri tabanını vermekle kalmayacaksın hayatının geri kalanında ona hak ettiği saygıyı göstereceksin.
Bien. Y ya que dudaste de mis habilidades, no solo le vas a dar la base de datos a Louis, lo vas a tratar con el respeto que se merece por el resto de tu vida.
Hak ettiği adil duruşmaya çıktığından da emin olacağım.
Me aseguraré de que tenga el juicio justo que nunca tuvo.
Sen bunları hak etmedin.
No te merecías nada de eso.
Ölmeyi hak etmiyoruz seni sürtük!
No merecemos morir, ¡ puta!
Bu arada bunu hak etmiyorsun. Eşyalarımı karıştırarak...
Dicho sea de paso, no te mereces poder revolver mis cosas.
Her birinizin su anda oturdugunuz koltuklardan daha iyi bir yeri hak ettigini ispatlama sansi var.
Cada uno de ustedes tiene la oportunidad de probar que son mejores que el puesto donde están.
O isi hak ettim, anladin mi?
- Me gané ese empleo. - Vendiendo autos.
Benim için yapabilecegin bir seyler varsa hak ettigimi biliyorsun.
Si puedes ayudarme, sabes que responderé.
Kendi yerimi açıp seni de Andre'nin yanına gömeceğim çünkü siz ikiniz birbirinizi hak ediyorsunuz.
Cálmate. Haré mi propia empresa y lo enterraré junto a Andre porque se merecen el uno al otro.
Hak ediyorsun.
Te lo mereces.
Söyle bana, bir sınavı geçmek seni nasıl bu çocukların paraları üzerinde hak sahibi yapıyor? - Çünkü onlarla igilenmek istiyorum.
¿ Cómo es que pasar un examen de Contabilidad te califica para manejar el dinero de esos chicos?
- Evet. Ben de astronot olmak istiyorum. Bu beni ayda yürümeye hak sahibi yapar mı?
Yo quiero ser astronauta. ¿ Eso me califica para ir a la Luna?
Zehirli hayvanlar, siz bu topraklarda hak iddia ettiniz.
Criaturas malvadas, no tenéis derecho sobre esta tierra.
Sadece söylediğini kadar biliyorum. Patronunu hak ettiği için dövdüğünü söyledin.
Solo sé lo que me contaste... que le diste una paliza a tu jefe, que se la merecía.
Sadece hak edenleri öldürdüm.
Solo a aquellos que lo merecían.
Sadece söylediğini kadar biliyorum. Patronunu hak ettiği için dövdüğünü söyledin.
Solo sé lo que me contaste... que tuviste que golpear a tu jefe... y que lo merecía.
Hak ettiğimiz şekilde avlamaları için.
Cazados como los animales que somos.
- Bunu hak ettim.
- Lo merezco...
Sadece hak edenleri öldürdüm.
Solo quienes se lo merecen.
Hak ettiğimiz şekilde avlamaları için.
¡ Oigan! Cazados como los animales que somos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]