Hazırmısın traduction Espagnol
397 traduction parallèle
Şimdi, hazırmısın?
¿ Estás listo? Vamos subiendo.
Konuşmaya hazırmısınız, beyler.
¿ Están listos para hablar, caballeros?
- Hazırmısın?
- ¿ Listo?
Hazırmısın, Buff?
¿ Estás preparado Buff?
Hazırmısın?
¿ Estás lista?
Hazırmısın?
¿ Estás preparado?
Şimdi dürüstçe döğüşmeye hazırmısın, Fremont?
¿ Preparado para pelear, Fremont, justa y honestamente?
Şimdi yatmaya hazırmısın?
¿ Ahora puedes acostarte?
Hazırmısın?
¿ Preparado?
Pekala, halkına dönmeye hazırmısın, evlat?
Bueno, ¿ estás listo para volver con tu pueblo, chico?
- Hazırmısın?
- ¿ Está listo?
Annie, süpriz için hazırmısın?
Annie, ¿ estás lista para recibir una sorpresa?
Hazırmısın?
¿ Estás listo?
Şimdi, kumar oynamaya hazırmısınız?
¿ Aceptáis el reto?
- Görücüye çıkmak için hazırmısın?
¿ Lista a ser exhibida?
Sabah hareket etmeye hazırmısınız, Bay Turley?
Sr. Turley, ¿ estará listo para partir en la mañana?
Hazırmısın?
¿ Listos?
- Hazırmısınız?
- ¿ Listos en la arboladura?
Sakin. Hazırmısın, toro?
Calma. ¿ Listo, toro?
Şimdi beni dinlemeye hazırmısınız?
¿ Estás listo para escucharme ahora?
Scannapieco para aklamaya hazırmısın? ;
¿ Listo para circular el dinero, Scannapieco?
Artık bir şekilde, halkına böyle idare etmelerini... söylemeye hazırmısın?
¿ Por qué cantidad estaría Ud. preparado para pedir a su gente que se violen a sí mismos?
Bizi kilitlemeye hazırmısın, warden?
¿ Está listo para encerrarnos, Alcaide?
İşte geliyorum, hazırmısınız yoksa değil mi.
Allá voy estéis listos o no.
Artık içmeye hazırmısın, Frank?
¿ Estás listo para esa copa, Frank?
Yola çıkmaya hazırmısın?
Apúrate. ¿ Estás listo?
Hazırmısın?
- ¿ Listo?
- Hazırmısın, dostum?
- ¿ Estás listo, amigo?
Hazırmısın?
- Lista?
Buna hazırmısın?
¿ Estás listo?
Lift için hazırmısın?
¿ Lista para que te levante?
5.cadde! Hazırmısınız!
Distrito Cinco. listos!
- Hazırmısın?
¿ Estás listo?
Işini bir kaç çocuk için kaybetmeya hazırmısın? Birkaç oyun için?
¿ Estás dispuesto a perder tu trabajo por unos chicos?
Hazırmısın, çocuk?
Bien, niña.
Guy, Jesse, Russ. - Hazırmısınız?
Guy, Jesse, Russ.
Yarışçılar! Hazırmısınız?
Equipos, están listos?
- Kimya deneyin için hazırmısın?
- ¿ Listo para tu clase de química?
hazırmısın
¿ Listo?
- Tuttum seni, ölmeye hazırmısın?
- Quieto. ¿ Quieres morir?
Ama bu sefer ölecek olan sensin, hazırmısın?
Sólo que esta vez, tú eres el que va a morir, ¡ así que prepárate!
Hazırmısın, koruma?
Listo, ¿ guardaespaldas?
Evet, kızının anlattığına göre çok öfkeliymiş. - Paine'ni perişan etmeye hazırmış.
Sí, y vino aquí muy enfadado, según su hija, dispuesto a darle una paliza.
Hazırmısınız?
El oro hay que encontrarlo
Sayın William, oteldeki odanız hazırmış.
Sir William, tienen una suite para usted en el hotel.
- Bunları tüm samimiyetimle söylüyorum. Kadının yanına ilk kez gitmiş olsan da, diş fırçanın yeri bile hazırmış gibi ağırlıyor seni.
Cuando vas a casa, ella ha un lugar para tu cepillo de dientes.
Böyle davranmanızı istemiyor. Dileğinizi yerine getirmek konusunda hazırmış, yeter ki ona tatlılıkla, saygıyla, bir oğulun babasına davranması gerektiği şekilde davranın.
que sólo no le gusta su manera de actuar, y que le da lo que quiera, si Vd. lo hace con dulzura, y dándole las deferencias y respetos que un hijo debe a su padre.
İki lider son defa görüşüyorlardı. Bir kelimesiyle elektriği salmak için hazır kıta bekleyen, bir milyon silahlı yıldız savaş gemisi varken, kırmızı mücevherli savaş şortu giyen VI'hurgların kumandanı, yeşil, tatlı bir buhar bulutu içinde, karşısında çömelmekte olan G'Gugvunt liderine dik dik bakarken,
Los dos líderes se reunían por última vez y un silencio atroz se extendía por la mesa de conferencias cuando el comandante de los VI'hurgs, en sus rojas y enjoyadas bermudas de batalla, miró desafiantemente al líder G'Gugvunt, acuclillado frente a él
Ve şimdi, foton fırtınaları girdap bulutları halinde etrafımızı sarıp, son sıcak kırmızı güneşi parçalamaya hazırlanırken, umarım, bu muazzam heyecanlı ve bitirici deneyimden benimle beraber zevk alırsınız.
Ahora, mientras las tormentas fotónicas se reunen en nubes turbulentas alrededor nuestro, preparándose para desgarrar el último sol rojo y ardiente, espero disfruten conmigo de lo que sé que será para todos una última experiencia enormemente emocionante.
- Çantalarınız hazırmış.
- ¡ Vaya bolsa! - Es el lila de Cuaresma.
Sonra hazır olduğunu hissediyorum ve kalkıyorum ve elbiselerimi düzeltiyorum ve sonra senin hazırmış gibi bir izlenim yarattığını anlıyorum ve sonra bunun izlenim olmadığını öğreniyorum.
Me arreglo la ropa me levanto y descubro que era una ilusión que yo creía que no era ilusión.
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır olun 339
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır olun 339