Herşey için traduction Espagnol
1,538 traduction parallèle
Herşey için teşekkürler.
Gracias Por todo
Bu işteki ilk kural, herşey için benden önceki adamı suçlayın.
Lo primero, culpar de todo a mi antecesor.
Herşey için hazırlıklı olamıyorsunuz.
Uno no se puede preparar para todo.
Yaptığın herşey için minnettarım, Warren.
Agradezco todo lo que has hecho, Warren.
Terör savaşları başladığından beri, herşey için daha çok para ayrıldı.
- Desde que estamos en guerra contra el terrorismo, hay más presupuesto.
Herşey için.
Por todo.
Herşey için ona çok üzülüyorum.
Me siento terrible por todo lo que ha pasado.
Evet. Herşey için teşekkürler.
Bien, gracias.
Herşey için teşekkürler.
Gracias por todo.
Bu hikayeler için teşekkür ederim ve herşey için. Çok... çok.. bana çok... çok şey ifade ettiler.
Gracias por los cuentos y todo, fue... significó... muchísimo para mí.
Herşey için teşekkürler.
- Gracias por todo.
Herşey için özür dilerim.
Lamento todo.
Herşey için özür dilerim.
Perdóname por todo. Por...
" Herşey için teşekkürler.
" Gracias por todo.
Ben sadece size yapmanız gereken herşey için iyi şanslar dilemek istiyorum.
Les deseo suerte con lo que decidan hacer ahora..
Tanrım beni affet yaptığım herşey için
Cristo, te quiero. Perdona mis pecados. Dios y Señor mío, Cristo...
Buradan Seymour Stein'a kariyerimiz boyunca yaptığı herşey için teşekkür etmek istiyorum.
Quisiera dar las gracias a Seymour Stein por todo lo que hizo por los Ramones, por toda nuestra carrera.
Herşey için teşekkür etmek istiyorum.
Sólo quiero decirle gracias.
Neyse, herşey için teşekkürler.
¿ Está lejos? De cualquier forma, gracias por todo. Escucha...
Jay Austin evime geldi ve yaptığı herşey için benden özür diledi.
Jay Austin vino a mi casa y se disculpó por la forma en que me engañó.
Yaptığım herşey için çok üzgünüm.
Siento tanto lo que hice...
Paylaşmak ile alakası yok, sadece... Yaptığımız herşey için size minnettarım Dr. Quinzel.
No es que con quiera compartirla, es solo que... estoy agradecida por todo lo que hemos hecho, Dra. Quinzel.
Herşey için çok teşekkürler.
Muchas gracias por todo.
Herşey için bir alıntın var, değil mi?
Ya habías practicado éste discurso, ¿ verdad? .
Eğer oralar da biryerlerdeyse yapacağı ve söyleyeceği herşey yıldızfilosu için pahabiçilmez olurdu
Ahh, bueno, si está allí y contiene lo que él dice podría ser muy valioso para la Flota Estelar.
Liposuction için herşey hazır mı?
Todo preparado para la Liposucción?
Herşey tahmin ettiğimiz gibi oldu. Gemiler batan geminin mürettabatını kurtarmak için beklerler ve denizaltıya kolay hedef olurlar.
Lo que ha ocurrido es exactamente lo que habíamos predicho, los barcos esperan para rescatar a la tripulación del barco que se hunde y entonces el submarino tiene dos blancos estáticos.
Onun için herşey bir işmiş gibi görünüyordu.
Todo parecía ser una transacción de negocios para el.
Avrupa haritasını öğrenmek için acele etme. Sanırım herşey değişmek üzere.
No tengas prisa por aprenderte la geografía de Europa, creo que va a cambiar pronto por completo.
Herşey para için, değil mi?
Todo se trata del dinero, ¿ verdad?
Herşey birkaç gün önce bir parti için buraya gelmemle başladı ve..
Muchas víctimas. Todo comenzó hace unos días... cuando vine aquí a una fiesta.
Yani benim için herşey eskisi gibi değil.
Bien, las cosas están realmente superándome.
Fakat burada olan herşey artık benim için büyük önem taşıyor.
Soy bastante nuevo en Clarence pero ya las cosas se están poniendo serias para mi aquí.
Senin için herşey çok iyi olacak
¿ Vas a estar bien?
Sence herşey için geç mi?
¿ Cómo es estar enamorado?
ve tam teşhis için yapabileceğimiz herşey.
y... bien, todo lo que podemos hacer para un diagnóstico correcto.
Bu ciddiyet de nedir? Genç kalpler için herşey
No hay necesidad de ser razonables.
Onu kötülemek istemiyorum ama onun için herşey bir şaka.
No digo hacerse ver, pero... ¡ alguna cosa! ¡ Presiento que quererlo va a ser una desgracia!
Sonuçta, herşey devrim yapmak için.
Hagan esta revolución... ya que finalmente...
Herşey yolundamı diye bakması için.
Para ver que todo va bien.
İmkansızdı herşey onun için, yaratmak bizim elimizde değil.
No lo será nunca más y no pienso traerlo de vuelta a la vida.
Bu özel göreviniz için herşey hazır mı?
¿ Está todo listo para su misión especial?
Bahsettiğim herşey gayet iyi biliniyor, keşfetmek için.. çok çabalamanız gerekmez.
Todo lo que menciono es bien sabido, no es necesario profundizar para descubrirlo.
Tören için herşey hazır mı?
¿ Tienes todo para el ritual?
Sanırım annemin eğitim konusundaki takıntısından ve çocukluk ve ergenlik fikrinden dolayı, herşey sonra yaşayacağım bir hayat için hazırlık gibiydi.
Mi madre estaba obsesionada con la educación y con la idea de que la infancia, la adolescencia y todo eso son un periodo en el que te preparas para la vida.
Umarım onlar için herşey yolunda gider.
Espero que las cosas les hayan salido bien.
- Fikrime göre, herşey senin için geliyor ve...
- Al final la cosa está entre tú y... - Spike.
Onlar için artık herşey bitti.
Para ellos se acabó.
Herşey alınmak için bekliyordur.
Tiene que haber galletas por ahí.
Herşey ikimiz için çok güzel olur.
Todo en absoluto.
Herşey en sevdiği yeğeni için.
Cualquier cosa por su sobrino favorito.
herşey için teşekkürler 44
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
herşey 150
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
herşey 150
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39
herşeyi 155
herşey yolunda 454
herşey bitti 79
herşey iyi 21
herşeye rağmen 30
herşeyi yaparım 20
herşey olabilir 27
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39
herşeyi 155
herşey yolunda 454
herşey bitti 79
herşey iyi 21
herşeye rağmen 30
herşeyi yaparım 20
herşey olabilir 27