English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hicbir

Hicbir traduction Espagnol

199,766 traduction parallèle
Hayatının her günü deli gibi çalışıp da elinde nasıl hiçbir şey kalmaz?
¿ Cómo puedes trabajar duro cada día de tu vida y que ahora nadie dé la cara por mí?
Hiçbir siyahi insanı davet etmediler.
Nunca invitaron a nadie negro.
Lockhart hakkında duyduğum şeylere göre yerini hiçbir zaman bilmiyormuş.
Las habladurías sobre Diane Lockhart dicen que no sabe cuál es su sitio.
Sabit diskimde hiçbir virüs yoktu.
No tengo ningún virus en mi disco duro.
Hiçbir zaman durmuyor.
En serio, esto nunca termina.
Buna rağmen Lucca Quinn'in bununla hiçbir ilgilisi yok.
Con el cual Lucca Quinn no tiene nada que ver.
Sana yardım etmekten daha çok isteyeceğim hiçbir şey yok. Birlikte atlattığımız onca şeyden sonra. Ama başımda epey hukuki sorunum var zaten.
Nada me gustaría más que ayudarte, después de todo lo que hemos pasado, pero ya tengo mis propios problemas legales.
O sözleşmelerde ne deyip diyemeyeceğim konusunda hiçbir madde yer almıyordu.
No había nada en esos contratos sobre qué puedo y no puedo decir.
Aramızda sorunlar vardı... ama bu sorunlarla seni üzmeyi hiçbir zaman istemedik ve evet babanı seviyorum.
Tuvimos problemas y... nunca quisimos preocuparte con ellos, pero... Sí, quiero a tu padre.
- Hayır. Hayatım boyunca hiçbir şey çalmadım.
No, nunca he robado nada en mi vida.
Buna dair hiçbir kayıt yok ve öte yandan BMI gelirinin neredeyse % 40'ını haczediyor.
No tiene antecedentes e, incluso así, la empresa, BMI, ha decidido descontarle un 40 por cien de su salario.
Ona hiçbir şey söylemedik.
- No se le dijo nada.
Endişelenmek için hiçbir sebep olmazsa?
¿ Y si no hay razón para estar nervioso?
Yani, aramızdakilerle ilgili olarak, hiçbir şey kesinlikle normale dönmedi.
Así que, entre tú y yo, las cosas no han vuelto a la normalidad.
Tek bildiğim ya Cabe'in muhtemel ölümüyle ilgili yoğun bir içsel karmaşa yaşıyorsun ya da hakikaten hiçbir şey hissetmiyorsun.
Por todo lo que sé, estás sufriendo una inmensa confusión interna por la potencial muerte de Cabe, o verdaderamente no sientes nada.
Helikopterde onu donmuş halde tutacak hiçbir şey yok ki.
Pero no hay nada en el helicóptero que lo mantenga congelado.
Kendi başına atacak... -... ve hiçbir derdi kalmayacak.
Latirá por sí mismo, y estará bien.
- Hiçbir şey duymuyorum.
Yo no oigo nada.
Bana hiçbir zaman yardım etmedin.
¡ Nunca me has ayudado!
- Ne işe yarıyor, hiçbir fikrim yok.
Para qué sirve, - no tengo ni idea.
Hiçbir yere gitmiyor.
Ella no va a ninguna parte.
Hiçbir seks kaseti olmadan alt edilen ilk siyasetçi olacaksın.
Serás el primer político saboteado por una película porno jamás grabada.
Projelerinden birine yardım etmeyi hiçbir zaman sevmedim dokuz yaşındayken de öyleydi, şimdi de kesinlikle öyle ama arkadaşlarımın tehlikede olmasını istemem ve şüphesiz Ralph'ın da yani paranı almana yardım edeceğim ama bu sefer patron benim.
Nunca me gustó ayudarte con una de tus estrategias, ni cuando tenía nueve años ni mucho menos ahora, pero no quiero que mis amigos estén en peligro y realmente no quiero que Ralph esté en peligro, así que te ayudaré a conseguir el dinero, pero esta vez, yo estoy al mando.
Bakın, yemin ederim asbestle ilgili hiçbir şey bilmiyordum.
Mira, juro que no sabía nada sobre el amianto.
- Hiçbir şey olmadı ama.
- No ha pasado nada.
O şekilde olmayan hiçbir şey gelmiyor aklıma.
No puedo pensar en nada que no tenga esa forma.
Müvekkilimizin Suriye'deki hastanın kim olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.
Nuestro cliente no tenía ni idea de quién era el paciente de Siria.
- Maia ne dedi? - Hiçbir şey.
Maia, ¿ qué?
Ben hiçbir yere gitmiyorum.
No voy a ir a ningún sitio.
Müvekkilim sözleşme hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Mis clientes no sabían nada de ese contrato.
- Gerçekten yapabileceğimiz hiçbir şey yok mu diyorsun?
¿ Me dices que de verdad no podemos hacer nada?
Bence bu hikayenin hiçbir eğlenceli tarafı yok.
No creo que haya nada divertido en esta historia.
- Sanki hiçbir şey olmamış gibi.
Como si no hubiera ocurrido nada.
Kadınlar hiçbir zaman kendisine tecavüz edilmesini istediğini söylemezler.
Los "cornuservadores" nunca admitirían que desean violarte.
Hiçbir şeyi umursamayan adam.
El tío al que no le importa.
İnternet sitelerindeki insanlar sizin hakkınızda iğrenç şeyler söyleyebilir. Şimdiden bilmenizi isterim ki benim bununla hiçbir ilgim yok.
La gente de Internet tal vez diga cosas horribles sobre ustedes, solo quiero que sepan que no tengo nada que ver con ello.
Hiçbir yerde.
En ningún sitio.
Size hiçbir şey ifade etmiyor mu?
¿ Tiene sentido para usted?
Yanlış hiçbir şey yapmamışken neden davayı yanlış yönlendirelim?
No hemos hecho nada malo. ¿ Por qué confunde al investigador?
- Bize karşı hiçbir şeyi yok.
No tiene nada contra nosotros.
Soruşturman olduğu sırada hiçbir mahkeme beni dava etmene izin vermez.
Ningún juzgado les permitirá demandarme al mismo tiempo que están siendo acusados.
Hiçbir mahkemenin davamı kabul etmeyeceği konusunda haklı olabilirsin ama bana bunu telefonda söyleyebilirdin.
Quizá tengas razón en que ningún tribunal permitirá que mi demanda siga adelante, pero eso podrías habérmelo dicho por teléfono.
- Hiçbir fikrim yok.
- Ni idea.
Hiçbir fikrim yok.
No tengo idea.
Müvekkilimin diyeceği hiçbir şey aleyhinde kullanılamaz.
Nada de lo que diga mi cliente puede usarse contra ella.
Hiçbir şeyden şüphelenmedin mi?
¿ Y tú no sospechaste nada?
Sayın yargıç, kayıtlarda suçsuzluğunu kanıtlayan hiçbir şey yok.
Señoría, no hay nada que exculpe en esa grabación.
Ve bilmeni istiyorum ki hiçbir iyi niyet cezasız kalmaz.
Y quería hacerte saber que ninguna buena acción queda sin castigo.
Karşılığında sana verecek hiçbir şeyimiz yok.
No tenemos nada que darle a cambio.
Gideon'ı yenmek bize... eğer biraz umutlu olursak... hiçbir şeyin bu aileyi ayıramayacağını hatırlatıyor.
Vencer a Gideon nos recuerda que con un poco de esperanza... nada puede separar a esta familia.
Sana hiçbir şey borçlu değilim!
- ¡ No te debo nada!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]