English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ I ] / Iyi dinle

Iyi dinle traduction Espagnol

3,328 traduction parallèle
Beni iyi dinle arkadaşım.
Escúcheme muy cuidadosamente, amigo mío.
Beni iyi dinle.
Te diré algo.
Beni iyi dinle.
Pero me temo que estás equivocado.
Pekala, beni iyi dinle.
Vale, escucha con atención.
Beni iyi dinle, Hoyt.
Qué dios me ayude, Hoyt.
Beni iyi dinle, evlat.
Bueno, déjame decirte algo, muchacho.
Şimdi beni iyi dinle!
Ahora ud. va a escucharme!
Ve iyi dinle, çünkü sana bunu bir daha söyleyebilip söyleyemeyeceğimi bilmiyorum, tamam mı?
Escucha bien, porque no sé si te las pueda volver a decir.
- Beni iyi dinle.
- Escúchame.
Tamam, iyi dinle.
Escucha esto :
Hayır. Gayet kendimdeyim, sen kulağını aç ve beni iyi dinle.
No, estoy en control, y usted va a escuchar a mí.
Beni iyi dinle, Safinaz!
Escúchame, Olivia.
Celestine, iyi dinle.
Celestine, escúcheme bien :
Beni iyi dinle Luke, yıldırım gibi gidersen şimşek gibi çakılırsın.
¿ Sabes algo, Luke? Si conduces como un rayo vas a chocar como un trueno.
Seninle konuşurken beni iyi dinle çünkü sen doğmadan önce neler yaptığımı bilmen çok önemli.
Escucha bien mientras te cuento mi historia... porque es my importante que comprendas la vida de tu mamá... antes de que salieras de mi vientre.
Beni iyi dinle çünkü...
Te lo juro, más te vale escucharme...
Pekala, iyi dinle.
Muy bien. Ahora, escuchen.
Beni iyi dinle orospu çocuğu.
Escúchame, cabrón.
Beni iyi dinle.
Escúchame.
Dolph, beni iyi dinle.
Dolph, pon mucha atención.
Şimdi beni iyi dinle...
Escúchame bien... esto...
Larry, beni iyi dinle.
Larry, lo que necesitas esta aquí.
Nico, beni çok iyi dinle.
Nico, escúchame con atención.
- Beni iyi dinle. Bunu halledeceksin.
Resolverás esto.
Şimdi, beni dinlemeni istiyorum, iyi dinle beni
Quiero que me escuches. Y escucha bien.
Beni iyi dinle Charles.
Escúchame, Charles.
Şimdi sana söyleyeceklerimi iyi dinle.
Ahora, escucha lo que tengo que decir.
Beni iyi dinle olur mu?
Bueno escucha, escúchame.
Şimdi beni iyi dinle.
Ahora escúchame.
Dinle, bak, bu seferki çok iyi.
Escucha, mira, sé bien de ésto.
Belki olabilir. İyi dinle şimdi beni.
Dado que hablamos de fantasías, escuche lo que digo :
Dinle, bunun daha iyi bir yolu olmalı!
¡ Tiene que haber otra manera!
Dinle, iyi bir dostumla tanışmanı istiyorum.
Quiero presentarte a un buen amigo.
- İyi dinle.
Detente.
Dinle, şu karta iyi bak.
Cuide ese gafete.
Dinle, kendini gerçekten iyi hissedeceğin bir yer biliyorum.
Mira, sé de un sitio donde seguro que te sentirás mejor.
Güzel.Dinle... çok iyi iş yaptığınızı duydum
Escucha. Estoy aqui porque ustedes hacen un excelente trabajo, ¿ verdad?
10 yılımı yaşlı şişman sarhoşlara ve berduş, yetersiz denyolara bacaklarımı ayırarak harcadım. Dinle, Danny. ... ama her seferinde daha iyi bir şeyi hâyâl ediyordum.
Danny, me pasé los últimos 10 años de mi vida... abriendo las piernas a viejos borrachos, a malditos miserables y perdedores pero todo este tiempo soñaba con algo mejor.
İyi dinle. Beni anladın mı?
Escúchame bien. ¿ Me escuchas?
Dinle. Eğer tavsiyeye ihtiyacın olursa... Olur demiyorum ama eğer olursa, o tarz çocukları iyi bilirim, tamam mı?
Escuche... si necesita algún consejo... y no digo que le haga falta... pero si se lo hiciera, digamos que conozco a muchos chicos como este, ¿ vale?
Dinle, Foley... Senin ölü olduğunu sanması daha iyi.
Mira, Foley, para ella es mejor que estés muerto.
Dinle, sadece iyi şeyleri görmelisin.
Escucha, tienes que ver las cosas buenas.
Dinle, Dün gece hayatımın en iyi gecesiydi.
Escucha, anoche fue la mejor noche de mi vida.
Dinle beni, onlar senin en iyi...
Son tus más fieles...
- Tamam, dinle, dinle, dinle. İyi bi iş teklifi aldım burdan.
Me han ofrecido un trabajo aquí, uno bueno.
Beni dinle... 210.000 doların şu anda sana iyi bir miktar olarak göründüğünü biliyorum.
Escúchame : Sé que 210.000 dólares ahora te parece mucho dinero.
İyi, sadece uyduların olduğunu söylüyorum. Dinle, tamam mı?
Bien, yo sólo digo que hay satélites.
İyi dinle, ben okuldayım.
- Escucha atentamente. Estoy en la escuela.
Bak, dinle, daha önce bir şey demedim çünkü iyi bir dost olmak istedim ve yargılamak İstemedim ama şimdi sana bombayı patlatacağım. Sakın ayağa kalkayım deme.
No dije nada antes porque soy buen amigo y no quiero ser sentencioso pero te diré algo fuerte así que me alegra que estés sentada.
Ve biliyor musun seninkisi çok daha iyi. Jack, dinle.
Jack, escucha.
Tamam'iyi adam', dinle profesöre yakın olmak zorundasın.
"Tipo decente", bien, escucha. Tendrás que acercarte al profesor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]