English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ I ] / Işine bak

Işine bak traduction Espagnol

2,051 traduction parallèle
Kendi işine bak!
¡ Métete en tus asuntos!
Bunu DNA'ya götür. Kendi işine bak, benimkini de bozma.
Toma esta muestra de ADN y haz tu trabajo en lugar de meterte en el mío.
Kendi işine bak, Marshall.
Saca la cabeza de tu trasero, Marshall.
- Sen kendi işine bak, evlat.
- Cuídate, muchacho.
Kendi işine bak sen.
Métete en tus propios asuntos.
- Kendi işine bak. Başka sorun var mı?
Me importa una mierda. ¿ Alguna otra pregunta?
Kendi işine bak artık.
Consigue una vida.
Kuzenimin yeni işine bakın.
Mirad al nuevo recluta de mis primos.
Neden kendi işine bak mıyorsun?
¿ Por qué no te metes en tus propios asuntos?
- Jacob, sen de dön önüne, işine bak.
Suficiente! Date vuelta, Jacob.
- Kendi işine bak, aptal yahudi.
- Preocúpate de tus propios asuntos, judía estúpida!
Hank, kapa çeneni, tamam mı? Kendi işine bak sen.
Ocúpate de tus asuntos.
Sen de işine bak güzelim.
Continúa muchacho.
Sen kendi işine bak, Pink!
¡ No te metas, Pink!
Forge, işine bak.
Forge sube.
Sen kendi işine bak.
Ocúpate de tus asuntos.
- Sen kendi işine bak.
- No se meta.
Sen işine bak!
¡ Sólo ve a vender tus cosas!
Hey yaşlı adam, biraz da işine bak.
Oye viejo, los negocios a veces van bien...
Herkes kendi işine bakıyor.
Cada uno a lo suyo.
- Sen de işine bak!
- ¡ Y tú, ponte a trabajar!
- Sen kendi işine bak.
- Oye! - No te metas.
Git ve işine bak..
Funcionan mejor en el Ayuntamiento como yo!
Sen kendi işine bak Otis.
No te metas, Otis.
Para nerede? - Kadın, sen işine bak, tamam mı!
Mujer, ocúpate de tus asuntos, ¿ de acuerdo?
Beni tanımıyorsun işine bak
No me conoces Metete en tus asuntos
Stewart. Sen kendi işine bak.
Stewart, ocúpate de tus asuntos.
Konuşma da işine bak!
No hables, ¡ trabaja!
Kendi işine bak gibi bir şey mi?
¿ Metete en tu vida? ¡ Exáctamente!
Kaptan Perez, sen kendi işine bak.
Capitan Perez, mantenga sus ojos en el negocio.
Sen işine bak. Benim iyice tepem attı.
Que vaya sola, me pone furioso.
- Bir şey yok, işine bak.
- Todo bien, puedes ir.
Sen işine bak, sorun yok
Tómate tu tiempo, todo está bien
Bak şu feleğin işine?
¿ Pero qué demonios?
Sen işine bak.
Ve a hacer lo tuyo.
İşine bak, Ray.
Céntrate, Ray.
İşine bak!
Céntrate.
- Sen kendi işine bak.
¿ Quién es el?
- İşine bak sen! Git buradan!
Niña mía, no te arruines la vida.
İşine bak, önden buyur.
Ve adelante. Tu primero.
- İşine bak!
- ¡ Continua!
Sen kendi işine bak!
¡ No es de tu incumbencia!
Yoksa herkes kendi işine mi bakıyor?
¿ O están cada uno a lo suyo?
Belediye işine bir bak. Burada çalışabilirsin.
Son conocidos en el Ayuntamiento, ¿ Haces puede obtener un servicio de...
İşine bak.
Sigue.
İşine bak.
Nada más sigue.
Sen işine bak.
Ve tú.
- İşine bak, teğmen.
- Adelante, teniente.
- İşine bak.
- ¡ Que te den!
- Kendi işine bak.
Métete en tus propios asuntos
Bak ne diyeceğim, işine dön dahi asker.
Ponte a trabajar, soldado genial.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]