Karar verilmiştir traduction Espagnol
304 traduction parallèle
Mevz-u bahis kanun maddesi uyarınca sanık Andre Joquin'in Paris'te halka açık bir yerde idamına karar verilmiştir.
En virtud de los artículos leídos por el presidente, se condena a André Etienne Joguin a la pena de muerte. La ejecución se llevará a cabo en una plaza pública de París, designada por las autoridades administrativas.
O zaman karar verilmiştir.
Entonces está resuelto.
Bir yıl hapis ve 3000 frank para cezasına karar verilmiştir.
Se lo sentencia a un año de prisión y a una multa de 3.000 francos.
Artırım hakkındaki tasarının önemi düşünülerek oybirliğiyle... maddeler hakkında beş dakikadan fazla konuşulmamasına karar verilmiştir.
Dada la urgencia de la ley de déficit hay acuerdo unánime en que ningún senador hablará durante más de 5 minutos.
Güzel. O zaman karar verilmiştir.
Bien, entonces está decidido.
Siz karar verirseniz, karar verilmiştir.
Si tú dices que sí, nadie podrá oponerse.
İntihar varsayımına ters düşen başka bir şey olmadığı için... bu soruşturmada merhumun kendisini öldürdüğüne karar verilmiştir.
Ya que no hay nada que descarte la presunción de suicidio, la investigación declara que el difunto causó su propia muerte.
Karar verilmiştir.
Eso lo decide.
Sanığın ordudan atılmasına ve her türlü ödeme hakkının elinden alınmasına,.. ... ayrıca bir yıl boyunca Leavenworth Hapishanesi'nde ağır hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir.
UU sin recibir pago o extra alguno y que realizará trabajos forzados en el Batallón de Leavenworth durante un año ".
Karar verilmiştir. Gidemem. İşlerim var.
No puedo, tengo trabajo que hacer.
Vivarlı Rodrigo Diaz'ın, krallığın yüksek şahsiyetine küfrettiğine ve ömür boyu sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.
A partir de hoy, dentro de nueve días deberá abandonar el reino solo y sin escolta.
Karar verilmiştir, o zaman.
Bueno, vale.
Ben çalışacağım, karar verilmiştir!
¡ Me pongo a trabajar! ¡ Está decidido!
- O zaman karar verilmiştir.
- Entonces se acabó.
Köylüler tarafından ortaklaşa kullanılmakta olan suyun duruşma sonuna kadar gene ortaklaşa olarak kullanılmasına mahkememizce ihtiyat tedbiri olarak karar verilmiştir.
El tribunal ha decidido que el agua es un recurso comunal y puede ser usado como tal hasta que el caso concluya.
Tahkikat sonucunda dava mevzusunun Osman Kocabaş'ın tapulu arazisi dâhilinde çıktığı anlaşıldığından önce onun tasarrufu altına verilmesine karar verilmiştir.
Nuestra investigación demuestra que el manantial está en tierra de Osman K. Por eso, él ha reclamado el agua.
Thomas Becket, Canterbury eski başpiskoposu, tanrı ve onun kilisesi için şehit olan Thomas Becket, bundan böyle onurlandırılmış, ve bu krallıkta, kendisine bir aziz olarak dua edilmesine karar verilmiştir.
Thomas Becket, anterior Arzobispo de Canterbury, y mártir por la causa de Dios y de su iglesia... de ahora en adelante, será honrado... y venerado en este reino... como santo.
O zaman karar verilmiştir.
Entonces está decidido.
Ceza Kanununun 265. maddesinin 12. fıkrası uyarınca Sanığın tutuklanmasına ve 3 gün hapis cezasına karar verilmiştir.
De acuerdo al artículo 265 / 1 / 36 del parágrafo 12 de la Ley Criminal, el acusado Henry Beranek es sentenciado a tres días de prisión.
Bu sebepten, Amerika ve Japonya arasında karşılıklı işbirliğine ve Güvenlik Antlaşması'nın sonuçlandırılmasına karar verilmiştir. ... toplananlar 400'ü geçti ve ilerlemeye devam ediyorlar.
Por lo tanto presentamos esta moción para que se derogue el tratado de mutua cooperación y seguridad entre Estados Unidos y Japón... pasa la marca de los 400 y se dirige hacia la meta.
Bu yüzden sanığın idam edilmesine karar verilmiştir.
Por lo tanto lo condenamos a morir en la horca.
Zira giyotin bile bu şeytani suçların cezasını ödetmeye yetmeyecektir. Kolları ve bacakları gövdeden ayrılmak suretiyle idamına karar verilmiştir!
En consecuencia, la Corte ha resuelto lo siguiente :
Yargılanmaya ehil olduğunuza karar verilene kadar eyalet akıl hastanesine teslim edilmenize karar verilmiştir.
La ley prevé el internamiento en una institución del Estado para determinar si puede o no comparecer a juicio.
Karar verilmiştir.
Que conste en el sumario.
Dar ağacına asılarak ölüme terk edilmene karar verilmiştir.
Lo condenamos a la pena de muerte, por la horca.
Karar verilmiştir.
Veredicto.
Beyler, o halde karar verilmiştir.
Caballeros, eso es todo.
Bundan dolayı, imparatorluk hukukunun merkezi işletim düzeninin büyük makineleri.. .. olarak karar verilmiştir. Akton, Vega'nın dokuzuncusunda..
Por consiguiente, las grandes máquinas del Sistema Central Operativo... de la Justicia Imperial, lo condenan, Akton de Vega 9, a 220 años de trabajos forzados en la cárcel planetaria de Sekhon 3.
Oybirliği ile karar verilmiştir ki daha fazla alınacak tedbir kalmamıştır.
El comité unánimemente acordó que ninguna acción sea tomada ahora.
"eğitim ocağına döndürülmesine karar verilmiştir."
"en un campo de entrenamiento para nuestros jóvenes atletas."
- Karar verilmiştir.
- Ya está decidido.
Karar verilmiştir, Mohammed'e Büyük İnsan gidecek.?
Estamos de acuerdo en que la montaña debe ir a Mahoma.
Karar verilmiştir. Evlilik derhal gerçekleştirilecektir. Şuracıkta, bu gece, saat geceyarısını çaldığında!
Yo tomo las decisiones, la boda tendrá lugar aquí está noche al dar las doce campanadas de la media noche.
Hayatım, zaten karar verilmiştir.
No cariño, ya está decidido.
12 Haziran 1989 ile 13 Haziran 1900 tarihli yasalarda da olduğu gibi 31 Aralık 1842 tarihli yasanın 2. bendi ve 1 Kasım 1867 tarihli serbest dolaşıma ilişkin yasanın 3. bendine uygun olarak, Berlin bölgesini takiben Charlottenburg, Neukölln, Schöneberg, Wilmersdorf, Lichtenberg ve Stralau'nun yanı sıra Friedenau İdari Bölgesi, Schmargendorf, Tempelhof, Britz, Treptow, Reinickendorf, Weissensee, Pankow ve Tegel'den sınır dışı edilmenize karar verilmiştir.
Según la cláusula 2 de la ley del 31 de diciembre de 1842 y la cláusula 3 de la ley de libertad de movimiento del 1 de noviembre de 1867... así como las leyes del 12 de junio de 1889 y del 13 de junio de 1900... se decreta su expulsión de los siguientes distritos de Berlín :
Tanımlı bölgeler içerisinde bulunmanıza ya da 30 Temmuz 1883 tarihli Genel Devlet Yönetimi Yasasının 132. bendinin 2. paragrafına uygun olarak belirtilen süre bittikten sonra geri dönmenize ve buna istinaden toplam 100 marklık cezaya çarptırılmanıza, bu miktarın ödenememesi halinde ise 10 günlük hapis cezasına çarptırılmanıza karar verilmiştir.
Si se lo encuentra dentro de dicha área o vuelve tras el periodo señalado... de acuerdo a la cláusula 132 párrafo 2 de la ley de Estado General... del 30 de julio de 1883... será multado con una cantidad inicial de 100 marcos. Si no puede abonar dicha suma será condenado a diez días de prisión.
- Karar verilmiştir.
- Ya lo he decidido,
Michael Blomberg'in mahkûmiyetinin devamına karar verilmiştir.
La condena de Michael Blomberg se ratifica.
" Charles I. Wilson'un duruşma gününe kadar McLaren Devlet Hastanesi'nde müşahade altında tutulmasına karar verilmiştir.
" Charles I. Wilson ha sido internado en el Hospital McLarren hasta que un equipo médico le considere apto para ocupar su puesto en la sociedad.
Yvon Targe lehine hafifletici sebeplerin olduğuna karar verilmiştir.
A la cuestión de las circunstancias atenuantes, la respuesta ha sido afirmativa.
Karar verilmiştir.
La decisión está tomada.
Karar verilmiştir.
Ya lo decidimos.
Belki de sizin için karar verilmiştir.
Tal vez esto sea decidido por ti.
" verilmiştir karar vermeniz için.
" para tomar una decisión.
Karar verilmiştir.
Pero no se lo digas a Lina.
Bugünden itibaren dokuz gün içinde yanına hiçbir silahlı birlik almadan, yalnız olarak krallığı terketmesine karar verilmiştir.
Todas sus propiedades, bienes, tierras y privilegios quedan confiscados por la corona.
Karar verilmiştir.
Lo arreglaremos.
Kararını verdiysen verilmiştir zaten... - İyilikte ve kötülükte- - - Sus artık.
Una vez que te decides, estás decidida, para bien o para mal en la riqueza o en la pobreza.
Karar verilmiştir.
Se decide por tanto que la Srta. Eunice
- Suç kararı verilmiştir...
Bueno, ya se entregó la acusación.
Kararım verilmiştir.
Mi decisión es firme.