Kararım kesin traduction Espagnol
157 traduction parallèle
Kararım kesin.
Y se acabó.
Kararım kesin. Ticarete atılacağım, lordum. Bir restoran.
Voy a abrir un restaurante, Milord.
Kararım kesin.
Ya lo he decidido.
- Kararım kesin.
¡ Estoy decidido!
Kararım kesin. O yüzden, yumuşak laflarınla kararımı değiştirmeye çalışma.
He tomado una decisión y no intentes disuadirme con tus sensiblerías.
- Kararım kesin.
- Ya lo sé.
Benim kararım kesin. Ya senin?
Ya he tomado mi decisión, ¿ y tú?
Korkarım kararım kesin.
No cambiaré de opinión.
O geceden sonra 18. yaş günüm hariç her şeyi kutlamaya karar verdim... Kararım kesin.
Después de los sucesos de esa noche cuando todo se celebró excepto mi 18º cumpleaños... tomé una decisión.
Kararım kesin.
Mi decision esta tomada.
Biletini aldın mı? Henüz almadım, ama kararım kesin.
Aún no, pero estoy decidida.
Kararım kesin.
No voy a cambiar mi decisión.
kararım kesin.
Y además, oiga, mi decisión es irrevocable.
Kararım kesin. Birkaç güne ihtiyacım yok.
Yo no necesito un par de días.
Üzgünüm Geordi, kararım kesin.
Lo siento. Ya está decidido.
Kararım kesin.
No lo entiendo.
Kararım kesin.
Mi decisión es definitiva.
Hayır baba. Kararım kesin.
No, la decisión está tomada.
Beni durdurabileceğini sanmıyorsun, değil mi, hem de kesin kararımı verdikten sonra?
¿ No creerás que me detendrás, o sí, ahora que me decidí?
Hakkınızda kesin karar verilmeden önce söylemek istediğiniz bir şey var mı?
¿ Tiene algo que decir antes de que sea pronunciada la sentencia?
Otoku hakkında kararım kesin.
No entiendo por qué tiene que prohibirme que la vea.
Bütün gün bekleyebiliriz Sully, ama anlamalısın... biz de kararımızı verdik ve kesin.
Tenemos todo el día. También nosotros estamos decididos.
Hayır, ama kesin kararımı verdim.
No, pero he decidido.
Kararımı kesin olarak verdim ;
Mi decisión está tomada.
Sayın yargıç, jürinin saygıdeğer üyeleri, kapanış konuşmamı kısa tutacağım. Çünkü savcılığın Leonard Vole aleyhine kesin bir cinayet savunması yaptığına inanıyorum. Bu yüzden "suçlu" kararı mümkün olan tek sonuç olacak.
Su Señoría, miembros del jurado seré breve en mi argumentación porque creo que la fiscalía ha probado con tanta evidencia la culpabilidad del acusado, Leonard Vole que la única conclusión posible es un veredicto de culpable.
Evet efendim, kesin kararım, zamanımı huzur içinde geçireceğim uygun birini bulmak.
Sí, señor. He decidido que es hora de echar raíces. Ten paciencia.
Ama şu kesin ki, karar vermelerin de sizin de yardımınız oldu.
Su ejemplo es por lo que estan aquí. ¡ Ésa es la verdadera razón!
Sonunda kesin kararımı verdim.
¿ Qué dices?
Kararımız kesin. Konu kapanmıştır.
Tome nuestra decisión como definitiva.
Bunun son kez olması yönünde kesin kararımı vermiştim.
Decidí que sería la última.
- Kararımız kesin.
La decisión se ha tomado.
- Eve dönüyoruz. Kararımız kesin.
¡ y pronto!
O 100 ryo ile hayatımın en kesin kararını verdim.
Fue con esos cien ryo con los que tomé la decisión más firme de mi vida.
Size bunlar hakkında hiç bir zaman kesin kararımı söylemedim... ve siz, işi aldığınıza inansanız da... şey, sizin seçilebilecek bir aday olduğunuzu... kaale bile almadım.
Nunca le di una respuesta final sobre este asunto y en cuanto a que le hicimos creer que el trabajo era suyo pues yo nunca consideré que usted reuniera las minimas condiciones exigidas.
Alfa'yı kesin olarak terk edeceğimiz zaman, bu bizim kararımız, bizim seçimimiz olacak.
Víctor, cuando abandonemos Alfa por última vez será nuestra decisión, nuestra elección.
Ben hala kesin kararımı vermedim.
No estoy muy segura.
Yine de kararımız kesin, Gurur duyuyoruz.
Lo que decidimos, nos hace enorgullecer.
- Tabii ki kararımız kesin.
- Seguro que estamos seguros,
- Kesin kararım bu.
No me gusta.
Her neyse... Bu, Sumner Welles tişi sonuçlanmadı, Pug, ama kararımız kesin. elimizden geleni yaptık.
sin embargo... esa cosa de Sumner Welles produjo nada, pug, pero nuestra conciencia está limpia.
Tüm sorumlulukları ve devlet işlerinin yükünü ihtiyar sırtımızdan atmak, sürünerek ölüme yaklaşırken bunları genç omuzlara bırakmak kesin kararımızdır.
Y que es nuestra firme resolución desembarazar a nuestra vejez de todos nuestros cuidados y negocios, confiándolos a fuerzas más jóvenes mientras nosotros, ya sin carga, nos arrastraremos hacia la muerte.
Ne yazık ki kararımız kesin.
Por desgracia, nuestra decisión es firme.
Kararım kesin!
Eso es todo.
Yarın... kesin kararımızı öğreneceksiniz.
Mañana conoceréis totalmente nuestra razón.
- Bu kesin karar mı?
- ¿ Es definitivo?
Zaman geriye gittiği anda kesin olarak nerede olacağımıza ve ne yapacağımıza karar vermeliyiz.
Tendremos que decidir con precisión qué hacer en cuanto el tiempo retroceda.
Kararımız kesin olacak 2 ye bir.
Nuestra decisión será definitiva y por mayoría de voto.
Kararımız kesin, eski sınıfını terkettiğinde sana verilmiş olan herşeyi iade edeceksin.
Queremos estar seguros de que cuando termines el colegio llevarás contigo, en tu vida, todo lo que se te ha enseñado.
- Kararım kesin.
- Ya está hecho.
Kesin mi? Son kararımı vermeden önce, iş yerimdeki olanaklarımı bilmeliyim.
Antes de tomar la decisión final, quiero saber qué opciones tengo aquí.
Korkarım kararı kesin.
- Ya ha tomado una decisión.
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesinlikle var 22
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle hayır 440
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle doğru 100
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle hayır 440
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle doğru 100
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36