English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kesin olarak

Kesin olarak traduction Espagnol

2,338 traduction parallèle
Ona bu hatadan bahsedersem ilişkimizi kesin olarak gömmüş olacağım.
Si le cuento este error, Voy a enterrar nuestra relación para siempre.
... bütün ekiplerin iyi organize olmalarının kesin olarak sağlanması ve her ekibin kontrol edilmesiydi.
Y fuimos los responsables de asegurarnos de organizar las pistas y seguir cada pista.
Kesin olarak rahatsız edilmek istemediğini söyledi.
definitivamente no quiere ser molestado.
Öldüğümü kesin olarak görmek için mi yoksa ölmezsem para istemek için miydi?
Fue para asegurarse de verme morir o para pedir dinero si no lo hago?
Onu her zaman merdivenlerin yukarısında kasten duraksarken görürdüm bitmez tükenmez kıyafetlerinden birinde, tercihen beyaz sonra inmeye başlar, bütün ışıltısını koruyarak ta ki kesin olarak dördüncü basamakta ışık bütün vücudunda içinden çıkıncaya dek.
La veo siempre dudando deliberadamente en lo alto de la escalera, con su incansable guardarropa, preferentemente blanco, para luego descender, radiante, hasta precisamente el cuarto escalón donde la luz estalla desde adentro a su alrededor.
Sabahtan beri Mercedesi arıyoruz şef,.. ... size kesin olarak söyleyebileceğim tek şey, nerede olmadığı. Ama ben,..
Bueno, hemos estado buscando el Mercedes toda la mañana, Jefa, y lo único que puedo decirle seguro es dónde no está.
- Çok şeyi kesin olarak bilemiyoruz.
Por ahora, no sabemos nada con seguridad.
Ve bunu yapacaksam senin de kesin olarak benim gibi hissettiğini bilmem gerek.
Y si voy a defender eso debo saber con seguridad que sientes lo que yo.
Olmadığından kesin olarak emin değilsin tabi.
Bueno, no tienes certeza de que no lo tenga.
Aradığınız yanıtlara kesin olarak ulaşmanın verdiği doygunluk hissi gibisi yoktur.
No hay mayor satisfacción que ese momento Cuando finalmente consigues las respuestas que estabas buscando.
Bu da hedefin evine girme zamanınızın ancak evinden kesin olarak uzaklaşacağını bildiğiniz zamanla çakışmasını zorunlu kılar. Örneğin sizinle buluştuğu anda.
Por eso es mejor programar la entrada para cuando sepas que tu objetivo estará fuera de casa por un tiempo... idealmente, en reunión contigo.
Bir dakika sonra kesin olarak anlarız.
Lo sabremos con certeza en unos minutos.
Hasta olmadığından kesin olarak eminsin değil mi?
¿ Estás seguro de que no necesita atención médica?
Size güvenle, su götürmez bir şekilde kesin olarak diyebilirim ki şehir konseyi, bunu yapan vahşiyi ele geçirmek için gerekli olan ne kaynak varsa, sağlayacaktır.
Puedo decírte confidencialmente, inequívocamente y definitivamente, que el consejo de la ciudad proveerá cualquier recurso necesario para capturar al animal que hizo esto.
Bunu kesin olarak bilmiyorsun, Ronin.
No lo sabes, Ronin. No estás seguro.
"Ama kesin olarak bildiğim bir şey varsa, o da, güneşin ta içinde geçirdiğimiz zaman saf ve lanet olası güzel bir abideydi."
Pero hay algo que sé seguro. Nuestro tiempo bajo el sol ha sido algo de una absoluta puta belleza.
Yani, kesin olarak hapis yatacağım.
Esto significa, definitivamente, que iré a prisión.
ve mandi'de geçmedi asla insaflı olmayacaktı kesin olarak bitiş zamanıydı artık
Y Mandi tampoco. No tendría pelos en la lengua. Debilidad de la perdedora Dislexia Eczema Alergia
Kesin olarak ölçmem için kromatograf denen bir alete ihtiyacım var gerçi ama... O aradaki % 3'lük fark, çok büyük bir fark gibi gözükmeyebilir, ama öyle.
Necesitaría un instrumento llamado cromatógrafo de gases para asegurarlo, pero... ese último 3 %, puede no parecer mucho, pero lo es.
Şu anki parti artık kesin olarak mahvoldu.
Este lote actual seguramente está arruinado ya.
Kesin olarak söyleyemem.
No puedo decirlo con seguridad.
Fırındaki soygunla ilgili ifadesine ekleyecek hiçbir şeyi yok. Oda kesin olarak temizlenmedikçe içeri girmeyeceğim.
No tenía nada que añadir a su declaración sobre el robo de la panadería, y no voy a regresar allí a menos que sea absolutamente fumigado.
Aksanı varmış. Çok az konuştuğundan kesin olarak söyleyemeseler de...
Apenas hablaba, y nadie más podría confirmarlo, pero...
Kesin olarak şunu diyebilirim.
Oye, te diré una cosa.
Kesin olarak konuşamam ama kırmayı çok isterdim.
No puedo asegurarlo, pero me gustaría descifrarlo.
Kesin olarak bir yaşam tarzımız yok, bebeğim.
- No tenemos un "estilo de vida".
Kesin olarak yapmalısınız!
¡ Entonces seguramente debería hacerlo!
Şimdilik kesin olarak bilmiyoruz.
Absolutamente. Llevamos 10 años con este proyecto.
Paris'e kesin olarak yerleşiyorum.
Y estoy volviendo definitivamente a París.
onların tam yerini kesin olarak belirlemek.
Una vez que tengamos cobertura, sabremos su posición exacta.
Ben, Nick'lerdeydi. Onu da almış olabileceklerini düşündük ama kesin olarak bilmiyoruz.
Y Ben estaba en casa de Nick, y creemos que lo han cogido.
Artık seneye kesin olarak biraları çekip hapları atıp Illini'de oynayabileceğim.
El año que viene seré un Fighting Illini borracho y pastillero.
kesin olarak belirttiniz.
Eso es ciertamente una razón.
Belki fikrini değiştirmek ister diye, davadan önce onu görmek için Starbuck'la uzlaşmaya çalıştık ama kesin olarak reddetti.
Intentamos de todas formas encontrar a Starbuck antes de interponer esta demanda porque queríamos ver si quería cambiar su posición y hemos recibido como respuesta un no categórico...
Evet, kesin olarak boş olduğunu söyledi evin.
No, él dijo que tenia la casa libre.
Kesin olarak bildiğimiz iki kayıp ve kimliği belirsiz bir kadın var.
Dos mujeres desaparecidas cuya identidad conocemos - y una desconocida.
Kesin olarak ilişkimizi bitirmek için.
Para terminar estas movidas, una y no más.
Onlar kapımın önünde beklerlerken... kesin olarak, "Gitmiyorum!" dedi.
SAIDY : En un momento, mientras estuvo en casa... Soltó, "Se acabó, no voy."
Bunu tabii ki kesin olarak bilemeyiz.
Bueno, naturalmente... nunca podemos estar seguros.
Büyük bir üzüntüyle belirtmeliyim, ancak varılan kesin karar sonuç olarak bu görevde terk edilmiş olmamdır.
Es con gran tristeza pero con determinación, que finalmente debo dejar este cargo.
Ve en kötüsü, plaklar ve kalp bypass ameliyatlarını ele alırsak, gerçek şu ki acil durumlarda hayat kurtardıkları kesin, ama isteğe bağlı olarak yapıldıklarında bu işlemler yeni bir kalp krizinden korumuyor.
El tema sobre el que nadie quiere hablar... cuando hablamos de operaciones de baipás y stents... es el hecho irrefutable... de que en casos de emergencia estos procedimientos claramente salvan vidas, pero realizados de forma opcional... estos procedimientos no protegen de nuevos ataques al corazón.
- Kesin canlı olarak çok iyilerdir.
- Han de ser increíbles en vivo.
Seni bir ortak olarak görmüyor Tess. Bir kadın olarak da görmediği kesin.
Él no te aprecia como compañera, Tess, y de ninguna manera como mujer.
Kesin olarak bildiğim bir şey var.
Una cosa es segura :
Evet, kesin general biliyor. Hedong yemeği güçlü tatlar barındırır, benim içkime uygun olarak
Sí, en general saber con seguridad alimentos Hedong tiene sabores fuertes, convenientes con mi licor
Tam olarak ne kadar bilmiyorum ama 6 haneli olduğu kesin.
No sé a cuánto exactamente, pero más de seis cifras.
Sonuç olarak, oyun oynamayı kesin.
Resumiendo, dejen de molestar.
Kesin olarak bilemeyiz.
No hay forma de saberlo con seguridad.
Bu olayı bitirmek için kesin emirlerim var o yüzden tam olarak bunu yapacağız.
Estoy bajo órdenes estrictas de cerrar esto, así que eso es exactamente lo que vamos a hacer.
Sübyancılara özgü her ne kadar kesin olmasa da bir kalıp olarak nitelendirilen ve sonuç çıkarmamıza yarayabilecek olan yaygın bir patoloji vardır.
Veréis, hay una patología común a los pedófilos que, aunque no es absoluta, sirve para establecer un patrón a partir del cual sacar conclusiones.
Her iki taraf da kararın ayrıntılarını yazılı olarak alıp okuyabilecekler ; buna göre Starbuck tamamen ve kesin surette gizliliğinden yararlanabilir.
Las partes recibirán un informe detallado por escrito en el que se puede leer que Starbuck... tiene completamente y sin equívoco derecho a su anonimato.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]