Kesinlikle değil traduction Espagnol
3,731 traduction parallèle
Nezaket ile adaletin bir yeri ve zamanı olabilir ama bu kesinlikle değil.
Quizá haya un momento y un lugar para la generosidad y la justicia pero sin duda no aquí ni ahora.
Kesinlikle değil.
Definitivamente no.
- O kesinlikle değil.
- Definitivamente eso no.
Kesinlikle değil.
No realmente.
- Kesinlikle değil.
- No, no del todo.
Kesinlikle değil- - Millet, lütfen sakin olun.
Todo el mundo, por favor, relajaos.
Kesinlikle çatıda değil.
No es sin duda en el techo.
Ben ile önümüzdeki hafta evleniyoruz, ve "ıslah evi" kesinlikle hayallerimin yeri değil.
Ben y yo nos casaremos la semana próxima y la prisión no es el lugar que soñaba.
O zaman bu çay daveti kesinlikle sosyalleşmek için olanından değil mi?
Así que esta invitación a un té ¿ no era estrictamente social?
Ama bu kesinlikle ondan değil.
Bueno, eso no es lo que es esto.
Kesinlikle sorun değil.
Está totalmente bien.
Bu onu kesinlikle bir şüpheli yapar, değil mi?
Bueno, eso le convierte en sospechoso, ¿ verdad?
Bu kesinlikle doğru değil.
Eso es absolutamente falso.
Chen köyü kesinlikle isyancılar köyü değil.
La aldea Chen no es precisamente la casa de los rebeldes
Bu... kesinlikle benim niyetim değil.
Esa... Esa jamás fue mi intención.
Howard kesinlikle aşkı ilk bulan değil.
Ciertamente no que sería el primero que encontraría el amor.
Benim problemim değil Kesinlikle.
- No es mi problema. - Exacto.
Hayır, kesinlikle kaza değil.
No, definitivamente no fue un accidente.
Kesinlikle değil.
Dios, no.
Bu kızlar hakkında güçlü iddialarınız olduğunu biliyorum ama... Bu kesinlikle bizim işimiz değil.
Sé que se sienten seguras con respecto a esto, chicas, pero realmente no es nuestro lugar.
- Bu hiç mantıklı değil. - Kesinlikle.
- Eso no tiene sentido.
Akıllıca veya değil, ortada kesinlikle bir tasarı var.
Inteligente o no, definitivamente tienen que ser haberla diseñado.
Hey-hey-hey, değil mi? Kesinlikle eski püskü.
Definitivamente muy antiguo.
- Kesinlikle porno virüsünden değil.
Seguro que no fue un virus de porno. - Cállate.
Haklısın kesinlikle adamımız o değil. Evet, Kamekona.
No, él no es nuestro hombre.
ya da 2 tane? Kesinlikle 3 tane değil..
¿ O es con z?
Oliver'in telefonundaki 212 yerel olabilir. Ama telefon kulelerinin aldığı sinyal kesinlikle o değil.
El número de Manhattan del móvil de Oliver puede ser local, pero los repetidores dicen que la señal no estaba aquí.
- Benimle Amy hakkında konuşmak istemediğini biliyorum, ve kesinlikle anlıyorum, ama, aa, Hank, senin adamın değil, sanmıyorum.
- Sé que no quieres hablar conmigo sobre Amy, y lo entiendo completamente, pero, Hank, no es tu tipo, no lo creo.
Ve kesinlikle iyi falan değil Bay Ford.
Y no está bien, Sr. Ford.
Kesinlikle vardır, değil mi?
Es lo que piensas, ¿ no?
Anladığım kadarıyla Mancini'nin eli bu olayda kesinlikle temiz değil.
Bueno, por lo que a mí respecta, las manos de Mancini definitivamente no están limpias - en esto.
Bu kesinlikle sizin suçunuz değil.
En absoluto es su culpa.
Bu kesinlikle Melek yada bulut değil.
Definitivamente no es un ángel o una nube.
Hiç ziyaretçisi olmadığından kesinlikle eminsiniz, değil mi?
¿ Está absolutamente segura que no tuvo visitas?
Patronun kesinlikle şimşek gibi bir hızla yükseldi ve muhtemelen bunun bir kısmını sana borçlu, öyle değil mi Donna?
Él está teniendo indudablemente una carrera meteórica. Y probablemente le debe algo a usted, ¿ no es así, Donna?
- Neal Armstrong kesinlikle gerçek adım değil.
- Neal Armstrong. No es real.
Kesinlikle "sadece beyazlar" ligi falan değil.
No es una liga "solo para blancos".
Bu kesinlikle hiç hoş değil.
Pues, definitivamente no estuvo bien.
Bu kesinlikle Steve'in el yazısı değil.
Esa no es definitivamene su letra.
Kesinlikle çok yaklaşabilirsin ama bunu olayları yaşayanlarla sınırlı tutmak zorundasın. Direkt olarak ilgisi olup etkilenmiş olanlarla. Ayrıca olaylara direkt olarak tanık olan sadece iki kişi var ve biri burada değil.
Ciertamente puedes llegar muy cerca, pero tienes que limitarlo a aquellos que están involucrados en los eventos- - directamente involucrados y afectados- - y los testigos directos de los eventos son sólo dos, y uno ya no está.
Kesinlikle ilk kurbanı değil.
Definitivamente no es su primera víctima.
Tamam ne düşünüyorsunuz, kesinlikle bir hayalet işi değil mi?
Entonces, ¿ en qué pensamos...
- Âdil değil mi? - Kesinlikle öyle.
¿ No es más justo?
Pazartesi 16 : 00 değil mi? Kesinlikle.
Lunes a las 4 : 00, ¿ verdad?
- Kesinlikle bana göre değil.
Realmente no era mi modelo. Tampoco el mío.
Senin burada yaptigini degil, kesinlikle.
No lo que tú estás haciendo aquí, eso seguro.
Sadece bir meslektaş, kesinlikle arkadaşın değil.
Es sólo un colega, no precisamente un amigo.
Mavi kesinlikle senin rengin değil. Kahverengi ve gri tonlarını giymelisin.
El azul definitivamente no es tu color.
Şu an orada değil ama Bazevich kesinlikle oradaymış.
No está allí ahora, pero Bazevich... sin lugar a dudas estuvo allí.
Eh, turta değil ama kesinlikle insan etini seviyor.
Bueno, sabemos que no le gustan las pop tarts pero sin duda le va la carne humana.
Kesinlikle o değil.
Ni locos lo aceptarán de él.
kesinlikle değilim 23
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56