Kurallar böyle traduction Espagnol
566 traduction parallèle
Pekala, Matmazel. Kızma. Kurallar böyle.
No te ofendas que son las normas.
- Çok üzgünüm. Komiser ikinizi ayrı ayrı görmek istiyor, kurallar böyle.
Lo siento, pero el comisario desea verlos por separado.
- Hayır, kurallar böyle.
- No, es la ley.
- Kurallar böyle.
- Reglas de la compañía.
Maalesef kalıyorsunuz Bayan, kurallar böyle.
Me temo que sí. Son las reglas de la compañía.
Demek kurallar böyle!
¡ Las reglas de la compañía!
Kurallar böyle.
Es el reglamento.
Kurallar böyle, John.
Son las normas, John.
- Üzgünüm ama kurallar böyle.
- Lo siento, pero son las normas.
Kurallar böyle.
No puedo hacer nada por usted.
Kurallar böyle.
... así son las normas.
Kurallar böyle.
Esas son las reglas.
Kurallar böyle baylar. Şimdi de rotaya gelelim.
Ésas son las reglas, caballeros.
Kurallar böyle.
Ésas son las normas.
Kişileri istediği gibi transfer edebilir. Kurallar böyle.
Lo puede buscar en cien volúmenes de reglamentaciones, ¿ está bien?
Sanırım. Kurallar böyle.
Son las reglas.
Yazmayı bilmiyorsanız, işaretinizi koyun, kurallar böyle.
Si no sabe escribir, firme con una cruz. Normas.
Fräulein Raynor, kurallar böyle.
Fräulein Raynor, hay reglas.
Kurallar böyle canım.
Es la ley, querida.
Kame... Zor ama içmen lâzım, kurallar böyle!
Kame, sé que es duro para ti, pero debemos obedecer las leyes.
Kurallar böyle.
Reglas de la casa.
Kurallar böyle.
Normas de la casa.
Kurallar böyle. 10 saat de, 10 saniye de sürse fark etmez.
éstas son las reglas. Da igual que dure 10 horas ó 10 segundos.
Kurallar böyle.
Es el reglamento, ¿ sabe?
Kurallar böyle Bayan Bruce.
Las reglas, Sra. Bruce.
Kurallar böyle.
Eso es sólo las reglas.
Ne? Kurallar böyle. Sana bunu yaptırmasına izin verdin.
Comandante Adama, su presencia es requerida en el consejo, señor.
Ne? Kurallar böyle.
¿ Qué?
Kurallar böyle, ama şu durumda, iyi adamlar biziz.
Es parte de las reglas, pero en este caso, nosotros somos los buenos.
Böyle şarkı söylemek de kurallarınızdan biri mi?
¿ Los obligan sus reglas a cantar así?
- Çünkü kurallar böyle.
- ¿ Por qué no me dejaron desayunar?
Kurallar böyle.
Son las reglas.
Böyle bir uygulama kurallarımıza uymamaktadır.
Tal procedimiento contraviene nuestras leyes.
Yeni kurallarımız böyle.
Tenemos nuestros reglamentos.
- Kurallar mı böyle?
- Son las normas, ¿ no?
Emin olun, Don Julian gündüz sizi karşısında görünce hepinizi öldürecektir. Onun savaş kuralları böyle.
Créame, si don Julián los ve mañana ordenará que los maten.
Mesleğinin kurallarına ne kadarda bağlısın böyle.
Mira el candidato para los premios Christopher! ...
Kurallar böyle.
Yo me hago responsable.
Kilise kurallarına karşı gelip kocanın ölüsünü yaktırdığında böyle olacağını anlamıştım.
Supe que pasaría esto cuando desobedeciste las leyes católicas e incineraste a tu esposo.
Bundan böyle kuralları ben koyarım.
De ahora en adelante, yo llevaré los pantalones en la familia.
Ev kurallarını böyle kolay değiştiremezsin.
No puedes cambiar así las normas de la casa.
Şirket kuralları böyle.
Son las reglas.
Kurallar böyle.
Es la ley.
Pokeri böyle oynamak doğa kurallarına aykırı.
Es antinatural jugar al póker así.
- Bu evin kuralları böyle.
- Son las normas de la casa.
Mahkemenin böyle konularda kuralları var David. Ama...
Bueno, el juzgado tiene unas reglas sobre eso, David, pero...
- Hastane kuralları böyle.
- Son las normas del hospital.
Ona Bayonne Borç Ofisinin... bundan böyle teminat olarak mücevher kabul etmiyor dedim. Sebep olarak da, kuralların belirlediği limite geldiğimizi söyledim.
Le dije que el C.M. de Bayona no podía tomar más joyas en prenda, que habíamos llegado al límite fijado...
Yapma, nasıI yapayım, yani kuralları böyle çiğnemeye devam edersek buraya kameraman sokmama asla izin vermezler.
- Oye, no sé. Digo... Si seguimos rompiendo normas, no podré volver para un video.
- Oyunun kuralları böyle.
Son las reglas del juego.
Katoliklerin böyle şeylerle ilgili kuralları vardır herhalde.
Y supongo que los Católicos tienen reglas para esta clase de cosas.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle şeyler 30