Mutlu traduction Espagnol
65,972 traduction parallèle
Robin'in mutlu, hoplak müziği çalıyor.
Está sonando "Robin es feliz". Música pop.
Anne baba ve stüdyo yöneticilerini mutlu eden türden müzikler.
Es la música con el que un padre o alguien de la industria se sentiría cómodo.
Bu benim mutlu olduğum.
Ese soy yo feliz.
Rand Enterprises size teşekkür etmek için, dilediğiniz şekilde kullanmak üzere, mahalle hayatını geliştirme bağışında bulunmaktan mutlu olacaktır.
Y en agradecimiento Rand haría con mucho gusto una donación para mejorar el vecindario que se gastaría como usted quisiera.
Ne kadar da mutlu görünüyorlar.
Mire lo felices que parecen.
Daha mutlu bir dünyaya.
Un mundo más feliz.
Mutlu olmanı istiyorum.
Solo quiero que seas feliz.
Pek mutlu görünmüyorsun.
No pareces muy feliz por eso.
Mutlu olmalısın.
Deberías estar feliz.
Hayatımın son mutlu günü neydi, biliyor musun baba?
¿ Sabes cuál fue el último día feliz de mi vida, papá?
Seni bulduğum için mutlu.
Se alegra de haberte encontrado.
Köye her geri döndüğünde karısı çok mutlu olurdu.
Y cada vez que regresaba a la aldea, su esposa rebosaba de alegría.
Joy... Tekrar birlikte ve mutlu olmamızı istiyorum.
Joy quiero que volvamos a estar juntos, felices.
Mutlu ve bir bütün olarak.
Felices y enteros.
Yardım edebildiysem ne mutlu.
Me alegra haber ayudado.
Mutlu oldun mu?
¿ Estás feliz ahora?
Karşılıksız iş yapmak beni mutlu ediyor.
El trabajo ad honorem me hace muy feliz.
Bana anlattığın kadarıyla ne kadar iyi iş çıkardığını görse sanırım mutlu olurdu.
Por lo que me contaste creo que a ella le alegraría lo bien que estás.
Mutlu oluruz.
¡... les encantaría!
Köpek bokuna bilerek bastım çünkü köpek boku kokmak istedim. Mutlu musunuz?
Pisé la mierda de perro a propósito para así poder oler a mierda de perro. ¿ Estáis contentos?
- Neden mutlu olalım ki?
- ¿ Cómo voy a estar contenta?
Bu sadece mutlu insanları yönetmek için.
¿ Está bien administrada? ¿ Los empleados están contentos?
Eğer onu mutlu etmek istiyorsan, eğer sen mutlu olmak istiyorsan bırak gitsin.
Si realmente quieres hacerlo feliz, si tú quieres ser feliz... lo dejarás ir.
Yani ciddisiniz ama sen mutlu musun?
Ya es algo más formal. Pero ¿ eres feliz?
Yani biraz karışık ama daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
Es complicado, pero jamás había sido tan feliz.
Ve o... Seninle mutlu.
Y él es feliz contigo.
O iyi olduğu ve sen mutlu olduğun için sevindim.
Me alegra que esté bien y que tú seas feliz.
Böyle mutlu mu?
¿ Esta felicidad?
Böyle mutlu.
Esta felicidad.
Arkadaşları olsun oynasın mutlu olsun istedi.
Ella quería que tuviera amigos... Y jugar... Y ser feliz.
- Bu yüzden olmaz. - Yapacağın çılgınlıklardan daha fazla seni mutlu edecek bir şey olmadığını bilmiyor musun?
No es peor que hacer algo que te haga infeliz.
WSNY ve WSNY HD Columbus dinliyorsunuz. 795'ten Mutlu Yıllar!
Esto es WSNY HD Columbus.
Birlikte mutlu olduğumuz bir zaman vardı.
Hubo un tiempo en el que nos divertíamos juntos.
Mutlu bir gün, gülerek ve dans ederken düğün günü,
Es un día feliz, riendo y bailando en su boda.
Sonraki şovunda toz bağımlıları çok mutlu olacak, tamam mı?
Los drogadictos estarán felices en tu próxima presentación.
Beni mutlu ediyorsun.
Tú me haces feliz.
Bence seni mutlu eden burası.
Creo que este lugar te hace feliz.
Bil diye söylüyorum, tanıdığım herkes sen Jester'ı öldürdün diye çok mutlu.
Que conste que todo el mundo se alegró cuando mataste a ese bufón.
Anladığım kadarıyla bu anlaşma ile herkes mutlu oluyor.
Pensé que podríamos hacer felices a todos con este trato.
Mutlu bir evliliği var.
Está felizmente casado de nuevo.
Çok mutlu gözüküyorsun.
Pareces muy feliz.
Dersleri iyi, akıllı, mutlu, komik bir kız.
Le va bien en la escuela, ella es inteligente, es feliz, es graciosa.
Al gülüm, ver gülüm. Herkes mutlu.
Dar, tomar, y todos son felices.
Mutlu değilim.
No estoy feliz.
Mutlu görünmüyorum.
Esto no es feliz.
Yani, herkes mutlu.
De cualquier manera, todo el mundo está feliz.
Sevgili James, bu sabah sana yolladığım mektup mutlu bir şekilde evli olduğum kocamın gözetimi altında yazıldı.
Querido James, la carta que te he enviado esta mañana fue escrita bajo la supervisión de mi esposo, con quien estoy felizmente casada.
Günün birinde seninle kavuşup mutlu olabileceğimiz bir yer.
Un lugar donde, algún día, espero que nos encontremos y seamos felices.
Ne ölmüş olacak ne de mutlu olacak.
No está muerto y no va a estar contento.
Mutlu karara kadar size iyi günler diliyorum beyler.
Hasta esa feliz resolución, buenos días, caballeros.
İngiliz kraliyetine ait topraklarda bulunan Nootka ticaret merkezi tütsü evi ve tabakhane birleştirilirse mutlu olacağını söylüyor.
Acepta que el punto comercial, el ahumadero y la curtiduría de Nutka se incorporen al territorio de la Corona británica.
mutlu yıllar 555
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutluluk 95
mutlu son 24
mutluyum 175
mutlu olun 20
mutlu musun 338
mutlu yıllar sana 161
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutluluk 95
mutlu son 24
mutluyum 175
mutlu olun 20
mutlu musun 338
mutlu yıllar sana 161
mutlu noeller 1070
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlusun 26
mutlumusun 18
mutlu noel 30
mutlu olmanı istiyorum 16
mutlu değilim 17
mutlu oldun mu 50
mutlu mu 63
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlusun 26
mutlumusun 18
mutlu noel 30
mutlu olmanı istiyorum 16
mutlu değilim 17
mutlu oldun mu 50
mutlu mu 63