Mutlu son traduction Espagnol
1,786 traduction parallèle
Mutlu son yok mu?
¿ No quieres que te haga eyacular?
Mutlu son yok mu!
¡ No quieres que te haga eyacular!
- Mutlu son olmadı ki.
- No es un final feliz.
- Mutlu son, öyle mi?
Qué maravilloso final, ¿ no?
Mutlu son hayal ederken arkanı kollamayı unutmayasın sakın.
ya sabes, pero el asunto con las anteojeras es que... se hace muy difícil vigilar tu espalda.
Belki de mutlu son sadece değişmektir.
Quizá el final feliz solo consiste en seguir.
Ya da belki mutlu son şudur :
O quizá este es el final feliz :
Üzgünüm, efendim, ama bunda bir "mutlu son" olmayacak.
Lo siento, señor, pero eso no va a tener un final feliz.
Bu mutlu son sanırım...
Bueno, estuvo bien.
Tabii, Temecula'da araba satmaya mutlu son dersen.
Si le llamas a vender autos en Temécula un final feliz.
Ben, Judith Jones, mutlu son. Sonra da biraz para kazanacaktık ve hayatımızı bir pizzacının üst katında geçirmek zorunda kalmayacaktık.
Yo, Juliet Jones, felices para siempre con un poco más de dinero y sin vivir arriba de una pizzería el resto de nuestras vidas.
Ve mutlu son.. tamam mı?
Y felices para siempre. - ¿ Está todo bien? - Por supuesto.
Mutlu son mu bu?
¿ Es un final feliz?
Bir tür mutlu son.
Es casi un final feliz.
O zaman mutlu son olmalı, gaymiş.
Bueno, entonces es un final feliz, porque era gay.
Ben buna mutlu son demem.
Esto no es lo que yo llamo un final feliz.
Yani, şu saçma mutlu son hikayesinin gerçek olduğunu mu sanıyorsun?
Así que, ¿ piensas que esa estupidez del final feliz que imaginas es real?
Biliyor musun bu akşam, Cheesecake Factory'de son zamanlarda ki en mutlu gecemdi.
Bueno hoy en la Fábrica de Tartas de Queso fue lo más feliz que he estado en meses.
En sevdiğim hikayeler, bu yüzden masallardır çünkü korkutucu olsa da sonunda herkes mutlu olur.
Por eso mis cuentos favoritos son de hadas porque no importa cuán aterradores sean todos viven felices por siempre.
Son bir kaç hafta çok mutlu günler geçirdim.
Estas últimas semanas han sido las más felices para mí.
Ama en son mutlu olduğu zaman neler olduğunu bilemeyeceğiz.
Pero nunca sabremos qué pasó la última vez que fue feliz.
Mutlu bir son ister misin?
¿ Quieres que te haga eyacular?
Burada mutlu musunuz?
¿ Son ustedes felices aquí?
Belki de "ondan sonra mutlu yaşadılar ve son" sonrasında başlayan mutluluktur.
Tal vez esta es la felicidad que empieza después de "Felices para siempre, fin".
Daha fazlası bizi her zaman mutlu eder.
Siempre son bienvenidas.
Son mutlu yaz.
El último verano feliz.
"Son mutlu yaz."
"El último verano feliz"...
Son mutlu yaz.
El último verano feliz...
Son on tanesi için bana yardım etmelisin yoksa "Bay Mutlu" yorulur.
Es posible que me tengas que ayudar con las últimas diez, ¡ porque el señor feliz se cansa!
Çünkü o geri zekâlı adam, köleliğin son yasal şekli olan evliliğe adım atarken bile gerçekten çok mutlu görünür.
Porque aunque creo que es un idiota... por ingresar voluntariamente en la última forma legal de la esclavitud... siempre luce muy feliz.
Mutlu son mu yazdı sahiden? Evet.
¿ Escribió un final feliz?
Dinle.bu akşam hayalet ayının son akşamı, mutlu olmalısın.
Hoy es la última noche de los espíritus del mes. Deberías estar feliz...
En azından siz daha mutlu musunuz?
¿ Al menos son más felices?
Çıkış vaktin yaklaşmaya başladığından beri, Edward için kendince uygun gördüğün mutlu bir son ayarlamak istiyordun.
Como estás tan próxima al alta, ¿ has querido construir un final feliz para Edward que vaya parejo con el tuyo?
Edward'ın, mutlu bir son için intihara meyilli, birkaç gün ömrü kalmış bir kızla ilgileneceğini zannetmiyorum.
Que Edward se interese en una chica suicida con pocos días de vida no me parece que tenga nada de final feliz.
Çok mutlu oldular hepsi de.
Son muy felices.
Mutlu bir son!
¡ Un final feliz!
Mutlu olduklarını söyleyemem ama, ciddi bir acı da çekmiyorlar.
Bueno, no fingiré que son felices, pero no han sufrido ningún daño real.
Bir kutu ton balığı konservesiyle son derece mutlu olurum.
Yo estaré más que bien con una lata de salmón.
Bizim misafirimizsiniz, sizi doyurmaktan mutlu oluruz...
Son visitas.
İnsan mırıldandığını farketmiyorsa, bu genellikle mutlu olduğu anlamına gelir.
Cuando la gente no sabe que tararea, suele significar que son... felices.
Belki mutlu olduklarındandır, Phil.
- Quizá simplemente son felices, Phil.
İşçiler burada mutlu.
Los trabajadores aquí son felices.
En son ne zaman mutlu oldun?
¿ Cuándo fue la última vez que fui feliz?
Emily ve dostları mutlu.
Emily y sus amigas son felices.
Son zamanlarda olup bitenlerden mutlu musun?
¿ Estás feliz en como las cosas se han llevado últimamente?
En son mutlu olduğum zaman o zaman mıydı merak ediyorum.
¿ Fue la última vez que fui feliz que recuerde?
Sana şunu sorayım en son ne zaman kendini gerçekten mutlu hissettin?
Déjame preguntarte ¿ cuándo fue la última vez que sentiste verdadera felicidad?
Onlar mutlu, benim işlerim halloluyor.
Son felices.
Son zamanlarda biraz kavga ediyorduk ama mutlu olmayan ben değildim.
Nos habíamos estado peleando antes.
Evet, ne mutlu ki.
Los tiempos son buenos.
sonu 22
sonraki 111
sonra ne 44
sonra gel 22
sonra sen 24
sonradan 20
sonunda bitti 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonunda 771
sonraki 111
sonra ne 44
sonra gel 22
sonra sen 24
sonradan 20
sonunda bitti 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonunda 771