English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ O ] / Onunla konuşun

Onunla konuşun traduction Espagnol

184 traduction parallèle
Onunla konuşun. Böyle devam ettiği taktirde onu başka bir okula göndermek zorunda kalabiliriz.
Será mejor que usted le hable, porque si sigue peleándose tendremos que mandarle a otra escuela.
Onunla konuşun. Büyüğümüzle ben başa çıkarım.
Yo me encargaré del comandante.
Bay Bouglione, onunla konuşun. Ben bir şey yapamıyorum. Benimle beraber çalışmayı reddediyor.
M'sieu Bouglione, hable con ella No consigo convencerla.
Yalnızca onunla konuşun ve izleyin.
Hable con ella y observe.
Onunla konuşun! Ona burada kalmak istediğimi söyleyin!
¡ Dígale que quiero quedarme donde estoy!
Onunla konuşun.
Hable con él.
Lütfen onunla konuşun.
Por favor, hable con ella, señor.
Lütfen onunla konuşun, Bn. Georgia.
Háblele, Srta. Georgia.
Gidip onunla konuşun ve onu eve götürün.
Entre, hable con ella y llévesela a casa.
Onunla konuşun. Her şey hakkında.
Cuéntaselo todo a ella.
Onunla konuşun.
Habla con ella.
Onunla konuşun.
Mándele a buscar.
- Yardımcı Roy, onunla konuşun. - Teşekkürler
Necesitamos mucho dinero para reconstruir esta parroquia.
Gidip onunla konuşun, Bayan Lemon. Ona deyin ki, Hercule Poirot yılın bu zamanı yabancı bayanları ısırmıyor.
Baje y hable con ella, infórmela de que Poirot esta temporada, no devorará a las damas desconocidas.
Yüzbaşı, onunla konuşun.
Sargento, háblale.
Sorunuz varsa, onunla konuşun.
Hable con ella.
Onunla konuşun. Ben rütbesini yükseltmem. Bu bir fırsat..
Necesita un ascenso y... aquí está una oportunidad.
Onunla konuşun!
¡ Habla con él!
Onunla konuşun, bayan.
Hable con él, señora.
Hepimizin hatırına onunla konuşun!
¡ Háblele, por el bien de todos!
Onunla konuşun.
Puede llamarlo.
Jenny, onunla konuşun.
Jenny, queremos que hable con éI.
- Babanızın telefonu, onunla konuşun!
- Papá está al teléfono, háblale.
Kameraya bakıp onunla konuşun.
Mira la cámara, di unas palabras a Zhang.
Onunla konuşun.
Bueno, hablen con ella. Adelante.
Onunla konuşun, takip edin...
Háblele, sígale.
- Konuşun onunla.
- Capitán Tyree. - Hable con él. Gracias.
Konuşun onunla, Teğmen Pulver?
Hable con él, ¿ puede hacerlo, señor Pulver?
Ben olsam merak ederdim. En azından konuşun onunla.
- Si yo fuera usted iria a hablar con él.
- Onunla Almanca konuşun.
- Háblale en alemán.
Gidin ve konuşun onunla.
Vaya a hablar con él.
Onunla bir konuşun.
¿ Hablará con él?
Konuşun onunla, dinleyin onu.
Hable con él, escúchele.
Onunla tatlılıkla konuşun. Daha sonra görüşürüz, Bertrand.
Háblele con ternura, hasta luego, Bertrand.
Konuşun onunla!
Hable con ella.
Konuşun onunla lütfen.
Hable con ella, por favor.
Konuşun onunla.
Ahora hable con él.
Onunla konuşun!
¡ Quisiera que lo hablara usted!
Konuşun onunla.
Interróguele, Stack.
Onunla konuşun.
Ya verán.
Ve onunla konuşun.
Y háblele.
Onunla bol bol konuşun.
Háblele mucho.
Kaptan Picard'ı konuşmak istiyorsanız, onunla yüz yüze konuşun.
Si desea saber algo sobre el capitán, pregúnteselo usted.
- Açık açık konuşun onunla.
- Os ruego, habladle al alma.
Onunla biraz daha konuşun!
¡ Señora, háblele un poco más!
Onunla dobra dobra konuşun, o zaman sorun çıkmaz. Çok teşekkürler.
Pero pónganlo en su sitio, y no tendrán problema.
Onunla konuşun.
Le pido que converse con él.
Konuşun onunla.
Con permiso. - Gracias.
Bu konuyu onunla kendiniz konuşun, efendim.
Eso tendrá que decírselo a ella, señor.
Konuşun onunla, güven verin ona.
Quizás podáis hablarle los dos y hacéis que le resulte más cómodo.
Öyleyse getirip, konuşun onunla.
Entonces, tráiganlo y hablen con él.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]